FSM'deki trafik kazası davası
- FSM Köprüsü'nün çıkışında meydana gelen zincirleme trafik kazasında, refüje çarpan aracın fırlattığı beton parçasının isabet etmesi sonucu hayatını kaybeden 7 aylık hamile fizyoterapist Hülya Erşah Gençer'in ölümüne neden olduğu iddia edilen Cahit Arda Arsal, ilk kez hakim karşısına çıktı-...
İSTANBUL (AA) - Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'nün (FSM) çıkışında meydana gelen zincirleme trafik kazasında refüje çarpan aracın fırlattığı beton parçasının isabet etmesi sonucu hayatını kaybeden 7 aylık hamile fizyoterapist Hülya Erşah Gençer'in ölümüne neden olduğu iddia edilen Cahit Arda Arsal'ın yargılanmasına başlandı.
İstanbul 53. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya, sanık Arsal ve avukatları Burak Gürhan ile Demet Koylav katıldı. Duruşmada, kazada hayatını kaybeden Gençer'in eşi ve ailesi ile avukatları Hüseyin Uğur Poyraz ile Seyit Kaplan da hazır bulundu.
Duruşmada savunmasını yapan Arsal, suçlamaları kabul etmeyerek, "Aracımda arıza olduğunu düşündüm ve arabamı emniyet şeridine çektim. Arıza ışığı sönünce kontrollü bir şekilde yola çıktım. Köprüyü geçtikten sonra arkamdan gelen siyah bir transporter aracın bana çarpması ile direksiyon hakimiyetimi kaybettim, akabinde bariyerlere çarptım." dedi.
- "Olayda bir kusurum yok"
Kaza dolayısıyla hayatını kaybeden Gençer'in ölümüne ilişkin bilgiyi iki gün sonra çağrıldığı karakolda öğrendiğini anlatan Arsal, “Benimle beraber üç araç kazaya karışmıştı. Kazaya karışan kişilerde bir problem olmadığı için çekici çağırdık. Bu olaydan iki gün sonra bariyer hasarı için çağrıldığım karakolda öğrendim. Daha sonra kaza yerine gidip kendim de incelemelerde bulundum. Otoyoldaki betonun parçalanıp koptuğunu gördüm. Bu durum benim öngörebileceğim bir durum değil. Olayda bir kusurum olduğunu düşünmüyorum." diye konuştu.
- "Olayda bir kişinin öldüğünü söylemek doğru değil"
Duruşmada beyanı alınan Hülya Erşah Gençer'in eşi Mehmet Ümit Gençer ise kazanın yaşandığı gün otomobiliyle eşi Gençer ile spordan döndüğünü belirterek, şunları söyledi:
“Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'nü geçtikten sonra bir anda sol tarafımızdan bir toz bulutunun yükseldiğini ve akabinde aracımın ön camının patladığını gördüm. Panikledim ve durdum. Eşime baktığımda durumunun kötü olduğunu gördüm. Ne olduğunu anlayamamıştım. Eşimin durumunun ağır olduğunu düşündüm ve yola çıktım. Eşimi, Kavacık’ta bir hastaneye yetiştirdim ancak kurtarılamadı."
Gençer, sanık Arsal’ın savunmasında çelişkiler olduğunu iddia ederek, “Sanık doğruları söylemiyor. Makas atarak geldiği, hız yaptığı ve emniyet şeridini ihlal ettiği hususları ve bunları da keyfi olarak yaptığı için bizlerin canına kastettiğini düşünüyorum. Bu olayda bir kişinin ölümünden bahsetmek doğru değil. Eşimle birlikte kızımın da ölümüne sebebiyet vermiştir." dedi.
Gençer, sanığın ağır ceza mahkemesinde ve tutuklu yargılanmasına karar verilmesini talep etti.
Bu sırada müşteki Gençer'in konuşmakta güçlük çektiği ve duruşmayı izleyen annesi ve bazı yakınlarının da ağladığı görüldü.
- “Rüzgar Çetin’in suçu ne?”
Duruşmada söz alan müşteki avukatlarından Uğur Poyraz, kazaya ilişkin güvenlik kamera kayıtlarının izlenilmesi gerektiğini vurguladı.
