Financial Times'dan yolsuzluk haberi! İnşaat ve siyaset ilişkisine dikkat çekti!
Gazete, yolsuzluk soruşturmasının ardından inşaat firmalarıyla Erdoğan arasındaki bağın mercek altına alındığını yazıyor.
Daniel Dombey ve Piotr Zalewski'nin kaleme aldığı makale Başbakan
Erdoğan'ın "İstanbul'a dünyanın en büyük havalimanlarından birini
inşa etme planına" odaklanıp şöyle devam ediyor:
"Başbakan Erdoğan, destekçilerine Pazar günü yaptığı konuşmada 'Bu
müteşebbisler, üçüncü havalimanını yapacak onlar, bakın onları da
çağırıyorlar. Niye? Üçüncü havalimanını yapamasınlar diye. Ben
şimdi bu tür art niyetli olan savcılara sesleniyorum. Sizin
vatanseverliğiniz nerede?' dedi.
Erdoğan'ın konuşması, tıpkı yolsuzluk soruşturmasının kendisi gibi
on yıllık iktidarı sırasında siyasetle inşaatın ne kadar
birbirlerine dolandığını gösteriyor.
17 Aralık'ta yolsuzluk iddialarıyla yapılan ilk dizi tutuklamanın
ardından hükümet yüzlerce polisin görev yerlerini değiştirip
savcılar ve hakimler üzerindeki kontrolünü arttırmaya girişince
soruşturma karman çorman bir hale geldi.
Ama hükümetin engellediği soruşturmanın ikinci etabı, hükümetin
gittikçe daha da fazla ilgilendiği inşaat sektörünün ihalelere
fesat karıştığı iddialarına odaklanmaya hazırlanıyordu.
İstanbul merkezli danışmanlık şirketi S Informatics'in
gerçekleştirdiği bir araştırmaya göre 2013 yılının ilk 6 ayında
Resmi Gazete'de yayınlanan kararların neredeyse %60'ı inşaatla
ilgiliydi.
Bilkent Üniversitesi'nde çalışan ekonomist Refet Gürkaynak "Sistem
şöyle çalışıyor: İstanbul Belediyesi bir yerde inşaat
yapamayacağınızı söylerse Ankara bu kararı iptal edebiliyor. Bu
yüzden iş çevreleri merkezi idareye doğrudan gitmeyi daha mantıklı
buluyor." diyor.
Gürkaynak, hükümetin derin yapısal reformlar yerine inşaat
ruhsatlarının miktarını arttırarak inşaat sektörünü körüklediğini,
ve bunun sonucunda son beş yıl içinde inşaat sektöründe istihdamın
%51 oranında artıp 1,9 milyonu bulduğunu söylüyor.
Financial Times'la yaptıkları özel görüşmelerde iki ileri gelen
işadamı büyük projeler için rüşvet verilmesinin kimi zaman gerekli
olduğunu söyledi. Ama hükümet Türkiye'nin Uluslararası Şeffaflık
Örgütü'nün hazırladığı Yolsuzluk Algılama Endeksi'nde son on yılda
177 ülkeden 53'üncü sıraya yükseldiğini söylüyor.
Erdoğan inşaat sektöründe büyük rol oynuyor: Haziran ayında Resmi
Gazete'de yayınlanan bir duyuruya göre kamu şirketlerinin arazi
transferlerinin hepsinin başbakan tarafından onaylanması
gerekiyor.
Türkiye'nin kamu konutu idaresi TOKİ, doğrudan başbakana bağlı ve
onun iktidarı sırasında oldukça büyüdü. Açıklama isteklerimize
henüz cevap vermeyen TOKİ, portföyünde 7 milyar dolarlık arazi
olduğunu söylüyor.
Kurum hakkında dosya hazırlayan muhalefet milletvekili Aykut
Erdoğdu "TOKİ adeta bir kara kutu." diyor. Kendisi TOKİ'nin ticari
kolu Emlak Konut ile özel müteahhitler arasında varılan hasılat
payı anlaşmalarında kendi tabiriyle şeffaflık eksikliğine dikkat
çekiyor.
Yolsuzluk soruşturmasının ilk etabında Emlak Konut'un genel müdürü
Murat Kurum ve şirketle büyük emlak projeleri üzerinde çalışan Ali
Ağaoğlu gözaltına alındıysa da daha sonra serbest bırakıldı.
Telefon görüşmelerinin deşifresi olduğu düşünülen ve basına
sızdırılan belgelerde Ağaoğlu'nun Erdoğan hakkında 'büyük patrona'
olarak hitap ettiği söyleniyor. Financial Times'ın iletişime
geçtiği Ağaoğlu'nun şirketi, kendisinin ona atfedilenler hakkında
yorum yapmak istemediğini söyledi.
(…) İhaleyi kazanan şirketin 22 milyar Euro teklif ettiği
havalimanı projesine ve kanal projesine finansman sağlanması zor
olabilir. Bazı bankacılar ve iş çevreleri kanal projesinin iş
gerekçesinin zayıf olduğunu ve finans sektörünün bunun gibi büyük
projelere finansman sağlaması için kapasitesinin sınırlı olduğunu
söylüyor.
Havalimanı ihalesiyle bağı olan bazı şirketlerin yolsuzluk
soruşturmasına dahil olduğu duyumları da belirsizlikleri
arttırıyor.
Havalimanı ihalesinde adı geçen, ve hükümetle yakından çalışan
Limak, Kolin ve Cengiz gruplarının idarecileri, müfettişlerin
iddialarla ilgili kendileriyle iletişime geçmediğini söylüyor.
Söylentilere göre yolsuzluk soruşturması üç şirketin de içinde
bulunduğu yüksek hızlı tren projesine odaklanmış. Cengiz grubunun
başında bulunan Mehmet Cengiz ihalelere fesat karıştırıldığı
iddialarının dayanağı olmadığını söyleyip projenin birçok kısmının
piyasa değerlerinin altında yapıldığını belirtti.
Erdoğan ise altyapı projelerinin boyutlarının yolsuzluk
iddialarının mantıksız olduğunu kanıtladığını söylüyor. Yakın
zamanda yaptığı bir konuşmada kendisi, iktidarları sırasında
ülkenin artan gayrisafi yurtiçi hasılasının ve inşa ettikleri
yolların ve havalimanlarının altını çizdi.
Erdoğan daha sonra, belki de tartışmaları sonlandıracağını umduğu
soruyu sordu: "Kardeşlerim yolsuzlukların içinde olan hükümet bunu
yapabilir mi?"