28 Eyl 2011 13:13 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 12:50

GAZETECİ SİYASETE SOYUNDU, OLAN KURUMUNA OLDU! ANKA-GÜRSEL TEKİN KAVGASININ PERDE ARKASI!

CHP'li Gürsel Tekin ile "adının rant olaylarına karıştığını" iddia ederek haber yapan ANKA'nın kavgasının perde arkasında ne var? VAROL ERSOY yazdı...

Olayı duymuşsunuzdur:
CHP Ankara eski İl Başkanı Tarık Şengül, bir süre önce yaptığı bir basın toplantısında, CHP’nin bazı üst düzey isimlerini rant peşinde koşmakla suçladı.
Kimi işaret ettiğini açıklamadan, “tenzil-i rütbeye uğramış bir genel başkan yardımcısı”nı hedef gösterdi.
Basın toplantısını izleyen bir TV muhabirinin ısrarlı sorularına rağmen, rant iddiasına karıştığını öne sürdüğü kişinin adını açıklamadı.
ANKA Haber Ajansı da abonelerine geçtiği haberde, Tarık Şengül’ün hedef gösterdiği ismin Gürsel Tekin olduğunu yazdı.
İşte; bunun üzerine Tekin, ANKA aleyhine 20 bin liralık tazminat davası açtı.

Ancak ANKA’nın yaşadığı maddi güçlükleri bilen bazı gazeteciler ve gazeteci örgütleri, bu davayı geri çekmesi ve haberi, “ifade ve basın özgürlüğü” kapsamında görmesi için Gürsel Tekin’e baskıda bulunmaya başladı.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin ise Türkiye Gazeteciler Sendikası’nın ve Çağdaş Gazeteciler Derneği’nin “Davayı geri çek” çağrısına net bir yanıt verdi:
“ANKA Haber Ajansı, kamuoyu önünde özür dilerse davayı geri çekerim…”
Tekin, bu konuda oldukça kararlı görünüyor…
Çünkü ANKA’nın haberini, sıradan bir “meslek kazası”ndan çok daha öte bir anlam taşıdığını düşünüyor…
Bunun, bir süre önce CHP’de siyaset yapmaya başlayan ve parti içinde kendisini istemeyen kişilerin yanında yer alan ANKA’nın patronu Veli Özdemir’in “bilinçli bir yıpratma operasyonu” olduğuna inanıyor.
Yani olayın temelinde, gazeteci-siyasetçi çatışmasından daha çok, siyasetçi-siyasetçi hesaplaşması yatıyor…
CHP içindeki bazı çevrelerin ise Veli Özdemir’e, “Asla özür dilemeyin, gerekirse tazminatı bulup buluşturur biz öderiz” diye baskı yaptıkları iddia ediliyor.

Kimin haklı olduğunu ve olayların nasıl gelişeceğini elbette zaman gösterecek.
Ama “siyasete” soyunan bütün gazetecilerin bu tartışmadan çıkarmaları gereken bir ders var:
Siyaset, gazetecilikle birlikte asla yürümüyor…
Ve siyasete soyunan gazeteciler, girdikleri kavgada haklı bile olsalar, ister istemez kurumlarına zarar veriyorlar, bir güven sorunu yaşanmasına neden oluyorlar!

VAROL ERSOY