"FRANSIZ VERGİ UZMANLARI, LİBERATİON GAZETESİ'NE BASKIN YAPTI MI?" ERTUĞRUL ÖZKÖK'TEN SARKOZY ÖRNEĞİ!.. POAŞ'A VERİLEN CEZAYA YORUMU NE OLDU?

İsteyen herkesle iddiaya hazırım


ÖNCEKİ gün akşam saatlerinde, Petrol Ofisi´ne yapılan bilmem kaçıncı cezalandırma operasyonunu izlerken, aklıma Fransa´da yaşananlar geldi.

Üç gündür Fransa´yı takip ediyorum.

Merakım şu.

Acaba Fransız vergi uzmanları, Liberation Gazetesi´ne baskın yaptı mı?

İzlemeye devam edeceğim.

Acaba bugün yapmadıysa, yarın, öbür gün, üç-beş ay sonra, Sarkozy bu olayın intikamını almak için vergi denetçilerini gazetenin binalarına yollayacak mı?

Sizi daha fazla merakta bırakmayıp, olayı anlatayım.

* * *

Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy, geçtiğimiz günlerde bazı milletvekilleriyle bir yemekte bir araya geldi.

Yemekte yapılan konuşmalar daha sonra Fransız gazetelerine yansıdı. Liberation Gazetesi´nin iddiasına göre, Cumhurbaşkanı Sarkozy yemekte, İspanya Başbakanı Zapatero´dan söz ederken, kendisi için şu ifadeyi kullanmış:

"Fazla zeki değil."

Ayrıca ABD Başkanı Obama ve başka bazı yabancı ülke siyasetçileri için çeşitli şeyler söylemiş.

Tabii Zapatero´ya sarf ettiği iddia edilen sözler, yabancı bir ülke temsilcisi için çok ağır.

Ayrıca çok da nezaketsiz.

Bunun üzerine Sosyalist Parti´nin son seçimdeki Cumhurbaşkanı adayı Segolene Royal bir açıklama yaparak, Fransız halkı adına İspanya Başbakanı´ndan özür diledi.

Sarkozy ise bu sözleri şiddetle yalanladı ve basını "Yalan yazmakla" suçladı.

Yemeğe katılanların bir bölümü, Sarkozy´nin bu sözleri kesinlikle sarf etmediğini, bir kişi ise buna benzer şeyler söylediğini açıkladı.

Liberation Gazetesi ise önceki gün olayı tekrar manşetine taşıyarak, haberinin doğruluğunda ısrar etti.

Yani siyasetçi ile medya arasında çok ciddi bir gerginlik yaşanmaya başladı.

* * *

Sarkozy, Fransa´nın en güçlü konumdaki cumhurbaşkanlarından biri.

Aldığı oy oranı AKP´ninkinin üzerinde.

Ayrıca Fransa´da cumhurbaşkanın yetkileri Türkiye´de başbakanınkinden daha fazla.

Şimdi merak ediyorum;

Bu gerginlikten sonra Sarkozy ne yapacak?

Mesela çıkıp Fransız halkına, "Bu gazeteleri almayın" diyecek mi?

Seçim meydanlarında bunu yazan gazetelere ve sahiplerine ağıza alınmadık hakaretler edecek mi?

Ve tabii vergi denetçilerini bu gazetelerin ve sahiplerinin öteki şirketlerinin üzerine gönderip, mesnetsiz, adaletsiz cezalar yazdıracak mı?

Bu gazetelerin sahiplerinin öteki şirketleri, kamu ihalelerine girmekten men edilecek mi?

Sarkozy bütün öfkesine, kızgınlığına ve belki de bu konuda haklı olmasına rağmen, bunların hiç birini yapmayacak.

Şimdi isteyen herkesle iddiaya girmeye hazırım.

Nereden mi biliyorum?

Sarkozy´nin kişiliğine mi güveniyorum?

Hayır.

O ülkelerde demokrasinin kurallarına inanıyorum.

O kurallar, hiçbir güç sahibinin bunları yapmasına izin vermez.

Yapamayacağını bildiği için de güç sahipleri böyle bir şeye cüret edemez.

İşte size resimli bir bulmaca.

Türk ve Avrupa siyaset anlayışı arasındaki 10 fark.

Tabii bu Türk ve Avrupa demokrasileri arasındaki farkı da gösteriyor.

Oralarda kimse, "Ben yüzde şu kadar oy aldım" deyip bunun arkasından medyayı, kurumları, şirketleri yok etmeye kalkışmıyor.

* * *

Türkiye´de iktidarın yaptıkları artık, Avrupa demokrasilerinin tahammül sınırını aşıp, otokratik rejim sınırlarına girdi.

Siyasetçinin keyfiliği, bazı bürokratların iktidara yaranma tutkusu ile birleşince ortaya adını ne koyacağımızı bilemediğimiz yeni bir rejim çıkıyor.

Kimse merak etmesin, yakında bunun adı da bütün açıklığı ile konulacak.

Ertuğrul Özkök/Hürriyet