Gazeteciler, Ahmet Şık ve tutuklu gazeteciler için yürüdü!
Ahmet Şık'ın tutukluluğunun 100. gününde 'gazetecilere özgürlük' için 100 adım.
Ahmet Şık’ın tutukluluğunun 100’üncü gününde gazeteciler demir
parmaklıklar ardındaki meslektaşları için Beyoğlu'nda bir araya
geldi. Gazeteciler, Tünel’den Taksim'e doğru bir yürüyüş
gerçekleştirdi.
T24'te yer alan habere göre, Gazeteci Ertuğrul Mavioğlu'nun yaptığı
açıklamada "Bizden üç maymunu oynamamız isteniyor. Ama herkes
bilsin ki Sabahattin Alilerin, Uğur Mumcuların, Ape Musaların,
Metin Göktepelerin, Hrant Dinklerin Yaşar Kemallerin geleneğinden
üç maymun çıkmaz. Kahrolsun istibdat, yaşasın hürriyet", dendi.
Basın açıklamasında Kadri Gürsel, Murat Sabuncu, Güray Öz, Tunca
Öğreten, Deniz Yücel, Musa Kart, İnan Kızılkaya ile diğer tutuklu
gazetecilerin serbest burakılması istendi.
Yürüyüşe Ahmet Şık'ın çok sayıda meslektaşının yanı sıra CHP'li
Sezgin Tanrıkulu, Barış Yarkadaş ve Melda Onur ile HDP'den Pervin
Buldan, Garo Paylan, Hasip Kaplan ve Filiz
Kerestecioğlukatıldı.
'Tutuklu gazeteciler serbest bırakılsın'
'Dışarıdaki gazeteciler' adına Mavioğlu'nun okuduğu basın
açıklaması şöyle:
Zaman geçiyor, her şey değişiyor. Değişmeyen tek şey Türkiye’de
gazetecilere uygulanan baskı, şiddet ve özgürlüklerinin
kısıtlanması.
Bunun en trajik örneği, kesinlikle Ahmet Şık.
2011 yılında cemaatin kontrolündeki polis, savcı ve hakimlerin
kumpaslarıyla hapsedilen Ahmet Şık, 100 gündür hapiste.
Neden mi mahpus?
Gazeteci olduğundan, kimilerine inat gazetecilikte ve hakikat
arayışında ısrar ettiğinden.
Sanmayın ki bunu biz gazeteci meslektaşları söylüyoruz. Hayır,
bilakis biz değil; geçen hafta açıklanan Cumhuriyet iddianamesi
söylüyor.
Suçlamaların tümü gazetecilik faaliyetiyle ilgili. Öyle ki
iddianamede 664 kez haber kelimesi geçiyor.
Bağımsızlığı şiar edinmiş gazetecilerin hazırladıkları haberler,
bugün maalesef Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhuriyet Savcıları
ve mahkemeleri tarafından “suç delili” kabul ediliyor. Suç
delili!.
Bunun doğal sonucu olarak yalnız Ahmet Şık değil; Kadri Gürsel,
Murat Sabuncu, Güray Öz, Tunca Öğreten, Deniz Yücel, Musa Kart,
İnan Kızılkaya ve daha onlarca gazeteci bugün tutuklu.
Birini diğerinden ayırmadan gazetecilik yaptığı için cezaevine
konan “tüm tutuklu gazetecilere özgürlük” talebimizi, bir kez daha
haykırmak adına Ahmet Şık’ın tutukluğunun 100. gününde
burada, Tünel’deyiz.
Aslında meslektaşlarımızı tutuklayarak, tecrit altında tutarak,
mektup almasına ve yazmasına engel olarak hepimize, tüm
gazetecilere verilen mesaj açık:
Görmeyin, duymayın, konuşmayın.
Bizden üç maymunu oynamamız isteniyor.
Ama herkes bilsin ki Sabahattin Alilerin, Uğur Mumcuların, Ape
Musaların, Metin Göktepelerin, Hrant Dinklerin Yaşar Kemallerin
geleneğinden üç maymun çıkmaz.
Göreceğiz, duyacağız, konuşacağız, yazacağız, düşüneceğiz,
halkımızın haber alma hakkına sonuna kadar sahip çıkacağız.
Ve her şeyden önemlisi unutmayacağız.
Daha dün Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin Portekiz gibi 22 bin
Euro kişi başı gelire sahip olacağını söylüyordu.
Özgür bir basını olmayan, yetkililerin faaliyetlerini tartışmayan,
eleştirmeyen toplumlar ekonomik olarak da gelişemez. Hem
gazetecilerin hapse atıldığı hem de ekonomik refaha ulaşmış bir
ülke örneği dünyada yok.
Dün olduğu gibi bugün de adalet istiyoruz.
Dün olduğu gibi bugün de gazetecilerin serbest bırakılmasını talep
ediyoruz.
Vicdanları kanatmaya artık son verin.
“Kahrolsun istibdat, yaşasın hürriyet”
Dışarıdaki gazeteciler