23 Nis 2010 09:32
Son Güncelleme: 23 Kas 2018 11:15
''GAZETEMLE GURUR DUYUYORUM!..'' AYŞE ARMAN NEDEN GAZETESİYLE GURUR DUYUYOR?
Hürriyet Gazetesi yazarı Ayşe Arman bugünkü köşesinde gazetesiyle gurur duyduğunu açıkladı. İşte bunun nedeni
Gazetemle gurur duyuyorum
BİR kere daha gurur duydum bu gazetede çalıştığım için.
Gazetem kadın haklarına sahip çıktığı için.
Geçen hafta, gazetenin pek çok yöneticisinin katıldığı bir toplantıda Vuslat Doğan Sabancı, sosyal sorumluluk projeleriyle ilgili önümüzdeki yıllardaki hedefi gösterdi:
Kadın Hakları.
Tabii ki erkekler bu fırsatı kaçırmadılar, seslerini yükselttiler:
“Bir dakika ya, erkek hakları ne olacak...”
Espriydi tabii.
“Ya erkek hakları, ya insan hakları ne olacak” diyenlere hatırlatmak isterim ki, kadınlar bu ülkede henüz insan bile sayılmıyor.
O yüzden öncelikli olması son derece doğal.
Ama zaten bizim gazetenin erkekleri de bizim gibi düşünüyor.
Bakınız: Evvelki günkü Gülden Aydın’ın manşeti ve dünkü devamı.
İkisi için de bu ülkede yaşayan bir kadın olarak, Hürriyet’e teşekkür ediyorum.
Sadece bir haber olarak kalabilirdi, bu kadar büyük göstermeyebilirdi.
Ama hayır, bütün yazı işleri inanılmaz bir duyarlılık gösteriyor.
Çünkü hâlâ bu ülkede ortaçağ zihniyetinde çok çok kötü şeyler oluyor.
Hâlâ her Allah’ın günü tecavüz, cinsel istismar haberleri okuyoruz.
Ve o aşağılık ve zavallı adamlar, ellerini kollarını sallayarak dolaşıyorlar.
Tüm bu olaylar yaşanırken, hep maço olmakla suçlanan Hürriyet’in tavrını ben çok önemsiyorum.
O gün o toplantıda Fikret Ercan, “Eşcinsel haklarını da ıskalamayalım” dedi.
Fatih Çekirge, engellileri de unutmamamızı istedi.
Bütün bunlar çok güzel gelişmeler.
¡
Yine o günkü toplantıda Hürriyet’ten Emel Armutçu (Kurumsal İletişim Koordinatör Yardımcısı), Aile İçi Şiddete Son Kampanyası’yla 6 yıl içinde neler yaptıklarını anlattı.
Eğitim otobüsleriyle insanlara gittiler, onları eğittiler, bir de meşhur tren var biliyorsunuz, tüm Anadolu’yu kucakladı, kitaplar yayınladılar, raporlar hazırladılar, uluslararası konferanslar, reklam kampanyaları, albümler, konserler...
Bunların hepsine tek tek imza attılar...
Beni en çok etkileyen ise Türkiye’de başka bir örneği olmayan Aile İçi Şiddet Acil Yardım Hattı.
Sıkı durun, 2 yılda 18 bin kişi aradı.
8 bin 573 kişiye bire bir destek verildi.
500’e yakın acil vaka çözümlendi.
Ve Aile İçi Şiddete Son Kampanyası’yla Hürriyet, müthiş bir farkındalık yarattı.
Eskiden konuşulmayan şeylerdi bunlar, hele aile içi istismar haberleri yapılmazdı, “Tiraj düşer, bu halk ensest okumak istemez” denirdi.
Hürriyet’in bu kampanyası, cinsiyetçi yaklaşımlara bir farklılık getirdi.
Kadına karşı şiddete tavır aldı. Mesela Hüseyin Üzmez olayındaki Hürriyet harikaydı.
Mağdur kızdan yana çıktı.
Peki yeterli mi?
Değil tabii.
Daha fazlasını yapmak, daha da çok uğraşmak gerekiyor.
