FLAŞ! FLAŞ! FLAŞ! SONER YALÇIN'A TAHLİYE KARARI VERİLDİ!
Odatv davasında yaklaşık iki yıldır tutuklu olan Soner Yalçın için tahliye kararı çıktı
Gazeteciler Ahmet Şık ve Nedim Şener’in sanıkları arasında
bulunduğu, Soner Yalçın, Yalçın Küçük ve Hanefi Avcı’nın ise
tutuklu yargılandığı Odatv davasının 15. duruşması görüldü.
Duruşmada, İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi, tutuklulukta geçirdiği
süreyi göz önüne alarak gazeteci Soner Yalçın’ın tahliyesine karar
verdi. Yalçın’a yurt dışı çıkış yasağı ve her hafta karakola
giderek imza şartı getirildi. Yalçın Küçük ve Hanefi Avcı’nın
tutuklulukları ise devam ediyor.
İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi’nce Çağlayan’daki İstanbul Adalet
Sarayı’ndaki küçük salonda yapılan duruşmaya, tutuklu sanıklar eski
Emniyet Müdürü Hanefi Avcı, gazeteci Soner Yalçın ve Yalçın Küçük
ile tutuksuz sanıklar Nedim Şener, Barış Terkoğlu, Barış Pehlivan,
Ahmet Şık, Muhammet Sait Çakır, İklim Ayfer Kaleli, Ahmet Mümtaz
İdil, Şükrü Doğan Yurdakul, Müyesser Yıldız ile Coşkun Musluk
katıldı.
Duruşmaya, CHP Grup Başkanvekili Emine Ülker Tarhan, CHP
milletvekilleri İlhan Cihaner ve Mahmut Tanal ile bazı gazeteciler
de izleyici olarak katıldı.
Adliyedeki büyük salondaki ses sisteminin bakımdan geçmesi
nedeniyle İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi’nin kendi küçük
salonunda yapılan duruşma öncesi, salona girme konusunda avukatlar
ve kapıda görevli güvenlik mensupları arasında tartışma
yaşandı.
Sanık avukatları, "yer darlığı nedeniyle sadece kapıdaki listede
ismi bulunan avukatların içeri alınmasını ve bunun için kapıda
turnike oluşturulmasını", adliye önünde protesto etti. Açıklamada,
yapılan uygulamalarla savunma makamına saygısızlık yapıldığı
kaydedildi. Sanıklar müdafii avukat Duygun Yarsuvat, "Kapıda
karşılaştığımız manzara hukuk açısından bizi çok yaralamıştır.
Savunma makamına yapılan bir saygısızlıktır. Türkiye adil olmadığı
suretle tam demokratik bir ülke olamaz" diye konuştu.
Mahkeme Başkanı, Ahmet Şık ile tartıştı
İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada, Mahkeme
Heyeti Başkanı Mehmet Ekinci, adliyedeki duruşma salonlarında
bulunan görüntü sistemlerini yenileme çalışması yapıldığından
duruşmanın küçük salonda görüldüğünü söyledi. Ekinci, talebinin
alınması için tutuklu sanık Yalçın Küçük’ü kürsüye çağırdı. Bu
sırada, söz almadan konuşan sanık Ahmet Şık’ın, "Avukatlar yok, bu
şekilde duruşmaya başlayamazsınız" demesi üzerine Başkan Ekinci,
"Bekleyen yok, avukatların yeri de boş isterlerse gelir oturur.
Zorla duruşmaya alacak halim yok" dedi. Ahmet Şık’ın "Zorla içeri
almıyorsunuz ama..." şeklinde konuşması üzerine Başkan Ekinci,
"Ahmet Bey sizinle polemiğe girmeyeceğim. Yerinize oturun lütfen"
dedi.
Sanık Yalçın Küçük taleplere ilişkin konuşmaya başladığı sırada,
adliye dışında açıklama yapan sanık avukatları duruşma salonuna
girdi. Salonun kalabalık olmasından dolayı avukatların girişi
sırasında Mahkeme Başkanı ile bazı izleyiciler arasında tartışmalar
yaşandı.
Tartışmaların ardından yeniden konuşmaya başlayan Yalçın Küçük,
sanıkları göstererek, "Size ve ’Ergenekon’ davasına bakan mahkemeye
teşekkür ederiz. Bize yeni insanlar kazandırdınız. Bu
insanlara iyi bakın, bu insanlar yarın ülkeyi yönetecek" diye
konuştu.
İddianameyi eleştiren Küçük, "İddianameye göre PKK’yı yönetiyorum,
’Ergenekon’u yönetiyorum, ’Odatv’yi yönetiyorum, ben CHP’yi
yönetiyorum, ben siyaset dünyasını da yönetmeye çalışıyorum. Ben
nasıl bir insanım. O yüzden bana iyi bakın, böyle sanık
bulamazsınız" dedi.