Poyraz, bu davanın asliye ceza mahkemesinde görülmesinin yanlış olduğunu savunarak, “Sürekli bir kişinin ölümünden bahsediliyor. Hülya Gençer bir anneydi ve bebeği de kazada yaşamını yitirdi. Bu davanın ağır ceza mahkemesinde görülmesi gerekir. O zaman Rüzgar Çetin neden hapis yatıyor bu memlekette? Bu olay ile o olay arasında fark var mı? Onun suçu ne? Hakimden hakime adalet mi değişir. Herkes kafasına göre karar veriyor, böyle adalet mi olur?” dedi.
Davaya ilişkin bütün delillerin bulunduğunu belirten Poyraz, sanığın eyleminin olası kast ile işlendiğini ve bu nedenle bu mahkemenin görevsiz olduğunu öne sürerek, bu yönde karar verilmesini talep etti.
- "Hakim sormazsa söyleme"
Davanın tanıklarından taksi şoförü Ayhan Tunç, kazadan iki gün sonra emniyetten çağrıldığını belirterek, "Kazada ölüm olduğunu sonradan öğrendim. Sanık, beni iki defa aradı. Olayla ilgili ne görüp görmediğimi konuştuk. 'Hakim, zikzak çizdi mi diye sormazsa bu durumu anlatma' diye rica etti. Yalan söyleyecek değilim.” ifadelerini kullandı.
Tanıklardan Nevin Engin ise otoyolda sol şeritte ilerlediğini kaydederek, kazanın etkisiyle Arsal’ın kullandığı aracın kendi otomobilinin üzerine çıktığını söyledi.
- Hakim, duruşma salonunu terk etti
Bu sırada sanık avukatları ile müşteki avukatları arasında sözlü tartışma yaşandı. Taraf avukatlarının tartışamaya devam etmesi üzerine hakim Fatma Şeker, duruşma salonunu terk etti. Tarafların yatışmasından sonra hakim Şeker, duruşma salonuna geri döndü.
Duruşmada söz alan sanık avukatlarından Koylav, müvekkilinin daha önce trafik cezası almadığını ve kurallara uyduğunu söyledi.
Koylav, müvekkili Arsal’ın kusurunun bulunmadığını iddia ederek, “Olayda öngörülebilirlik söz konusu değildir. Adli Tıp Kurumu raporu ile de sabittir. Olayda olası kast bulunmamaktadır. Müvekkilimin kusuru yoktur, aşırı hızlı gittiğini düşünmüyoruz. Bundan dolayı katılan vekilinin ‘görevsizlik’ talebinin yerinde olduğunu düşünmüyoruz. Kazaya ilişkin Karayolları'nın da kusurlu olduğunu düşünüyoruz.” şeklinde konuştu.
Duruşmada taleplere ilişkin kararını açıklayan hakim, katılan avukatlarının “görevsizlik” talebinin yeniden incelenmesine hükmederek, duruşmayı 13 Temmuz’a erteledi.
- Olayın geçmişi
TEM Otoyolu'nda seyreden Mehmet Gençer'in (42) kullandığı aracın ön camına, FSM Köprüsü Anadolu Yakası çıkışında meydana gelen zincirleme trafik kazasında refüje çarpan bir aracın fırlattığı beton parçası isabet etmiş, taş, araçta bulunan sürücünün eşi Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde fizyoterapist olarak çalışan Hülya Erşah Gençer'in (40) başına çarpmıştı.
Taşın çarpması sonucu ağır yaralanan ve 7 aylık hamile olduğu bildirilen Gençer, eşi tarafından Kavacık'taki özel bir hastaneye kaldırılmış ancak kendisi ve bebeği kurtarılamamıştı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede,
Cahit Arda Arsal’ın otomobilini hızlı ve tehlike yaratacak şekilde
kullandığı, kontrolsüz şerit değiştirerek Gençer’in ölümüne neden
olmasında "bilinçli taksir" halinin bulunduğu
kaydedildi. Savcılık, Arsal için 3 yıldan 9 yıla kadar hapis cezası
istedi.