Gazeteci cinayetini araştırmak isteyen polise: Ya peşini bırak ya da mezarlıkta yer seç
Gazeteci Haydar Meriç "cinayetiyle" ilgili soruşturmada, Gülen Cemaati lideri Fethullah Gülen hakkında yakalama kararı çıkartılmıştı..
Gazeteci Haydar Meriç "cinayetiyle" ilgili soruşturmada, Gülen
Cemaati lideri Fethullah Gülen hakkında yakalama kararı
çıkartılmıştı.
Söz konusu soruşturmaya ilişkin ayrıntıları Milliyet'ten Tolga
Şardan yazdı. Şardan, "Kırklareli’nde yaşayan gazeteci Haydar
Meriç’in öldürülmesiyle ilgili dosyanın yeniden açılması, cinayet
soruşturmasının yeni boyutlara taşınmasına neden oldu" diyerek şu
yazıyı kaleme aldı:
Meriç’in cesedi, 2011’de kaybolmasından 20 gün sonra Düzce Akçakoca
sahiline vurdu. Balıkçılar; cesedi, geçmişte Hizbullah’ın
kullandığı ‘domuz bağı’yla bağlanmış şekilde buldu.
Savcılık, soruşturmayı tarihi eser kaçakçılığı iddiasıyla
yürütürken, 5 yıl sonra dosyanın raftan indirilmesi cinayetin
failleri arasında polisler olduğunu günışığına çıkardı.
Gülen cemaatinde yer alan emniyet mensuplarının organize ettiği
iddia edilen cinayetin perde arkasında aslında iki yıla uzanan bir
araştırma süreci yaşandı.
17-25 Aralık sürecinin başlamasıyla birlikte emniyette Gülen
cemaatine yönelik kadro tasfiyeleri gerçekleştirilirken, bazı faili
meçhul olaylar yeniden ele alınmaya başlandı.
2. kez açılan dosya
Meriç cinayetinin dosyası ise 2014’te arşivden çıkarıldı.
Emniyet Genel Müdürlüğü (EGM) bünyesindeki İstihbarat Dairesi (İDB)
ile Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Dairesi (KOM) Meriç
cinayetini araştırmaya başladı.
Cinayetin çözülmesinde, geçmişte Meriç’in yaşadığı bölgelerdeki
telefon görüşmeleri ve kayıtlarının yeniden analiz edilmesinin payı
büyük.
Dosyanın kapağını yeniden açan EGM, hummalı çalışmalar sonucunda
bazı ipuçlarına ulaşmayı başardı.
Bu ipuçlarıyla birlikte cinayetin süreci şöyle işliyor:
Yıl 2011. Henüz 17/25 Aralık süreci yaşanmamış, Gülen cemaatine
yakın isimler emniyet kadrolarında görev yapmaktadır.
Meriç’in elinde Fethullah Gülen’le ilgili bilgiler bulunduğu
bilgilerinin Ankara’ya ulaşması üzerine, EGM İstihbarat Dairesi
Başkanlığı, 25 Mayıs’ta beş kişilik bir ekibi önce İstanbul’a
gönderir. Oluşturulan ekipte yer alan 5 kişi, kullandıkları telefon
hatlarını ve telefonlarını Ankara’da bırakırlar. Yanlarında hiç
kullanılmamış hatlar ve telefonlar vardır.
Ankara’da ekibine İstanbul’dan 4 kişilik yeni bir ekip daha
katılır. Aynı iletişim düzeni sağlanır. Ve bu ekip, resmi kayıtlara
göre sözde Kekova Şenliklerini takip etmek amacıyla Kırklareli’ne
görevlendirilmiştir. Yola çıkan ekibi, Kırklareli Emniyeti
İstihbarat Şubesi’nden bir ekip yolda karşılar.
Ev sahibi istihbaratçılar, misafirlerini kentteki MOBESE
kameralarına yakalatmadan emniyete getirmeyi başarır. Özel ekibin
kente gelmesiyle birlikte Meriç üzerinde çalışmalar için düğmeye
basılır.
Meriç’e yakın takip
Özel ekip personeli, öncelikle tanınmamak için peruk, takma sakal
ve bıyık kullanarak eşgal değiştirdi. Hatta, kente geldiklerinin
belli olmaması için otel veya polisevinde konaklamak
yerine istihbarat şubesindeki odalarda gecelediler.
Önce Meriç dinlemeye alınır ancak bir şey bulunamaz. Daha sonra
polisler, Meriç’in evinin hemen karşısında bir eve yerleşirler.
