12 Kas 2018 10:53
Son Güncelleme: 24 Kas 2018 02:58
Gazeteci-yazar Atilla Akar'dan bilimkurgu kitabı! “CERN Komplosu!.. Galaktik İstila!..”
Gazeteci-Yazar Atilla Akar, “CERN Komplosu!.. Galaktik İstila!..” başlıklı kitabında “Saldırgan bir uzaylı ırk”ın dünyayı işgal girişimini anlatıyor.
Edebiyatın en kendine özgü alanlarından birisi de bilimkurgu edebiyatı. Bu alanın kendine özgü yazarları, eserleri mevcut. Ancak bu kez bir gazeteci-yazar aynı alana el atmış bulunuyor. Hiç şüphesiz bilimkurgu edebiyatı ve sinemasında “uzaylı işgali” teması en popüler konular arasında. Fakat mevcut çalışmada farklı noktalarda kurguya eklenmiş ve hayli ilginç bir roman ortaya çıkmış. CERN, mitoloji, boyut kapıları gibi noktalarda bu alandaki senaryolara farklı bir bakış katacağa benziyor.
Profil Kitap tarafından yeni basılan “CERN Komplosu!.. Galaktik İstila!..” başlıklı kitap yazarı Atilla Akar’ın ilk kitabı olmasa da bilimkurgu alanındaki ilk kitabı olma özelliği taşıyor.
Konusu ise kitabın arka kapağında şöyle aktarılmış:
“Kısaca CERN diye bilinen İsviçre’deki “Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi”ndeki parçacık fiziği laboratuarında “Büyük Hadron Çarpıştırıcısı” tekrar çalıştırılmıştı. Büyük bir “Bilimsel sıçrama”nın eşiğinde olunduğu düşünülürken aniden bir “terslik” doğmuş ve tanımlanamayan bir “enerji deliği” oluşmuştu. Aslında deneyin etkisiyle kısa süreliğine bir “boyut kapısı” açılmış ve içinden ürkütücü bir yaratık belirmişti.
Yapılan deney galaktik düzeyde bir “saldırı dalgası”nı tetiklemiş ve kısa süre sonra dünyanın antik bölgelerindeki ley hatları üzerinde onlarca “boyut kapısı” belirmişti. Ardından yüz binlerce yaratık dünyaya hücum etmiş ve insanlık kısa sürede adeta yok oluşun eşiğine gelmişti.
Peki ama bu yaratıklar nereden çıkmışlardı? Bunlar kutsal metinlerde geçen “Yecüc ve Mecüc” ya da “Gog ve Magog” olabilirler miydi? İnsanlık çok önceden uyarıldığı üzere bir tehdit altında mıydı? Bu tehdit dünyanın kendi içinden değil bizzat “Dışından” yahut “Paralel evrenler”in kendisinden kaynaklanıyor olabilir miydi?
İnsanlık bu ani “galaktik istila” karşısında ne yapacaktı? Uzaylı saldırgan ırkı yok etmenin yolunu bulacak mıydı yoksa kaderine boyun mu eğecekti? Dahası insanlık beklediği yardımı başka bir uzaylı ırktan mı alacaktı? Saldırgan kavim nasıl yok edilecekti?..
Elinizdeki kitap bu soruya verilmiş bilimkurgusal bir cevaptır…”
Profil Kitap tarafından yeni basılan “CERN Komplosu!.. Galaktik İstila!..” başlıklı kitap yazarı Atilla Akar’ın ilk kitabı olmasa da bilimkurgu alanındaki ilk kitabı olma özelliği taşıyor.
Konusu ise kitabın arka kapağında şöyle aktarılmış:
“Kısaca CERN diye bilinen İsviçre’deki “Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi”ndeki parçacık fiziği laboratuarında “Büyük Hadron Çarpıştırıcısı” tekrar çalıştırılmıştı. Büyük bir “Bilimsel sıçrama”nın eşiğinde olunduğu düşünülürken aniden bir “terslik” doğmuş ve tanımlanamayan bir “enerji deliği” oluşmuştu. Aslında deneyin etkisiyle kısa süreliğine bir “boyut kapısı” açılmış ve içinden ürkütücü bir yaratık belirmişti.
Yapılan deney galaktik düzeyde bir “saldırı dalgası”nı tetiklemiş ve kısa süre sonra dünyanın antik bölgelerindeki ley hatları üzerinde onlarca “boyut kapısı” belirmişti. Ardından yüz binlerce yaratık dünyaya hücum etmiş ve insanlık kısa sürede adeta yok oluşun eşiğine gelmişti.
Peki ama bu yaratıklar nereden çıkmışlardı? Bunlar kutsal metinlerde geçen “Yecüc ve Mecüc” ya da “Gog ve Magog” olabilirler miydi? İnsanlık çok önceden uyarıldığı üzere bir tehdit altında mıydı? Bu tehdit dünyanın kendi içinden değil bizzat “Dışından” yahut “Paralel evrenler”in kendisinden kaynaklanıyor olabilir miydi?
İnsanlık bu ani “galaktik istila” karşısında ne yapacaktı? Uzaylı saldırgan ırkı yok etmenin yolunu bulacak mıydı yoksa kaderine boyun mu eğecekti? Dahası insanlık beklediği yardımı başka bir uzaylı ırktan mı alacaktı? Saldırgan kavim nasıl yok edilecekti?..
Elinizdeki kitap bu soruya verilmiş bilimkurgusal bir cevaptır…”