Financial Times uyardı:Gülencilere sert önlemler yolda!
Türkiye'deki yerel seçim sonuçları dünya basınında geniş yankı buldu.
Financial Times'taki haberin başlığı, "Erdoğan ulusal seçimlerde zaferini ilan etti".
Gazetenin İstanbul'daki muhabiri Daniel Dombey, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın zafer ilanının, Gülen Cemaati mensuplarına karşı kısa sürede sert önlem alacağı izlenimi uyandırdığını söylüyor.
Daniel Dombey, Erdoğan'ın düşmanlarını yolsuzluk soruşturmasının ve bir dizi gizli bilginin sızdırılmasıyla suçladığını hatırlatıyor.
Dombey'nin dikkat çektiği bir diğer nokta da, Erdoğan'ın cumhurbaşkanı adaylığına hazır olabileceğinin sinyalini vermesi.
Financial Times'a göre Erdoğan, Gülencilere karşı yakında harekete geçeceğinin sinyalini şu sözlerle verdi:
"Kaçanlar kaçtı. Bazıları yarın da kaçabilir ha...Bundan sonra, dedim ya, inlerine gireceğiz. Hesabını bunun ödeyecekler. Bedelini ödeyecekler."
Yine Financial Times'a göre, Erdoğan'ın zafer konuşmasında, cumhurbaşkanlığına aday olabileceğinin sinyali ise şu sözlerde saklı:
"Bundan sonra da bu can, bu tende oldukça, üzerimize hangi emanet yüklenirse Allah'ın izniyle ona sadakatle sahip çıkmaya çalışacağız."
'Türkiye'yi önemseyen herkes kaygılı duymalı'
Financial Times'a konuşan ABD'nin eski Türkiye büyükelçilerinden Ross Wilson yerel seçimlerle ilgili şunları söylemiş:
"Seçim bir dönüm noktası olabilir ancak belirsizliğe son vereceğini düşünmüyorum. Çünkü gelecekte çok daha önemli seçimler yapılacak."
"Türkiye'de iç siyaset daha dramatik, belirsiz ve bazı açılardan 10 yıldan uzun süredir görülmemiş şekilde istikrarsız bir hal aldı. Türkiye'nin büyük zorluklarla elde ettiği kazanımlar son buluyor gibi. Türkiye'yi ülkenin Avrupa'daki, NATO'daki, bölgedeki rolünü önemseyen herkes kaygı duymalı."
İstanbul Bilgi Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden Profesör Yaman Akdeniz de Financial Times'a yaptığı açıklamada Türkiye'de gelinen noktada internete erişim açısından ciddi kaygıları olduğunu söylemiş ve eklemiş:
"Hükümetin internete erişimi kontrol ermesi açısından daha da kötü bir noktaya ilerliyoruz. Bu alanda daha önce görüşmemiş düzeyde sansür uygulanıyor."