Meriç’in evini satılığa çıkarmasını fırsat bilip emlakçı kılığında
eve girip dinleme sistemi yerleştirirler, bilgisayarına virüs
koyarak uzaktan erişim sağlayıp iletişimi takibe aldılar. Ancak
buradan da istedikleri sonucu alamayan özel ekip, bu kez bilgilerin
Meriç’in üzerinde olduğunu düşünüp iki kişi yolda Meriç’e çarpıp
elindekileri düşürürler.
Gülen’le ilgili bilgilere ulaşmaya çalışan ekip, Meriç’in
düşürdüklerini incelerken hiçbir bilgi ve bulguya rastlayamadı.
Kırklareli’nde 4 gün süren araştırmalardan bir şey elde edemeyen
ekip, zorunlu olarak 30 Mayıs’ta Ankara’ya döndü.
Meriç’in kaybolma süreci ise bundan sonra başlıyor.
Ekip Ankara’ya dönerken, bu kez Ankara’daki İstihbarat Dairesi
Başkanlığı’ndan üst düzey görevli İstanbul’a gitti. Bu görevli
yanında hiç kullanılmamış ve ‘patates hat’ olarak tanımlanan sahte
kimlikle alınan iki telefon hattı ile yeni iki
telefon cihazı götürdü.
İki hat ve telefon cihazları, Kırklareli’ne götürülerek iki sivil
kişiye teslim edildi.
Patates hatlar Meriç’in peşinde
Yapılan teknik incelemeler sonrasında, 2 telefonu kullananan iki
kişi, 31 Mayıs akşamı saat 18.30’dan itibaren Meriç’i takibe
aldı.
İki patates hat arasında gece 00.30’a kadar sürekli mesajlaşma
trafiği yaşanırken, 01.00 sıralarında hatlardan birisi Meriç’i
arayıp bir dakikalık konuşma sonrasında 01.30’da buluşma ayarlar.
Bu telefon görüşmesinin ardından Meriç’ten bir daha haber
alınamaz.
Meriç’in cesedi, 18 Haziran’da Akçakoca açıklarında bulunur. Bu
olayların yaşanmasından yaklaşık 2 yıl sonra bir gelişme
yaşanır.
Kırklareli Emniyeti İstihbarat Şubesi’nde görev yapan emniyet amiri
S.D. 2013’te cinayetin kimler tarafından işlendiği yönünde elde
ettiği bazı bulgular üzerine Ankara’daki İstihbarat
Daire Başkanlığı’na gelmek için yola çıktı.
Emniyet amiri S.D.’nin amacı, yeni atanan daire başkanı Engin Dinç
ile görüşüp bilgilendirme yapmaktı. Ancak, henüz İstihbarat
Dairesi’ndeki tasfiye henüz sonuçlanmamıştı. S.D.’nin gelişini
haber alan daire personeli üst düzey iki görevli, S.D.’yi
Yıldız’daki İstihbarat Dairesi’ne götürmek yerine doğrudan
Karşıyaka Mezarlığı’na götürdü.
Mezarlıkta yapılan sohbette, iki görevli S.D.’ye, “işin peşini
bırakmayıp vazgeçmemesi halinde kendisine mezarlıkta yer
bulunacağını” ima ettiler. Başkan Dinç’le görüşmeyi bekleyen S.D.,
görüşme yapamadan ertesi gün apar topar Kırklareli’ne
gönderilir.
Böylece, cinayetin üstü örtülmeye devam ediliyor.
2014’te başlatılan yeni araştırmada, Meriç’in kaybolduğu gece
Kırklareli’ndeki MOBESE sistemindeki bazı kameraların kayıt
yapmadığı belirlendi.
Ayrıca, İstanbul’dan Kırklareli’ne giden özel ekibin kullandığı
araca alınan benzinin kayıtlarına ulaşıldı. Bu ekibin, Sefaköy’de
bir benzinlikten 58 litre yakıt alıp yola çıktığı, yaklaşık 560
kilometre yol yapıldıktan sonra dönüşte de yine aynı benzinlikte
depoyu doldurup İstanbul’a giriş yaptığının kayıtlarına
ulaşıldı.
Sonuçta, Ankara’daki İDB ve KOM’un başlattığı, ardından da İstanbul
Cumhuriyet Başsavcılığı’nın İstanbul Emniyeti ile yürüttüğü cinayet
soruşturmasında perde yavaş yavaş aralanıyor.
Meriç cinayetiyle ilgili soruşturmanın ilk bölümü tamamlandı.
İkinci aşamanın hazırlıkları yapılıyor. Soruşturmanın ikinci
aşamasında sürpriz isimlere ulaşılabilir.