"Cumhuriyet’in görücüsü"
Cumhuriyetin kendisine bir görev verdiğini belirten Küçük,
kendisini bu "cumhuriyetin görücüsü" olarak nitelendirerek, şunları
söyledi:
"Cumhuriyet, bana görme görevi verdi. Ben kimsenin görmediklerini
görüyorum. Hanefi Avcı huzurunuzda sanık. Burada Hanefi Avcı’ya
sordum. ’Beni takip eder misiniz?’ dedim. ’Mesleğim sizi takip
etmek’ dedi. Mehmet Eymür’e sordum, ’evet’ dedi. Bir yere
gittiğimde havayı koklar, polisimi ararım. Eğer bir yerde polis
bulamıyorsam, ’bu devlet artık beni ciddiye almıyor’ derim. Her
şeyimizi takip ediyorsunuz. Neyi takip ediyorsunuz. Hukuk
mantıktır, hukuk akıldır. Akıl ve mantık dışı hiçbir şeyi TÜBİTAK’a
gönderemezsiniz."
Davanın sanıklarından Barış’a talimat verip bazı haberleri
internete koydurduğunun iddia edildiğini anlatan Küçük’ün, mahkeme
heyetine seslenerek "Siz de hiç vicdan yok mu? Beni hala tutuklu
yargılıyorsunuz" demesi üzerine Başkan Ekinci, "Böyle
konuşamazsınız, bu şekilde konuşma hakkınız yok" dedi.
Bunun üzerine Küçük, özür dileyerek sözlerini tamamladı.
Bu arada, salonun kapısından bir izleyici içeriye seslenerek,
"Nedim (Şener) dışarı çıksın" dedi. Bunun üzerine Mahkeme Başkanı
Ekinci, "Ne oluyor orada? Burada duruşma yapıyoruz. Nedim Bey’in
işi var, bitsin gelecek" şeklinde konuştu.
Soner Yalçın: "Bu kötülük devletin içinde örgütlüdür"
Tahliye talebine ilişkin söz verilen tutuklu sanık
Soner Yalçın ise kötülüğün sıradan olduğunu ve ülkede zalim bir
kötülüğün var olduğunu savunarak, "Bu kötülük örgütlüdür ve ne
yazık ki devlet içinde yuvalanmıştır. Düzenlediği tertiplerle
insanları itibarsızlaştırmakta, hapse attırmaktadır" dedi.
Yalçın, bu kötülüğün yolun sonuna geldiğini ve açığa çıkmaya
başladığını ifade ederek, şöyle devam etti:
"Baksanıza, Başbakan Erdoğan bile kendisinin dinlendiğini,
ofislerinde dinleme cihazı, böceklerin bulunduğunu açıkladı. Şimdi
sıra bu böceği yerleştiren kötülük merkezini ortaya çıkarmaya
geldi. Buradan açıklıyorum, biz bu tertipçileri biliyoruz. Yazdık
ve 2 yıldır da bu mahkeme salonundan haykırıyoruz. Bu tertipçiler,
Deniz Baykal’a kaset komplosu yapanlardır. Bu tertipçiler, 10
MHP’liye seks kaseti komplosu kuranlardır. Komplo yapacağı kişinin
telefonunu dinleyecek, adım adım takip edecek, gizlice evlere girip
kamerayı yerleştirecek, görüntüleri kaybedecek, yurt dışından
internete sızdıracak ve hiç yakalanmayacak! Böylesine bir tertibi
kim yapabilir? Sırtını devlete dayamadan, devletin istihbarat
olanaklarına sahip olmadan bu tezgah kurulabilir mi, yapılabilir
mi? Türkiye’nin merakla aradığı asıl derin devlet işte budur."
Bu konuları yazdıkları için kendilerine de komplo kurulduğunu iddia
eden Yalçın, "Bilgisayarlarımıza virüslü word dosyaları yükleyip
bizi hapse
attırdılar. Devlet içindeki bu kötülük merkezinin kim olduğunu
hükümetin bilmediğini sanmak saflık olur. Tek eksik olan Türkiye’de
bunları ortaya çıkaracak siyasi iradeye sahip olup olmamasıdır. Ama
sanıyorum düğmeye bastılar. Çünkü biliyorlar ki bu tertipçilerin
şimdiki yeni hedefinin Başbakan Erdoğan olduğu gün gibi açıktır.
Devlet içindeki bu güç-iktidar çatışması kaçınılmazdır" diye
konuştu.
"Kendime yapılan bu büyük haksızlığın hesabını sormayacak mıyım?"
diyen Yalçın, şunları söyledi:
"Eğer biz gazeteciysek bunun hesabını sorarız. Sadece biz mi? Eğer
bu ülkenin istihbarat örgütü MİT, komplo sonucu hapse atılan ve
cezaevinde yaşamını kaybeden meslektaşları Kaşif Kozinoğlu’na
yapılanların hesabını sormazlarsa, yazıklar olsun onlara.
