GAZETECİ ŞÜKRAN PAKKAN'DAN ÇARPICI BİR ARAŞTIRMA DOSYASI: MİLLİYETÇİLİK, MEDYA VE HRANT DİNK CİNAYETİ-NELER YAPMADIK ŞU VATAN İÇİN!
Milliyet muhabiri Şükran Pakkan'ın Türkiye'deki milliyetçilik olgusu, gazeteci cinayetleri ve Dink cinayeti sürecinde medyanın kamuoyu üzerindeki etkisini sorgulayan sıra dışı çalışma Postiga Yayınları'ndan çıktı.
Türkiye’deki milliyetçilik olgusu, gazeteci cinayetleri ve Dink cinayeti sürecinde medyanın kamuoyu üzerindeki etkisini sorgulayan sıra dışı çalışma Postiga Yayınları’ndan çıktı.
Şükran Pakkan, akademik temelli araştırma dosyasında Türkiye’de yükselen milliyetçilik zeminini, medyayı ve Dink cinayetini farklı bir gözle irdeliyor.
“Neler Yapmadık Şu Vatan İçin”, Osmanlı tarihinden itibaren Türk milliyetçiliğinin oluşum ve gelişim süreciyle birlikte, günümüzde geldiği noktayı bilimsel bir çalışma sistemiyle ele alıyor ve Türkiye’deki milliyetçilik zemininin kaynağına iniyor. Türkiye’de yükselen milliyetçilik ikliminin yıllar itibariyle sorgulandığı çalışmada şiddet ve milliyetçilik ilişkisi de çarpıcı örneklerle masaya yatırılıyor.
Osmanlı’nın son dönemi ve Cumhuriyet tarihinin başlangıcından itibaren bugüne kadar öldürülen 63 gazetecinin hikayelerine yer verilen kitapta, katledilen tüm basın mensupları tek tek, çalıştıkları dönemler ve öldürülme nedenleri masaya yatırılarak yeniden günışığına çıkarılıyor.
Böylece, Hrant Dink’in öldürüldüğü iklimi, milliyetçilik ve gazetecilerin neden hedef haline geldiği zemininden hareketle sorgulayan Pakkan, dikkatleri bu yöne çekmeyi hedefliyor.
Kitabın asıl amacı, Dink’in hedef haline geliş sürecini masaya yatırmak. Bu doğrultuda, Türkiye çapında yayınlanan tüm yazılı basını tarayan bilimsel bir araştırma yapan Pakkan, öncelikle Dink’in yayın yönetmeni olduğu “Sabiha Gökçen’in 1915 katliamından kurtulan Ermeni çocuklardan biri olduğu” iddiasını içeren haber sonrası yaşanan gelişmeleri masaya yatırıyor. Dink’in 301. madde sanığı olarak medya tarafından kamuoyuna “Türk düşmanı” olarak tanıtılmasından hareket eden kitap, bu dönemden itibaren yayınlanan haber, yorum ve köşe yazılarıyla medyanın nasıl bir etkide bulunduğunu açıkça ortaya koyuyor. Ardından Dink’in öldürülmeden hemen önce ve sonrasında “Agos”, “Hürriyet”, “Milliyet”, “Anadolu’da Vakit”, “Türkiye’de Yeni Çağ” ve “Ortadoğu” gazetelerinde ele alınış şeklini ayrıntılarıyla irdeleyen Pakkan, medyanın oluşturulan bu fanatik milliyetçi zemine nasıl bir katkı sağladığını ortaya çıkarıyor.
Şükran Pakkan, Dink’in cinayetinde medyanın etkisini ve tutumunu sorguladığı bu araştırma dosyasında, gazetelerin yayın yönetmenlerine de söz hakkı tanıdı ve sözü “savunma”ya da verdi.