İşte o toplantıda ileride neler yapabileceğimizi konuştuk. Hepimiz işin bir ucundan tutmaya karar verdik.
Eylemlerimiz devam edecek...
Ayşe Arman/Hürriyet
BİR kere daha gurur duydum bu gazetede çalıştığım için.
Gazetem kadın haklarına sahip çıktığı için.
Geçen hafta, gazetenin pek çok yöneticisinin katıldığı bir toplantıda Vuslat Doğan Sabancı, sosyal sorumluluk projeleriyle ilgili önümüzdeki yıllardaki hedefi gösterdi:
Kadın Hakları.
Tabii ki erkekler bu fırsatı kaçırmadılar, seslerini yükselttiler:
“Bir dakika ya, erkek hakları ne olacak...”
Espriydi tabii.
“Ya erkek hakları, ya insan hakları ne olacak” diyenlere hatırlatmak isterim ki, kadınlar bu ülkede henüz insan bile sayılmıyor.
O yüzden öncelikli olması son derece doğal.
Ama zaten bizim gazetenin erkekleri de bizim gibi düşünüyor.
Bakınız: Evvelki günkü Gülden Aydın’ın manşeti ve dünkü devamı.
İkisi için de bu ülkede yaşayan bir kadın olarak, Hürriyet’e teşekkür ediyorum.
Sadece bir haber olarak kalabilirdi, bu kadar büyük göstermeyebilirdi.
Ama hayır, bütün yazı işleri inanılmaz bir duyarlılık gösteriyor.
Çünkü hâlâ bu ülkede ortaçağ zihniyetinde çok çok kötü şeyler oluyor.
Hâlâ her Allah’ın günü tecavüz, cinsel istismar haberleri okuyoruz.
Ve o aşağılık ve zavallı adamlar, ellerini kollarını sallayarak dolaşıyorlar.
Tüm bu olaylar yaşanırken, hep maço olmakla suçlanan Hürriyet’in tavrını ben çok önemsiyorum.
O gün o toplantıda Fikret Ercan, “Eşcinsel haklarını da ıskalamayalım” dedi.
Fatih Çekirge, engellileri de unutmamamızı istedi.
Bütün bunlar çok güzel gelişmeler.
¡
Yine o günkü toplantıda Hürriyet’ten Emel Armutçu (Kurumsal İletişim Koordinatör Yardımcısı), Aile İçi Şiddete Son Kampanyası’yla 6 yıl içinde neler yaptıklarını anlattı.
Eğitim otobüsleriyle insanlara gittiler, onları eğittiler, bir de meşhur tren var biliyorsunuz, tüm Anadolu’yu kucakladı, kitaplar yayınladılar, raporlar hazırladılar, uluslararası konferanslar, reklam kampanyaları, albümler, konserler...
Bunların hepsine tek tek imza attılar...
Beni en çok etkileyen ise Türkiye’de başka bir örneği olmayan Aile İçi Şiddet Acil Yardım Hattı.
Sıkı durun, 2 yılda 18 bin kişi aradı.
8 bin 573 kişiye bire bir destek verildi.
500’e yakın acil vaka çözümlendi.
Ve Aile İçi Şiddete Son Kampanyası’yla Hürriyet, müthiş bir farkındalık yarattı.
Eskiden konuşulmayan şeylerdi bunlar, hele aile içi istismar haberleri yapılmazdı, “Tiraj düşer, bu halk ensest okumak istemez” denirdi.
Hürriyet’in bu kampanyası, cinsiyetçi yaklaşımlara bir farklılık getirdi.
Kadına karşı şiddete tavır aldı. Mesela Hüseyin Üzmez olayındaki Hürriyet harikaydı.
Mağdur kızdan yana çıktı.
Peki yeterli mi?
Değil tabii.
Daha fazlasını yapmak, daha da çok uğraşmak gerekiyor.
İşte o toplantıda ileride neler yapabileceğimizi konuştuk. Hepimiz işin bir ucundan tutmaya karar verdik.
Eylemlerimiz devam edecek...
Ayşe Arman/Hürriyet