13 Eyl 2006 11:04 Son Güncelleme: 19 Kas 2018 12:46

FLAŞ...REHA MUHTAR'IN SABAH YAZARI İÇİN KULLANDIĞI SIFAT KIYAMET KOPARTACAK: TETİKÇİLERİN TETİKÇİLERİ!..

VATAN Gazetesi Yazarı Reha Muhtar Ahmet Kaya ile ilgili yazısı nedeniyle SABAH Haber Koordinatörü Özay Şendir'i "Tetikçilerin Tetikçisi" olmakla suçladı!.. Muhtar'ın iması büyük bir polemiğe neden olacak gibi görünüyor!..

Reha Muhtar Fatih Altaylı'nın yardımcılarından ve haber koordinatörü Özay Şendir'in yazdığı Ahmet Kaya ile ilgili yazı nedeniyle ağır bir yazı kaleme aldı. Bir süre önce SABAH'tan ayrılan Muhtar, çok ağır ifadeler içeren yazısı yüzünden büyük bir gürültü kopacağa benziyor çünkü yazı da ima yoluyla SABAH'ın tepesindeki isim olarak Fatih Altaylı'da işaret ediliyor! İşte o yazı!

Tetikçilerin tetikçileri!
Sabah gazetesinin Günaydın ekinde, yalan yanlış, ipe sapa gelmez, tamamen kafadan atma bir haber vardı...

O gazetenin tepe yöneticisi böyle yalan yanlış ipe sapa gelmez haberleri basmak yerine, benim "Kürt sorunuyla" ilgili görüşlerimi, yazı yazmış olduğum aynı gazetenin son 2 yıllık nüshalarından bulup öğrenebilir...

Bugün hala arka arkaya şehitler verdiğimiz bir meselede, terör örgütünün başına "Türkiye´nin başına geçmeyi düşünüyor musunuz?.." yolunda veciz sorular sormadan, nasıl demokratik yaklaşımlar benimsenebileceğini okuyabilir...

Konuyla ilgisi yok ama, yeri gelmişken söyleyeyim...

Yakında Türkiye´de yepyeni bir dönemin başlangıcı olarak gördüğüm "Tetikçilerin tetikçileri" başlıklı bir yeni dönem incelemesi hazırlıyorum...

Bu konuda, araştırmalarıma katkı sağlayarak bilime hizmet edecek, tetikçiler varsa, yaşadıkları tecrübeleri aktarararak tarihe katkıda bulanabilirler...

Tetikçilerin tetikçileri, henüz ciddi bir yaşam tecrübeleri olmadığından bu konuda sadece piyon olarak kalacaklar...

Üzgünüm Leyla...


OZAY ŞENDİR'İN REHA MUHTARI KIZDIRAN YAZISI

Ahmet Kaya için sonun başlangıcı olan gece aklıma geliyor. Magazin Gazetecileri Derneği'nin etkinliğinde Kürtçe bir klip çekmekten söz ettiği için ortalık karışmıştı. Tartışmayı körükleyen isimler de Reha Muhtar ve Serdar Ortaç olmuştu. Bana göre Reha Muhtar'ın Türkiye'ye maliyeti Ahmet Kaya'nın maliyetinden daha yüksektir.

Doğru ve iyi habercilik kaygısının yerini, reyting kaygısının alması onun eseridir. Serdar Ortaç'ı ise anlatmaya gerek yok.

Sahte belgelerle askerden kaçmaya çalıştığı için tutuklu olarak yargılandığını hatırlatmak yeterli.

Kaderin garip cilvesi; Ahmet Kaya öldüğü gün, dönemin Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Fuat Miras Diyarbakır'da konuşmuştu: "Kürtçe yasağı sona ermeli..."

Sonra o manşet haberi geldi. Terör örgütü flaması altında Almanya'da verilen konser... O haber yer ve zaman bilgisi nedeniyle çok tartışıldı.

Hafızam beni yanıltmıyorsa mahkeme, "Salon dekorasyonundan sanatçı sorumlu tutulamaz" diyerek beraat kararı vermişti. Neyse... O manşetten sonra Ahmet Kaya'yı bir gecede yok saydık. CD ve kasetleri radyoların arşivlerinden ve raflardan kalktı.

Orhan Pamuk'un söylediği "Türkler 30 bin Kürt ve 1 milyon Ermeni'yi öldürdü" laflarını duyunca da çok kızdık ve kıyasıya eleştirdik ama onu toplumsal hafızamızdan kazımadık.

Belki bu sayede doğruya biraz daha yaklaştık.

Ahmet Kaya bu ülkede bir Reha Muhtar, bir Serdar Ortaç ya da bir Orhan Pamuk kadar hoşgörüyü hak etmedi mi sizce?