Gazetecilerden 'Cumhuriyet davası'na çağrı: Sen de gel!
Tutuklu 'Cumhuriyet'çiler, 24 Temmuz'da ilk kez hâkim karşısına çıkacak.
Cumhuriyet'in yayın politikasının suçlama konusu yapılarak 11
yazar, çizer, muhabir, avukat ve yöneticilerinin 9 aydır tutuklu
bulunduğu dava öncesi “Cumhuriyet davası koordinasyonu” davaya
katılım çağrısı yaptı. Grup adına açıklama yapan gazeteci Ertuğrul
Mavioğlu, “Sanılmasın ki bu yalanlar, üretenlerin yanına kar
kalacak. Emin olun ki hakikat kazanacak” dedi.
Cumhuriyet'in 9 ay önce tutuklanan 11 yazar, çizer, muhabir, avukat
ve yöneticisi 24 Temmuz'da ilk kez İstanbul 27. Ağır Ceza
Mahkemesi'nde hakim karşısına çıkacak.
Duruşma öncesi “Cumhuriyet Davası Koordinasyonu” 11'i tutuklu
toplamda 17 Cumhuriyetçinin yargılandığı davanın ilk duruşmasında
buluşma çağrısı yaptı. Bu kapsamda gazeteciler bugün gazete
binasının önünde biraraya gelerek basın açıklaması yaptı.
Açıklamada ilk olarak 16 haftadır Cumhuriyet'in tutuklu avukatları
Akın Atalay, Bülent Utku ve Mustafa Kemal Güngör nezdinde haksız
tutuklamalara tepki için İstanbul Adliyesi'nde “Adalet Nöbeti”
tutan avukatlardan Kemal Aytaç konuştu. Aytaç, konuşmasında,
gazetecilerin ve meslektaşlarının tutuklanmasının kesinlikle bir
dava konusu olmadığını dile getirerek, bunun talimat üzerine
gerçekleştirilen siyasi bir operasyon olduğunu kaydetti. Aytaç,
duruşmanın 5 gün boyunca devam edeceğini anımsatarak, yargılanan
gazeteci ve meslektaşlarının bir kez daha hakikati dile
getireceğini söyledi. Aytaç, “Bu ülkede bu tür davalarda hiçbir
hukuk normu gözetilmiyor. Bu dönem hiçbir zaman olmadığı kadar
fütursuzca, ahlaksızca bir iş yürütülüyor. İnsanlar yargılanmadan
doğrudan terörist ilan ediliyor. Bunu da bu ülkenin en yetkili
ağızları yapıyor. Şimdi insanlarımızın, gazetecilerin, hukukçuların
hukuka sahip çıkma günüdür. 24 Temmuz hukuka sahip çıkma günüdür”
diye konuştu.
'Deli saçması iddianame'
Dava kapsamında tutuksuz yargılanan Cumhuriyet yazarı Aydın Engin
de 24 Temmuz’da bir dönemeç yaşayacaklarını belirterek, dile
getirerek, “deli saçması” bir iddianameyi çürütmenin çok zor
olduğunu ifade etti. Aydın, “Bugüne kadar dik durduk, bundan
sonrada dik duracağız” dedi.
'Binlerce gazeteci işsiz'
Cumhuriyet Davası Koordinasyonu adına açıklamayı ise gazeteci
Ertuğrul Mavioğlu okudu. Türkiye'de 150'nin üzerinde gazetecinin
cezaevlerinde rehin tutulduğunu anımsatan Mavioğlu, “Onlarca
muhalif gazete, televizyon, dergi, yayınevi ve haber ajansı halkın
haber alma özgürlüğü hiçe sayılarak kapatıldı. Binlerce gazeteci
işsiz kaldı. Gazeteciler hakkında sayısız dava, soruşturma ve hapis
cezaları var. Muhalif gazeteler ve gazeteciler iktidarın
uygulamalarını eleştiren her haber nedeniyle soruşturma ve davalara
maruz kalıyor Bu soruşturmalardan, sadece gazete ve televizyonlar
değil, sıradan sosyal medya paylaşımında bulunanlar da fazlasıyla
etkileniyor” dedi.
'Yüzlerce gazeteci ülkeyi terk etti'
Türkiye'nin en eski gazetelerinden biri olan Cumhuriyet gazetesinin
kurmaca bir iddianame ile susturulmaya çalışıldığını ifade eden
Mavioğlu, “Cumhuriyet'in 12 yazar ve çalışanı 106 ila 264 gündür
tutuklu. Gazetecilerin tutuklanmasının gerekçeleri arasında 'yayın
politikasının değiştirilmesi' dahi yer alabiliyor. Yazan, haber
yapan, karikatür çizen ‘terörist’ diye yaftalanıyor. Sahada haber
takibi yapan gazeteciler silahla tehdit edilmeye varan baskılarla
engelleniyor. Yüzlerce internet sitesi Anayasa'ya aykırı erişim
engeli kararlarıyla kapatılırken, sansür ve otosansür
sıradanlaşıyor. Tehditler, davalar, baskılar ve işsizlik nedeniyle
onlarca gazeteci ülkeyi terk etti” dedi.
'Gazetecilerin yakınları bile hedefte'
Türkiye'de ve dışarıda kalabilenlerin her şeye rağmen halkın haber
alma hakkı için, basın özgürlüğü için, demokrasi için hakikati
dillendirmeye devam ettiğini vurgulayan Mavioğlu, “Hapishanelerdeki
gazeteci arkadaşlarıyla dayanışan herkes bugün iktidarın ve iktidar
medyasının hedefinde. Gün geçmiyor ki havuz medyasından yalan ve
spekülatif nitelikte hedef gösterici 'haber’ler yayınlanmasın.
Hapishanelerdeki gazetecilerin akrabaları dahi bu çirkef
yayınlardan nasibini alıyor” ifadelerini kullandı.
'Hakikatin ışığı'
“Sanılmasın ki bu yalanlar, üretenlerin yanına kar kalacak. Emin
olun ki hakikat kazanacak” diyen Mavioğlu, şunları kaydetti:
“Türkiye'yi bu karanlıktan aydınlığa çıkaracak olan hakikatin
ışığıdır. Bu ışık da özgür gazetecilerin ve tüm baskılara rağmen
adalet arayanların ellerindedir. Halkın haber alma hakkı ve basın
özgürlüğü önündeki engellere son verilsin. Sansürün kaldırılışının
109. yılında yüz karası bir dava görülecek. Gazetecilere özgürlük
demek için, halkın haber alma hakkı için Cumhuriyet davasının ilk
duruşmasının görüleceği 24 -28 Temmuz tarihleri arasında sabah
09.00'da Çağlayan Adliyesi önündeki büyük buluşmadaki yerimizi
alalım. Bu Cumhuriyet davası, Cumhuriyet'e sahip çıkalım. Kahrolsun
istibdat, yaşasın hürriyet!”
"Hiçbir yalan yanınıza kalmayacak"
Mavioğlu, ayrıca iktidara yakın yayın politikasıyla bilinen
gazetelerde, Cumhuriyet davasında yargılanan gazetecilerle
dayanışan gazetecilerin hedef gösterilmesine de tepki gösterdi.
Mavioğlu, “Cumhuriyet davasıyla dayanışan gazeteciler hedef
gösteriliyor. Bizi terör üretmek ve kaos ortamı yaratmakla
suçluyorlar. Hiçbir yalan yanınıza kalmayacak. Bu arkadaşlar Basın
Kanunu'na değil Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu'na tabiler” diye
konuştu.