26 Haz 2012 09:30
Son Güncelleme: 23 Kas 2018 13:50
''FIRKATEYN HESABI YAPAN MEDYA SAVAŞI OYUN ZANNEDİYOR''
Kendisine haber sitesi diyenlerin pazar günü manşetlerini işgal eden metinler ‘ergen maç zihniyetinin' daha aleni kanıtıydı.
Maç değil, savaş yahu!
Geçtiğimiz cumartesi Barış Meclisi (Meclisa Aşitiye) 35-40 kişinin bir araya geldiği bir toplantı düzenlemişti. Akademisyenler, sivil toplum örgütü temsilcileri ve gazeteciler Kürt sorununun çözümü için önerilerini sundu. Tabii son birkaç haftadır yaşanan gelişmeler de yorumlandı. Ben, Kürt sorununa kafa patlatan bu toplulukta dahi barış kavramının çok didaktik, sınırları keskin ve steril bir biçimde tartışıldığını, savaşın içine doğmuş Kürt gençlerinin hissiyatından bihaber yorumlar yapıldığını düşündüm ve bu fikrimi anlattım.
Bu manada bence en önemli cümlelerden biri toplantının düzenleyicilerinden Murat Çelikkan’ın kapanış konuşmasında sarf edildi.
**
Çelikkan Kürt sorununa tarafların bakışındaki asimetriyi şöyle anlattı: ‘Kürt gençleri meseleye son derece siyasi bakarken, Türk gençleri için bu bir futbol maçı izlemek gibidir. Hangi taraftan kaç kişi öldü diye bakılır.’
Bu sözlerin doğruluğunu bir gazeteci olarak sayısız kez test edebileceğim olaylar ve sohbetler içinde bulundum. Doğrudan ötedir. Fakat eksik.
Şu bakımdan: 30 yıldır süregelen bu savaşa bir maç izliyormuş ya da bilgisayar oyunu yönetiyormuş gibi bakanlar sadece Türk gençleri değildir. Türklerin büyük bölümü böyledir. Sıcak savaşın Diablo ya da World of Warcraft oyunları kadar olduğunu düşünen ergen zihniyetli Türk erkekleri bu toplumun, maalesef genel vasatını oluşturur. Allah göbekleri büyütüyor, sakalları uzatıyor, kalp ve beyin yaş 15’te talim eder vaziyette kalıyor.
**
Suriye, Türkiye’nin savaş uçağını füzeyle düşürdükten sonra ‘Hemen Suriye’ye girmek icabeder’ diye baklayı ağızlarında döndüren analistleri dinlediniz. Ama kendisine haber sitesi diyenlerin pazar günü manşetlerini işgal eden metinler(haber diyemeyeceğim) ‘ergen maç zihniyetinin’ daha aleni kanıtıydı.
Başlık: Rakamlarlar Türkiye ve Suriye ordusu.
Kabaca İçerik: Bu iki ordunun asker sayısı, uçak sayısı, tank sayısı, yerdeki silah sistemi, deniz araçları, topçu sistemleri, denizaltı sayısı, fırkateyn sayısı, mayın avlama gemi sayısı, amfimik gemi sayısı bakımından karşılaştırması.
Okuyunca, Suriye’ye girmiş, hepsini yenmiş kadar oluyorsunuz. O derece yani.
**
Böyle haberler yapılırken, rakamlarına kurban olduğum, amfimik gemilerini sevdiğim aslan Türk ordusu da Kandil Dağı’na bomba yağdırıyordu. Pazar günü saat 13.44’te ‘Kandil vuruldu’ açıklaması yapıldı. Bu hedefin seçilmesindeki temel neden de ‘Kamuoyundaki Kandil vurulamıyor algısının kırılması’ şeklindeydi. Valla algı yönetimlerine sağlık! Ama ne olacaktı…
Ergen kamuoyuna ergen ordu.
Ezgi BAŞARAN / RADİKAL
Geçtiğimiz cumartesi Barış Meclisi (Meclisa Aşitiye) 35-40 kişinin bir araya geldiği bir toplantı düzenlemişti. Akademisyenler, sivil toplum örgütü temsilcileri ve gazeteciler Kürt sorununun çözümü için önerilerini sundu. Tabii son birkaç haftadır yaşanan gelişmeler de yorumlandı. Ben, Kürt sorununa kafa patlatan bu toplulukta dahi barış kavramının çok didaktik, sınırları keskin ve steril bir biçimde tartışıldığını, savaşın içine doğmuş Kürt gençlerinin hissiyatından bihaber yorumlar yapıldığını düşündüm ve bu fikrimi anlattım.
Bu manada bence en önemli cümlelerden biri toplantının düzenleyicilerinden Murat Çelikkan’ın kapanış konuşmasında sarf edildi.
**
Çelikkan Kürt sorununa tarafların bakışındaki asimetriyi şöyle anlattı: ‘Kürt gençleri meseleye son derece siyasi bakarken, Türk gençleri için bu bir futbol maçı izlemek gibidir. Hangi taraftan kaç kişi öldü diye bakılır.’
Bu sözlerin doğruluğunu bir gazeteci olarak sayısız kez test edebileceğim olaylar ve sohbetler içinde bulundum. Doğrudan ötedir. Fakat eksik.
Şu bakımdan: 30 yıldır süregelen bu savaşa bir maç izliyormuş ya da bilgisayar oyunu yönetiyormuş gibi bakanlar sadece Türk gençleri değildir. Türklerin büyük bölümü böyledir. Sıcak savaşın Diablo ya da World of Warcraft oyunları kadar olduğunu düşünen ergen zihniyetli Türk erkekleri bu toplumun, maalesef genel vasatını oluşturur. Allah göbekleri büyütüyor, sakalları uzatıyor, kalp ve beyin yaş 15’te talim eder vaziyette kalıyor.
**
Suriye, Türkiye’nin savaş uçağını füzeyle düşürdükten sonra ‘Hemen Suriye’ye girmek icabeder’ diye baklayı ağızlarında döndüren analistleri dinlediniz. Ama kendisine haber sitesi diyenlerin pazar günü manşetlerini işgal eden metinler(haber diyemeyeceğim) ‘ergen maç zihniyetinin’ daha aleni kanıtıydı.
Başlık: Rakamlarlar Türkiye ve Suriye ordusu.
Kabaca İçerik: Bu iki ordunun asker sayısı, uçak sayısı, tank sayısı, yerdeki silah sistemi, deniz araçları, topçu sistemleri, denizaltı sayısı, fırkateyn sayısı, mayın avlama gemi sayısı, amfimik gemi sayısı bakımından karşılaştırması.
Okuyunca, Suriye’ye girmiş, hepsini yenmiş kadar oluyorsunuz. O derece yani.
**
Böyle haberler yapılırken, rakamlarına kurban olduğum, amfimik gemilerini sevdiğim aslan Türk ordusu da Kandil Dağı’na bomba yağdırıyordu. Pazar günü saat 13.44’te ‘Kandil vuruldu’ açıklaması yapıldı. Bu hedefin seçilmesindeki temel neden de ‘Kamuoyundaki Kandil vurulamıyor algısının kırılması’ şeklindeydi. Valla algı yönetimlerine sağlık! Ama ne olacaktı…
Ergen kamuoyuna ergen ordu.
Ezgi BAŞARAN / RADİKAL