09 Nis 2017 15:19 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 22:36

Gazeteciler, Ahmet Şık ve tutuklu gazeteciler için yürüdü!

Ahmet Şık'ın tutukluluğunun 100. gününde 'gazetecilere özgürlük' için 100 adım.

Ahmet Şık’ın tutukluluğunun 100’üncü gününde gazeteciler demir parmaklıklar ardındaki meslektaşları için Beyoğlu'nda bir araya geldi. Gazeteciler, Tünel’den Taksim'e doğru bir yürüyüş gerçekleştirdi.

T24'te yer alan habere göre, Gazeteci Ertuğrul Mavioğlu'nun yaptığı açıklamada "Bizden üç maymunu oynamamız isteniyor. Ama herkes bilsin ki Sabahattin Alilerin, Uğur Mumcuların, Ape Musaların, Metin Göktepelerin, Hrant Dinklerin Yaşar Kemallerin geleneğinden üç maymun çıkmaz. Kahrolsun istibdat, yaşasın hürriyet", dendi.

Basın açıklamasında Kadri Gürsel, Murat Sabuncu, Güray Öz, Tunca Öğreten, Deniz Yücel, Musa Kart, İnan Kızılkaya ile diğer tutuklu gazetecilerin serbest burakılması istendi.

Yürüyüşe Ahmet Şık'ın çok sayıda meslektaşının yanı sıra CHP'li Sezgin Tanrıkulu, Barış Yarkadaş ve Melda Onur ile HDP'den Pervin Buldan, Garo Paylan, Hasip Kaplan ve Filiz Kerestecioğlukatıldı.

'Tutuklu gazeteciler serbest bırakılsın'

'Dışarıdaki gazeteciler' adına Mavioğlu'nun okuduğu basın açıklaması şöyle:

Zaman geçiyor, her şey değişiyor. Değişmeyen tek şey Türkiye’de gazetecilere uygulanan baskı, şiddet ve özgürlüklerinin kısıtlanması.

Bunun en trajik örneği, kesinlikle Ahmet Şık.

2011 yılında cemaatin kontrolündeki polis, savcı ve hakimlerin kumpaslarıyla hapsedilen Ahmet Şık, 100 gündür hapiste.

Neden mi mahpus?

Gazeteci olduğundan, kimilerine inat gazetecilikte ve hakikat arayışında ısrar ettiğinden.

Sanmayın ki bunu biz gazeteci meslektaşları söylüyoruz. Hayır, bilakis biz değil; geçen hafta açıklanan Cumhuriyet iddianamesi söylüyor.

Suçlamaların tümü gazetecilik faaliyetiyle ilgili. Öyle ki iddianamede 664 kez haber kelimesi geçiyor.

Bağımsızlığı şiar edinmiş gazetecilerin hazırladıkları haberler, bugün maalesef Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhuriyet Savcıları ve mahkemeleri tarafından “suç delili” kabul ediliyor. Suç delili!.

Bunun doğal sonucu olarak yalnız Ahmet Şık değil; Kadri Gürsel, Murat Sabuncu, Güray Öz, Tunca Öğreten, Deniz Yücel, Musa Kart, İnan Kızılkaya ve daha onlarca gazeteci bugün tutuklu.

Birini diğerinden ayırmadan gazetecilik yaptığı için cezaevine konan “tüm tutuklu gazetecilere özgürlük” talebimizi, bir kez daha haykırmak adına Ahmet Şık’ın tutukluğunun 100. gününde burada, Tünel’deyiz.

Aslında meslektaşlarımızı tutuklayarak, tecrit altında tutarak, mektup almasına ve yazmasına engel olarak hepimize, tüm gazetecilere verilen mesaj açık:

Görmeyin, duymayın, konuşmayın.

Bizden üç maymunu oynamamız isteniyor.

Ama herkes bilsin ki Sabahattin Alilerin, Uğur Mumcuların, Ape Musaların, Metin Göktepelerin, Hrant Dinklerin Yaşar Kemallerin geleneğinden üç maymun çıkmaz.

Göreceğiz, duyacağız, konuşacağız, yazacağız, düşüneceğiz, halkımızın haber alma hakkına sonuna kadar sahip çıkacağız.

Ve her şeyden önemlisi unutmayacağız.

Daha dün Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin Portekiz gibi 22 bin Euro kişi başı gelire sahip olacağını söylüyordu.

Özgür bir basını olmayan, yetkililerin faaliyetlerini tartışmayan, eleştirmeyen toplumlar ekonomik olarak da gelişemez. Hem gazetecilerin hapse atıldığı hem de ekonomik refaha ulaşmış bir ülke örneği dünyada yok.

Dün olduğu gibi bugün de adalet istiyoruz.

Dün olduğu gibi bugün de gazetecilerin serbest bırakılmasını talep ediyoruz.

Vicdanları kanatmaya artık son verin.

“Kahrolsun istibdat, yaşasın hürriyet”

Dışarıdaki gazeteciler