Gazeteci Barış Soydan'dan medyayı anlatan polisiye
Sabah gazetesinin eski Yazı İşleri Müdürü Barış Soydan, ilk polisiye romanı Boruotu Cinayeti'nde, politik polisiyenin ülkemizde az görülen iyi örneklerinden biriyle karşımıza çıkıyor
Gezi süreci sırasında işten atılan, Sabah gazetesinin eski Yazı
İşleri Müdürü Barış Soydan, Labirent Yayınları tarafından
yayınlanan ilk polisiye romanı Boruotu Cinayeti'nde, politik
polisiyenin ülkemizde az görülen iyi örneklerinden biriyle
karşımıza çıkıyor.
Soydan'ın romanı, polisiye edebiyata yeni bir gazeteci
kahraman kazandırıyor: Editör "Ufuk Lodos."
GAZETECİ DEDEKTİF UFUK LODOS'UN MACERASI
İlk macerasında Ayvalık'ta işlenen esrarengiz bir cinayetin
failinin peşine düşen "Ufuk Lodos", ipuçlarının izini sürerken bir
yandan da polisin sızdırdığı haberleri sorgulamadan gazeteye
sokmaya çalışan polis muhabirleriyle, mi'leri de'leri ayrı
yazamadığı halde siyasete yön vermeye soyunan köşe yazarlarıyla ve
kendisini dev aynasında gören gazete yöneticileriyle boğuşuyor.
DenemeKCK ve Ergenekon operasyonlarının gerçekleştiği günlerde
geçen roman, kamuoyunun gazete manşetleriyle nasıl manipüle
edildiğine de ışık tutuyor. Polisiye kurguya gerçeküstü öğeler
ekleyerek benzersiz bir dil yaratan "Boruotu Cinayeti", önümüzdeki
günlerin en çok konuşulan romanlarından biri olmaya aday.
ROMANDAN TADIMLIK BİR BÖLÜM
"Polisler ve istihbaratçılar gazetecilerle arkadaşlık kurmayı
severdi. Gazetecilerden iyi arkadaş çıktığı için değil, kamuoyunu
manipüle etmek için gazeteciye ihtiyaç duyduklarından. Bazen bir
siyasetçinin fuhuş görüntüleri olurdu patlatmak istedikleri, bazen
bir çetenin telefon dinlemeleri, bazen ayağını kaydırmak istedikleri bir polis şefinin
pislikleri... Biraz haber, biraz manipülasyon. Biraz gerçek, biraz
yalan. Doğan Komiser de elindeki bilgileri sızdırmak için beni
gözüne kestirmiş olmalıydı. İstanbul'da yıllarca hizmet ettikten
sonra emniyet amirliği beklerken ayağını kaydırıp taşraya
sürmüşlerdi. Şimdi intikam sırası ondaydı."
***
"Sekizinci sayfanın yazarı telefonu yüzüme kapatmıştı. Belki de hat
kesilmişti. Kim bilir dünyanın neresindeydi. Evinden, plajdan,
Maldivler'den yazan köşe yazarları görmüştüm. Stattan, yataktan,
uçaktan, yattan... Gazeteden yazan çok azdı. Oysa muhabirler ve
editörler bütün gün oradaydılar. Sabah kartla girer, akşam kartla
çıkardık. İki gün işe gitmesek maaşımızdan kesilirdi."
***
"Çok satan bir gazetenin 'Suçlu' dediği zanlıya hangi hâkim beraat
verebilir ki? Hakkındaki iddialar ne kadar saçma olursa olsun en
azından birkaç duruşma cezaevinde kalmalıdır ki, 'kamuoyunun
vicdanı' kanamasın! Eh, birkaç duruşma, nereden baksak en az altı
aydır demektir. O da, eğer şanslıysa."
BARIŞ SOYDAN KİMDİR?
2007-2014 yılları arasında Sabah'ın Yazı İşleri Müdürlüğü'nü yapan
Barış Soydan bir dönem gazetenin pazar eki ve internet sitesinde
etikle ilgili köşe yazdı.
Sabah'tan önce uzun süre ekonomi gazeteciliği yapan Soydan, Power
ve Turkishtime dergilerinin Genel Yayın Yönetmenliğini, Para'nın
Yazı İşleri Müdürlüğünü üstlendi.
Anarşizmin Türkiye'deki doğumunu incelediği "Türkiye'de Anarşizm -
Yüz Yıllık Gecikme" adlı kitabı geçtiğimiz yıl İletişim Yayınları
tarafından yayınlandı.
Boruotu Cinayeti
BARIŞ SOYDAN
Labirent Yayınları
İstanbul, 2014, 1. Basım