06 Mar 2008 12:32 Son Güncelleme: 19 Kas 2018 13:00

GAZETE KORUMA VERMEYİNCE 'KENDİ SORUNUNU KENDİ ÇÖZDÜ'!..HANGİ KADIN GAZETECİ K-9 ALMAN KURDUNU KORUMA OLARAK ALDI?..

Bir mekancık tanıyalım da, görelim de, yazalım da diye diye ne tehlikelerle yüz yüze geliyoruz biz her gün, biliyor musunuz siz? Zamparası var çakalı var, "ağır abi"si var, sonradan görmesi var, rantiyesi var, varoğlu var...

Dikkat köpek var!


Kadınlar günü-haftası vesilesiyle... Köşeci yazarlar arasındaki erkek egemenliği... Maaşlar arasındaki uçurum vesaireden aklıma geldi de: Birçok yazara çalıştığı gazete tarafından koruma verildiği ve korumayla gezdikleri malum... Bu yazarların genelde erkekler olduğu da malum... Eee? E´si şu ki, medyadaki bu cinsiyet ayrımcılığına değineceğim bugün sevgili göz/eye okurlarım.

Kadın yazarlara genelde life style ekolü muamelesi yapıldığından olacak ki; pek koruma vermeye gerek görmezler bize... Halbuki life style yazmak... Bu devirde... İstanbul eğlence hayatının vahşi sosyal ikliminde, pulla payetle-yarı çıplak ve yüksek ökçeyle oradan oraya seğirtmek kolay iş sanki (!) Bir mekancık tanıyalım da, görelim de, yazalım da diye diye ne tehlikelerle yüz yüze geliyoruz biz her gün, biliyor musunuz siz? Zamparası var çakalı var, "ağır abi"si var, sonradan görmesi var, rantiyesi var, varoğlu var...

Fakat bu adaletsizliğe dur demenin vakti geldi. Armut piş ağzıma düş demedim. Terzi söküğünü dikemez demedim. Kalktım kendi sorunumu kendim çözdüm. Yani kendim ettim kendim buldum. Ve... Sonuç... Duyduk duymadık demeyin: Benim de korumam var artık! Hem de Alman kurdu... K-9! Soran herkese de "gazeteden verdiler" diyorum (!)

Fakat şu bir gerçek ki topuklu ayakkabıyla köpek gezdirilemiyor... Bu vaziyette "yıkılmadım ayaktayım" şarkısını söylemek inanın çok zor... Ki üstelik benimki kurtçuk daha dört aylık! Fakat nasıl güçlü... Önden önden bir gidişi, asılışı var anlatamam... Sanırsınız Noel Baba´nın kızağını çekiyor... Bir gayret, bir azim... Bugünlerde "dur kızııım, bekle! Yavaş! Arweeenn!!" diye çınlayan sesler duyarsanız bilin ki ben yakınlarda bir yerdeyim... Perişan oldum yani.

Biraz daha deneyip başa çıkamazsam geri vereceğim köpeği Serdar Turgut´a valla. Hem kusura bakmayın ama benim maaşım bunu mamasına-aşısına yetmiyor... Hayır herkese verdikleri şu 1.95´lik, geniş omuzlu korumalardan niye vermediler onu anlamıyorum!?







Recep İvedik´i bugün de yazmayacağım...

Hâlâ görmedim çünkü. Beğenmedikleri şeyleri yazmaya yer ayıranları da anlamıyorum ayrıca. Hayır madem "iğrenç", niye yerini onunla heba ediyorsun? Sevdiğin bir şey yok mu? Güzel bir şey? Onu yaz. Mesela...

Son zamanlarda zevkle izlediğim haber kanalı, 24. Özellikle de Fuat Kozluklu´nun gece bülteni. Konuklarına yaklaşımını, nezaketli ve esprili tutumunu çok beğendiğim Fuat Kozluklu arkadaşıma tek küçük tavsiyem; sunumlar sırasında sesinin tizlerini kontrol etmesi yönünde... Bu detayı da çözerse, zaten yüksek olan ekran cazibesi daha yukarılara tırmanacak. Hatta listeyi zorlayacak...

24´ün Fuat Kozluklu dışındaki ekran yüzleri de isabetli. Enerjileri güçlü. Genç bir kanal olmasına rağmen içerik olgunluğu ve ekran oturmuşluğu ile dikkat çeken 24´ün, deneyimli bir ekibin elinden çıktığı çok belli... Tebrik ediyorum cümleten.


Sevim Gözay/AKŞAM