Kozinoğlu’na yapılan tertibi açığa çıkarmazlarsa tarih önünde hep
’suç ortağı’ olarak anılacaklardır. Bitmedi. Türk Polis Teşkilatı,
bir kitap yazdı diye hayatı felaketlerle didik didik edilen emniyet
müdürleri Hanefi Avcı’ya, kendi içlerinden yapılan bu tertibi
ortaya çıkarmazlarsa onlara da yuh olsun. Tarih onları da suç
ortağı olarak yazacaktır. MİT’e, Emniyet’e sesleniyorum, bu
iftiralar komplolar, tertipler atölyesini ortaya çıkarmak
boynunuzun borcudur."
Yalçın, mahkeme heyetinden bu örgütlü kötülüğün ortaya
çıkarılmasına yardımcı olmalarını isteyerek, "(Odatv) davasını
sonlandırınız artık. Bilgisayarlara virüslü word dosyaları gönderen
şebekenin ortaya çıkarılması için savcılığa suç duyurusunda
bulununuz. Bunu yaparak, salt ülkemizde değil dünyada da
’Türkiye’de hakimler varmış’ dedirtiniz. Adalet adına bu ülkenin
umudu olunuz" diyerek sözlerini tamamladı. Duruşma, tutuklu sanık
Hanefi Avcı’nın talebinin alınmasıyla devam ediyor.
Duruşması öncesi İstanbul Adalet Sarayı önünde basın açıklaması
yapıldı. Yapılan açıklamaya Gazetecilere Özgürlük Platformu, CHP
Grup Başkanvekili Emine Ülker Tarhan ve Ankara Barosu Başkanı Metin
Feyzioğlu da destek verdi. Emine Ülker Tarhan, "Bu davaları kurda
kuzu postu giydirmek gibi görüyorum. Postu kaldırdığınızda altından
intikam, rövanş, nefret çıkıyor" dedi.
"İktidarın hoşuna gitmediği için
yargılanıyorlar"
3’ü tutuklu 13 sanığın İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki
duruşması öncesi Gazetecilere Özgürlük Platformu adına basın
açıklamasını yapan Ümit Kurtulan, gazetecilerin siyasi iktidarın
hoşuna gitmeyen yazılar yazdıkları gerekçesi ile yargılandıklarını
belirterek, "Meslektaşlarımıza yöneltilen suçlamalara, dava
dosyalarına sehven konulan düzmece nice delilin dayanak oluşturması
bu davanın meşruluğuna gölge düşürmektedir" diye konuştu.
"Ölüm tehdidi aldığı Ergenekon’un üyesi olmakla
yargılanıyor"
Kurtulan, Soner Yalçın’ın hayatı boyunca yasa dışı
yapılanmaları, faili meçhul cinayetleri aydınlatmaya çalıştığını
belirterek, "Soner Yalçın, ortaya çıkardığı için ölüm tehditleri
aldığı yapılanmanın üyesi olmakla suçlanarak yargılanmaktadır."
ifadelerini kullandı.
Ankara Barosu Başkanı: "Milletin yüreği bugün Çağlayan’da
ve Silivri’de"
Basın açıklaması sırasında tutuklu 30 gazetecinin de
fotoğraflarının bulunduğu pankart açıldı. Gazeteciler,
meslektaşlarına destek amacıyla "Hapisteki gazetecilere özgürlük"
yazılı pankart açtı. Ümit Kurtulan’ın ardından açıklama yapan
Ankara Barosu Başkanı Metin Feyzioğlu, "Milletin yüreği bugün
Çağlayan’da Odatv Davasında, milletin yüreği bugün Silivri’de.
Bellerine bomba mı sarmışlar? Ellerine tüfek mi almışlar? Karakol
mu basmışlar ki Terörle Müdadele Kanunu’nu ihlalden
yargılanıyorlar" dedi.
CHP’li Tarhan: "Davaların ipinin kimin elinde olduğunu
biliyoruz"
CHP Grup Başkanvekili Emine Ülker Tarhan ise, davaların siyasi
olduğunu belirterek, "Bu davaların ipinin kimin elinde olduğunu
biliyoruz. Kurda kuzu postu giydirmek gibi görüyorum bu davaları.
Postu kaldırdığınızda altından intikam, rövanş, nefret çıkıyor"
dedi.
Davaların bir an önce sonlandırılması gerektiğini belirten Tarhan,
"İktidarın Rektörlerinin karşısında ODTÜ’nün olduğunu düşünürsek,
iktidar yargısının da karşısında gerçek gazeteciler olduğunu
düşünürsek kimin kazanacağını biliyoruz demektir. Bugün olumlu bir
karar çıkmasını diliyorum" diye konuştu.