Gazeteciler İmralı'ya gidiyor!
İmralı’da Abdullah Öcalan’la görüşen heyette yer alan HDP Eşbaşkan Yardımcısı Sırrı Süreyya Önder, İmralı'ya gazetecilerin gideceğini açıkladı.
İmralı’da Abdullah Öcalan’la görüşen heyette yer alan HDP Eşbaşkan
Yardımcısı Sırrı Süreyya Önder, hükümetle süren görüşmelerin sonuç
verdiğini ve İmralı’nın siyasi heyetlere açıldığını belirterek,
Diyarbakır Bağımsız Milletvekili Leyla Zana’dan sonra HDP
Eşbaşkanları Sebahat Tuncel ve Ertuğrul Kürkçü’nün de önümüzdeki
günlerde Öcalan’la görüşeceğini, ardından adaya gazetecilerin
gideceğini açıkladı.
Milliyet gazetesinin haberine göre; İmralı günlerini de aktaran
Önder, Öcalan’a Kürtçe gazete dahil gazetelerin biriktirilerek
günler sonra verildiğini ve TRT Şeş dahil 12 TV kanalı
izleyebildiğini söyledi. Hükümetin çözüm sürecini ilerletme
konusunda isteksiz göründüğünü ileri süren Önder, “Çatışma başlarsa
seçim yapacak ülke kalmaz” dedi. Önder, süreci Erbil merkezli Rudaw
TV’ye değerlendirdi.
Önder, şunları söyledi:
SAĞLIK SORUNLARI VAR
Sayın Öcalan’ın sağlık sounları var, ama bunu çok fazla ön plana
çıkarmıyor. 15 yıldır zindan koşullarında yaşıyor.
KÜRTÇE GAZETE OKUYOR, TV İZLİYOR
Çok yoğun okuduğunu ve yazdığını biliyoruz. Ciltlerce cezaevinde
üretim yaptı. Yaşamı ağırlıklı olarak okumak ve yazmakla geçiyor.
Yasal hakları kendisine iade edildi. Yazılı Kürt medyasını
izleyebiliyor. Ancak 30-40 gün bekletilerek ve incelendikten sonra
veriliyor. Diğer medyayı 8-10 gün fasılalarla toplu olarak alıyor.
12 televizyon kanalını izliyor, Kürt TV kanalı olarak sadece TRT 6
var bir tek.
AKP'YE "17 ARALIK" DESTEĞİ
Öcalan, sürecin sekteye uğramasını bu sebeplere bağlamıyor.
Hükümetin bu konuda göstereceği iradi zaafiyetten daha çok
şikayetçi. O anlamda bunun bir darbe girişimi olduğunu ya da buna
dönüştürülmek istendiğini, evet söyledi. Ama süreci başlatan tek
başına hükümet değil bir halkın 30 yıllık mücadelesi var ve sayın
Öcalan’ın geliştirdiği bir çözüm iradesi var. Dolayısıyla tek
taraflı başlayan bir süreç değil. Türkiye halkları da uluslararası
kamuoyu da bunu benimsedi. Dolayısıyla süreç zarar görmez,
kesintiye uğramaz. Süreç zarar görürse bütün ülke zarar görür.
İMRALI-KANDİL ARASINDA FARKLI YAKLAŞIM VAR MI?
Benim gözlemim KCK’nın sayın Öcalan’ın iradesini güçledirme
noktasında büyük bir titizlik gösteriyor. Nihayetinde sayın Öcalan
bir Kürt halk önderidir. Bu bilinçle, saygı ile dikkatle herkes
davranıyor. Yıllarca ‘bebek katili’ dedikleri sayın Öcalan’ı artık
barışın teminatı olarak gören yazılar yazılmaya başlandı. Bu iftira
artık geride kaldı.
HÜKÜMET-CEMAAT UZLAŞACAK
İktidar içi bir paylaşım kavgasıdır. Kalıcı olacağını düşünmüyorum.
Hayatın bir yerinde yeni bir dengede buluşacaklar, eğer takatları
kalırsa. Neticede iktidar dediğin bir paylaşma biçimidir. İttifak
olarak iktidarsanız yeni bir denge oluşur, barışırlar.
AKİL ADAMLAR VE GAZETECİLERLE GÖRÜŞME
Hükümet bunun hazırlığı içindeydi sanırım. 17 Aralık meselesi ile
sanırım biraz durdurdular. Ama yakın bir gelecekte Kürkçü ve
Sebahat Tuncel’le görüşecek. Ondan sonra da gazeteciler ve diğer
siyasi heyetlerle görüşme olacak diye bir beklentimiz var.