GECE YARISI MELİH GÖKÇEK AHMET HAKAN'I NEDEN ARADI?.. HAKAN'DAN TALEBİ NE OLDU?..
Telefonum acı acı çaldı... Baktım, "0312"li bir başkent numarası... "Hayırdır inşallah" diyerek açtım... Melih Gökçek´ti karşımdaki...
Gökçek bana kızmış
GECENİN bir vakti, bir dost meclisinde, "Yeni başlayanlar için İttihatçılar" konulu şahane bir tarih muhabbetinin tam göbeğindeyken...
Telefonum acı acı çaldı...
Baktım, "0312"li bir başkent numarası...
"Hayırdır inşallah" diyerek açtım... Melih Gökçek´ti karşımdaki...
Hakkında ne yazarsam yazayım teması elden bırakmamasına her zaman hayranlıkduyduğum Melih Gökçek, bu sefer bana fena halde bozulmuştu...
Topa biraz sert girdi: "Kızdım, çok kızdım" diye başladı söze...
"Hele bir otur, soluklan yiğidim" falan demeye kalmadan başladı hakkında yazdıklarıma yanıt vermeye...
"Ben ideolojik bir adamım" dedi... "Başörtüsüne sahip çıktım" dedi... "Ben sağcılığınhangi rezil hallerini sergiledim? Nasıl böyle yazarsın?" dedi...
Saydırdıkça saydırıyordu...
Araya girmeye çalıştım, "Dur, izah edeyim" falan demek için çırpındım...
Nafile...
"Özür dileyeceksin... Bu yazdıklarını düzelteceksin" falan diyerek, bana resmenKemal Kılıçdaroğlu muamelesi çekip ayarın kralını vermeye kalkmasın mı?
Hemen kafamı çalıştırıp, bu tür durumlarda hayli işe yarayan bir yöntemi denedim...
Sesimi biraz yükseltip, karşı saldırıya geçtim:
"Söyle bakalım... Partin adaylığını neden geç açıkladı? Neden ezdi seni? Nedenyıprattı? Söyle..."
Beş saniyelik bir sessizlik oldu... "Söylersem yazacak mısın?" dedi... "Tabii kiyazacağım" dedim... "O zaman söylemem" dedi...
Kurtuluşun yolunu bulmuştum... Üsteledim... İfrit edici bir şekilde, "Söyle neden böyleoldu?" demeye devam ettim...
"Hık" dedi... "Gık" dedi... Ama anlamlı tek bir kelime bile söylemedi...
Baktım, yöntemim işe yarıyor...
Bu kez karşı saldırının ikinci perdesini canlandırmaya çalıştım:
"Ne yani? Kemal Kılıçdaroğlu´nun karşısında başarılı mıydın? Bunu mu iddiaedeceksin?"
Yaşasın!
Yine beş saniyelik bir susuş...
Hem bu sefer özeleştiri de yaptı: "Tamam, konuşturmamaya çalışarak hata yapmışolabilirim... Fazla telaşlı gözükmüş olabilirim... Ama Kılıçdaroğlu hakkımdaki hangiiddiasını kanıtlayabildi ki?"
Olayı savuşturmuştum... Tartışılır olmaktan çıkmıştım... Hesap vermekten kurtulmuş,rahatlamıştım...
Son atağımı şöyle yaptım:
"Gecenin şerri, sabahın hayrı... Ben şimdi burada pek müsait bir ortamda değilim...Sabah ola, hayrola... Gündüz gözüyle uzun konuşuruz" diyerek veda ettim...
AHMET HAKAN/HÜRRİYET