GELİN BİR DE SÖZLÜĞE BAKALIM! TÜRKÇE USTASI HAKKI DEVRİM OKTAY EKŞİ'NİN O SÖZÜNÜ ANALİZ ETTİ!
Benim Türkçe bilmez cahillerim dört gündür tozu dumana kattılar. İçlerinden "Gelin bir de sözlüğe bakalım" diyecek bir Allah'ın kulu çıkmadı.
Gelelim Oktay Ekşi’nin işlediği sanılan suça
Lafı uzatmadan soralım, nedir Oktay’ın dediği? «...analarını bile satan zihniyet» değil mi? Görünüşe bakılırsa herkes anladı bu lafı; lafı da ne demek, bu çok ağır küfrü(?).
Benzer ahvalde ben her şeyden önce sözlüklere bakarım. Hukuk mezunuyum, ama avukatlık brövem yok. Olsaydı Oktay’a «Başbakan ve taifesinin açacağı davalarda, müsaade et seni ben savunayım» derdim.
* Satmak fiilinden başlıyorum. Tek anlamı varmış gibi burada «Kadın satmak» diye algılanıyor. Mecazî anlamı: «menfaat karşılığında fedâ etmek, (o şey veya kimseye) ihanet etmek »’tir : vicdanını satmak, dostunu satmak, vatanını satmak, müvekkilini satmak gibi... Deyimleri de bileceksiniz: afi satmak, akıl satmak, bir pula satmak, çalım satmak, kargayı bülbül diye satmak... Sözlükler kelime ve deyişleri, küfür niteliği varsa belirtir: anasının ipini satmış veya pazara çıkarmış deyiminde bile böyle bir not yok.
* Anasını satayım, ver bir kadeh daha!, deriz. («Önemi yok, ne olursa olsun» anlamındadır.) Argo’daki anlamı: «Boşver, aldırma!»
* Anasını sattığım, «Allah belasını veresice, meret...» demektir.
* Anasını sat’ın anlamı (hepsini sözlüklerden aynen alıyorum) «Önem verme, aldırma!»
* Gene argo’da: Anasını satmak, «Bir şeye anasını bile satacak kadar önem vermemek, umursamamak.» (Burhan Felek.) «İnkâr ediyorsun demek, dedi. İkrar ediyorum anasını sattığım, dedim» (Haldun Taner). Anasını sattığımın... «Bir kimsenin hükmünü geçiremediği, elde edemediği bir şeye karşı duyduğu hasret ve esefi dile getiren serzeniş ve sitem sözü.» Örnek, Anasını sattığımın dünyası, bize hiç rahat yüzü göstermedi.»
*
Argomuzda «Anasının ırzına geçmek anlamında küfür olarak kullanılır» diye tarif edilen çirkin bir söz var. Kusuruma bakmayın buraya aynen alıyorum: «Anasını bellemek (veya fallamak.)»
Benim Türkçe bilmez cahillerim –gördüğünüz gibi hepsi; ama başbakanından yazar geçinenlerine kadar hepsi- iki farklı deyişi birbirine karıştırarak, dört gündür tozu dumana kattılar da... İçlerinden «Gelin bir de sözlüğe bakalım» diyecek bir Allah’ın kulu çıkmadı.