FLAŞ!.. FLAŞ!.. AHMET HAKAN'A TEHDİT DAVASI SONUÇLANDI!.. FETHULLAH GÜLEN'İN AKRABASI İÇİN HANGİ KARAR VERİLDİ?..

Hürriyet Gazetesi köşe yazarı Ahmet Hakan Coşkun´u "tehdit ettiği" öne sürülen Kemalettin Gülen´in beraatına karar verildi.

İstanbul 1. Sulh Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuksuz sanık Gülen ile "müşteki" Coşkun katılmadı. Gülen´i duruşmada avukatı Engin Ören temsil etti. Duruşmada hakim, müştekinin ifadesinin alınması amacıyla zorla getirme kararı verildiğini hatırlatarak, buna ilişkin 3 ayrı adrese yapılan tebligatın, "adresinde bulunmadığı" belirtilerek iade edildiğini bildirdi.

Hakim, bu nedenle müştekinin dinlenmesinden vazgeçilerek, hazırlık aşamasındaki ifadesiyle yetinilmesine karar verdi.

Esas hakkındaki savunması sorulan avukat Engin Ören, müvekkilinin okuyucu olarak eleştiri hakkını kullandığını söyledi.

Avukat Ören, müvekkilinin tehdit kastı bulunmadığını belirterek, beraatına karar verilmesini istedi.
Kararını açıklayan hakim, köşe yazarı olan müşteki Ahmet Hakan Coşkun´un, yazısında "Adnan Menderes´in asılmasına tepki gösterilmediğini, mantar tabancası bile patlamadığını" ifade ederek, düşünce ve görüşlerini açıkladığını kaydetti.

Bu köşe yazısını okuyan sanığın müştekiyi telefonla arayarak, "Eğer parti kapatılırsa görürsün mantar tabancası mı patlar, yoksa başka bir şey mi patlar?" dediğini belirten hakim, "bu sözlerin tehdit olarak algılanması halinde muhatabının müşteki olmayacağını" bildirdi.

Hakim, sözlerin, halk tarafından ortaya konulacak muhtemel reaksiyonu ifade ettiğini, bu reaksiyonun da müştekiye karşı olamayacağını kaydetti.

Bu sözlerin, müştekinin belirttiği gibi "agresif" şekilde söylenmiş olmasının da sanığın tehdit kastıyla hareket ettiğini göstermeyeceğini belirten hakim, sanığın beğenmediği ve katılmadığı köşe yazısındaki görüşlerin aksi yönündeki düşüncelerini belki nezaket ölçülerini aşan bir tavırla ifade ettiğini bildirdi.

Hakim, manevi unsuru oluşmayan tehdit suçundan sanığın beraatına karar verdi.

İddianamede, Gülen´in "tehdit" suçunu düzenleyen TCK´nın 106. maddesinin 1. fıkrası uyarınca, 6 ay ile 2 yıl arasında hapis cezasına çarptırılması isteniyordu.