Gazeteci cinayetlerinde “tetiği çekenin” değil, “çektirenin” sorgulandığı bu uzun soluklu çalışmada, Dink cinayeti, medya ve milliyetçilik üçgenindeki soru işaretlerine yanıt aranıyor…
Kitaptan bazı başlıklar:
MİLLİYETÇİLİK VE TÜRKİYE: Türkiye’de Milliyetçi ve Soy İdeolojisi, Türk Milliyetçiliği İdeolojisinin Açılımları…
GÜNÜMÜZ MİLLİYETÇİLİĞİ VE MEDYA: 2000’li Yıllar ve Yeni Tanımlar, Türkiye’de Milliyetçilik Algısı, MHP Devri, Türkiye’de Yükselen Milliyetçilik Tartışmaları, Şiddet ve Milliyetçilik, Medya ve Milliyetçilik
ÖLDÜRÜLEN GAZETECİLER: Türk Basın Tarihi ve Öldürülen Gazeteciler
HRANT DİNK: Hayatı, Hedef Oluş Süreci, Sabiha Gökçen İddialarıyla Başlayan Tartışmalar, 301. Maddeyle Yaratılan “Türk Düşmanı” Algısı, Suikast, Hrant’ı Öldüren İhmaller, Cinayet ile Milliyetçilik İlişkisi
MEDYADA DİNK: Cinayet Öncesi ve Sonrası Süreçte Yazılı Basında Hrant Dink, hakkında yazılanlar, yapılan yorumlar…
“NELER YAPMADIK ŞU VATAN İÇİN” Kitabının Arka Kapak Yazısı
Tabancaları ateşlemeden önce, daha isabetli atış yapmak için tetikte bulunan boşluğu almak gerekir. İşaret parmağıyla tetik hafifçe çekilir, boşluk alınır ve ardından tetiğe yüklenip ateşleme yapılır. Dink'i öldüren silahın tetiğini, fanatik milliyetçi söylemin yarattığı Ogün Samast çekti. Tetik boşluğunu alan ise "medyadaki kışkırtıcı yayınlar"dı.
İşte elinizdeki bu kitap, Hrant Dink cinayetiyle ilgili yayımlanan diğer kitaplardan farklı bir bakış açısı taşıyor. Olaya cinayet soruşturması açısından değil medyanın sorumluluğu cephesinden bakıyor. Milliyetçilik, medya ve Hrant Dink cinayeti arasındaki bağı çok güçlü bir şekilde ortaya koyuyor. Bunu da, çok titiz bir araştırmayla yapıyor.
Gazeteci Şükran Pakkan, Hrant Dink'in ölüm sürecindeki yayınları akademik bir tutarlılıkla incelenmeden önce, tarihten günümüze kadar milliyetçiliğin geçirdiği evreleri ve bu konudaki tartışmaları aktarıyor. Ardından Türkiye’de, milliyetçiliğin Osmanlı’dan günümüze kadar değişen sürecini akıcı bir dille anlatıyor. Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink cinayetine daha iyi ışık tutabilmek için de bugüne kadar işlenen 63 gazeteci cinayetini ilk defa derli toplu halde okura sunuyor.
"Neler Yapmadık Şu Vatan İçin" kitabında, Dink cinayeti sürecinde medyanın söylemi geniş bir basın taramasıyla ortaya konuluyor. Çalışmada, Dink cinayeti öncesi ve sonrasında gazetelerde yayınlanan haber, yorum ve köşe yazıları tek tek inceleniyor. Sonuçta, Dink’in kamuoyuna nasıl tanıtıldığı, hakkında nasıl bir algı yaratıldığı ve medyanın oluşan bu cinayet iklimine nasıl bir katkı yaptığı usta bir dille aktarılıyor. Ayrıca çalışmada söylemleri irdelenen gazetelerin genel yayın yönetmenlerine de söz hakkı tanınıyor.
Yazar, cinayet potansiyeli olan aşırı milliyetçi bir kişiyi medyanın nasıl etkileyebileceğini gözler önüne sererken, vatanı sevme biçimlerindeki öldürücü farkları ortaya koyuyor ve Orhan Veli’nin şiirine bir gönderme yapıyor:
Neler yapmadık şu vatan için
Kimimiz öldürdük;
Kimimiz nutuk söyledik
MEDYARADAR/ÖZEL