30 Nis 2018 09:15
Son Güncelleme: 24 Kas 2018 02:11
Financial Times'tan 24 Haziran yazısı: Erdoğan üzerindeki baskı çok daha önceden artırılmalıydı
Türkiye'de 24 Haziran'da yapılacak seçimler, İngiliz medyasında da geniş yer bulmaya başladı.
İngiltere'de yayınlanan Financial Times gazetesi başyazısında, 24
Haziran'da sandığa gidecek olan Türkiye'de Cumhurbaşkanı Tayyip
Erdoğan'ın otoriter yönetim biçimini giderek daha ciddi biçimde
hissettirmeye başladığını ifade etti. Yazıda, "Batılı ülkeler
Erdoğan üzerindeki baskıyı çok daha önceden artırmaya başlamalıydı"
ifadesi kaydedildi.
Cumhuriyet'te yer alan habere göre söz konusu yazıda yer alan bazı kısımlar şöyle:
"Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, seçimleri bir buçuk yıl erkene çekerek bugüne kadarki mücadelesini tek adam rejimine geçişle taçlandırmak istiyor.
"Geçen yıl az farkla kazandığı referandum sayesinde yargıyı da kapsayan güçlere erişebilir. Ancak henüz o noktaya ulaşmış değil.
"Referandumda kabul edilen düzenlemeler, seçimlerin ardından tam olarak yürürlüğe girmiş olacak.
"Erdoğan ve partisi 2002'de iktidara gelmelerinden bu yana üst üste seçim zaferleri elde etti. Anayasa değişikliği referandumu ise kıl payı kazanıldı.
"Referandumda büyük kentleri, sahildeki seçim bölgelerini, Kürt nüfusun yaşadığı illeri ve genç seçmenleri kaybettiler. Erken seçimler, hükümetin Fethullah Gülen'i sorumlu tuttuğu başarısız darbe girişiminden sonra 2016'nın ortasında yürürlüğe giren olağanüstü hâl şartları altında gerçekleşecek.
"Darbe girişiminin ardından yaşanan tasfiyelerde Ankara yönetimi 40.000'in üzerinde kişiyi hapse attı, 130.000 kişiyi ise görevlerinden ihraç etti.
"Erdoğan, MHP ile bir olup, Ankara'nın ülke içinde ve dışında Kürtlere karşı yürüttüğü savaş etrafında şekillenen aşırı milliyetçi bir hava oluşturdu.
"Erdoğan ya da yakınındakileri Amerika'ya ya da Avrupa'ya yönelik sert eleştirilerinin dile getirilmediği bir gün nadir oluyor.
"Her ne kadar Türkiye bir NATO müttefiki ve kağıt üzerinde AB'ye aday bir ülke olsa da, ülke Erdoğan'ın yönetiminde Batıyla olan bağlarını koparıp Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in yörüngesine doğru savruldu. Türkiye, giderek daha fazla Rusya'daki otokratik yönetim tarzına öykünüyor.
"Bu gidişata, Cumhuriyet gazetesinden 12 gazeteci ve 6 yöneticiye verilen ağır cezalardan daha net bir örnek olamazdı.
"Cumhuriyet gazetesi garip terör suçlamalarından hüküm giyiyor. Suçlamalar arasında Gülencilere ve PKK'ya yardım etmek de var. Bu son derece anlamsız. Hüküm giyen isimlerden Kadri Gürsel ve Ahmet Şık, yıllardır hükümeti Gülencilerle yaptıkları çıkar anlaşması konusunda uyarıyorlardı.
"Ayrıca Kadri Gürsel PKK tarafından kaçırılmış bir isimdi. Bu yargılama süreci bir şovdan ibaretti.
"Ancak hiçbir şekilde eleştiri kaldıramayan tutumuna karşın Erdoğan baskılara yanıt veren birisi.
"Türkiye'nin erken seçimlere gitmesinin bir nedeni de aşırı ısınmış durumda olan ekonomisi. Cumhurbaşkanı'nın tabanına istihdam ve hizmet götürmesi gerek."
Cumhuriyet'te yer alan habere göre söz konusu yazıda yer alan bazı kısımlar şöyle:
"Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, seçimleri bir buçuk yıl erkene çekerek bugüne kadarki mücadelesini tek adam rejimine geçişle taçlandırmak istiyor.
"Geçen yıl az farkla kazandığı referandum sayesinde yargıyı da kapsayan güçlere erişebilir. Ancak henüz o noktaya ulaşmış değil.
"Referandumda kabul edilen düzenlemeler, seçimlerin ardından tam olarak yürürlüğe girmiş olacak.
"Erdoğan ve partisi 2002'de iktidara gelmelerinden bu yana üst üste seçim zaferleri elde etti. Anayasa değişikliği referandumu ise kıl payı kazanıldı.
"Referandumda büyük kentleri, sahildeki seçim bölgelerini, Kürt nüfusun yaşadığı illeri ve genç seçmenleri kaybettiler. Erken seçimler, hükümetin Fethullah Gülen'i sorumlu tuttuğu başarısız darbe girişiminden sonra 2016'nın ortasında yürürlüğe giren olağanüstü hâl şartları altında gerçekleşecek.
"Darbe girişiminin ardından yaşanan tasfiyelerde Ankara yönetimi 40.000'in üzerinde kişiyi hapse attı, 130.000 kişiyi ise görevlerinden ihraç etti.
"Erdoğan, MHP ile bir olup, Ankara'nın ülke içinde ve dışında Kürtlere karşı yürüttüğü savaş etrafında şekillenen aşırı milliyetçi bir hava oluşturdu.
"Erdoğan ya da yakınındakileri Amerika'ya ya da Avrupa'ya yönelik sert eleştirilerinin dile getirilmediği bir gün nadir oluyor.
"Her ne kadar Türkiye bir NATO müttefiki ve kağıt üzerinde AB'ye aday bir ülke olsa da, ülke Erdoğan'ın yönetiminde Batıyla olan bağlarını koparıp Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in yörüngesine doğru savruldu. Türkiye, giderek daha fazla Rusya'daki otokratik yönetim tarzına öykünüyor.
"Bu gidişata, Cumhuriyet gazetesinden 12 gazeteci ve 6 yöneticiye verilen ağır cezalardan daha net bir örnek olamazdı.
"Cumhuriyet gazetesi garip terör suçlamalarından hüküm giyiyor. Suçlamalar arasında Gülencilere ve PKK'ya yardım etmek de var. Bu son derece anlamsız. Hüküm giyen isimlerden Kadri Gürsel ve Ahmet Şık, yıllardır hükümeti Gülencilerle yaptıkları çıkar anlaşması konusunda uyarıyorlardı.
"Ayrıca Kadri Gürsel PKK tarafından kaçırılmış bir isimdi. Bu yargılama süreci bir şovdan ibaretti.
"Ancak hiçbir şekilde eleştiri kaldıramayan tutumuna karşın Erdoğan baskılara yanıt veren birisi.
"Türkiye'nin erken seçimlere gitmesinin bir nedeni de aşırı ısınmış durumda olan ekonomisi. Cumhurbaşkanı'nın tabanına istihdam ve hizmet götürmesi gerek."