03 Mar 2011 10:04 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 12:05

GAZETECİ AHMET ŞIK UYARMIŞTI!

Gazeteci Ahmet Şık, kendisi hakkında bir karalama ve yıpratma kampanyası başlatıldığını söylemişti.

Gazeteci Ahmet Şık, OdaTV aramalarında adının geçmesiyle ilgili, kendisi hakkında bir karalama ve yıpratma kampanyası başlatıldığını söylemişti.

Gazeteci Ahmet Şık'ın da editörü olduğu Haber Vesaire internet sitesinde 16 Şubat tarihinde yayınlanan haberde şu bilgilere yer verilmişti:

"Gazeteci Ahmet Şık, OdaTV’de ele geçirildiği söylenen belgeler arasında hazırlamakta olduğu kitabın dosya adının geçmesinin ve hakkında karalama kampanyası başlatılmasının tesadüf olmadığını düşünüyor:

“Hazırladığım kitap son 20-25 yılda emniyet teşkilatı içinde cemaat örgütlenmesi sürecini anlatıyor. Yazılanlardan anladığım kadarıyla kitabımın bir kopyası birilerinin eline geçmiş ve orada yazılanlar belli ki birilerini fazlasıyla rahatsız etmiş. Bu nedenle beni OdaTV vasıtasıyla ‘Ergenekon örgütü’yle ilişkilendirmeye çalışıyorlar. Böylece ‘birilerinin’ bana bu kitabı yazdırdığı iddiası dillendirilerek kitabın tarafsızlığı ve objektifliği gölgelenmeye, itibarsızlaştırılmaya çalışılıyor.”

Kitap dökümanı OdaTV'ye nasıl gitti?
"Uzun bir süredir telefonlarının dinlendiğini ve bu dinleme-izleme faaliyetinin kitap çalışmasıyla birlikte daha da sıkılaştığını düşünen Şık, kitabı hazırlarken gazete arşivlerinden, dava dosyalarından, dosyalardaki belgelerden yararlandığını ayrıca Emin Aslan, Sabri Uzun ve Hanefi Avcı gibi emniyet içinden isimlerle de görüştüğünü, kitap çalışması yapan bir gazeteci icin de bu görüşmelerin son derece normal olduğunu ifade ederek asıl sorulması gereken sorunun “000Kitap” adıyla kaydettiği kitap dokümanının nasıl olup da OdaTv’ye veya başka bir yere gittiği sorusu olduğunu söylüyor.

"Akla ve mantığa sığmaz"
“Soner Yalçın ve OdaTV ile de kitabım için görüştüğüm emniyet müdürleriyle de tamamen farklı görüşleri savunan, dünya görüşü açısından aramızda hiç bir ortak nokta bulunmayan, kendini “sosyalist” olarak tanımlayan bir gazetecinin, varlığı iddia edilen belgedeki gibi bu insanların yönlendirmesiyle bir kitap yazacağını ileri sürmek akla ve mantığa sığmaz” diyen Şık, Posta gazetesi yazarı Nedim Şener’in de meslektaş olarak tanıdığı ve saygı duyduğu bir insan olduğunu ancak belgede iddia edildiği gibi aralarında “Ahmet’i çalıştırsın” gibi bir ilişki olmayacağının da kendilerini tanıyan herkes tarafından bilindiğini söylüyor.