Financial Times: Erdoğan'ın zorbalığı ülkeyi tehdit ediyor!
Financial Times gazetesinin başyazısında, "hukuk egemenliği" ilkesinin aşınması nedeniyle Türkiye modelinin itibarının düştüğü öne sürülüyor.
Başyazıda, sorunların kalbinde, Başbakan Tayyip Erdoğan'ın otoriter
tavrının yattığı belirtiliyor.
Gazetenin İstanbul muhabiri de, Türkiye'nin "Ukrayna'ya benzediği"
yorumunu yapıyor.
Londra merkezli iş dünyası gazetesinde hafta başında da Türkiye ile
ilgili değerlendirmeler tıklayınyer almıştı.
Erdoğan 'fiili adli hakem'
Financial Times'ın sütunlarında, hafta başında olduğu gibi,
Türkiye'deki siyasi çalkantı ve "hukukun egemenliği"
tartışmalarıyla ilgili haber ve yorumlar yer almayı sürdürüyor.
Gazetenin İstanbul'daki muhabiri Daniel Dombey, 17 Aralık'taki
yolsuzluk operasyonları ile başlayıp, yüzlerce polis ve savcının
görev yerlerinden kaydırılmasıyla devam eden süreci irdeliyor.
Dombey, hükümet ile Fethullah Gülen arasındaki çekişme ve diğer
ayrıntılar bir yana bırakılsa bile; operasyonların, hükümet ile
büyük inşaat şirketleri arasındaki bağlara, Başbakan Tayyip
Erdoğan'ın ailesiyle ABD'nin terör listesinde bulunan Yasin el Kadi
ile ilişkilerine ve Türkiye ile İran arasındaki altın ticaretine
ışık tuttuğuna dikkat çekiyor.
Analizde, soruşturmaların önünün hükümet tarafından kesilmesinin ve
mahkeme kararlarının kolluk kuvvetleri tarafından uygulanmamasının,
yatırımcılarda "hukukun üstünlüğü" konusunda kaygılar uyandırdığı
belirtiliyor.
Savcılık soruşturmalarının, "fiili adli tahkim hakemi" durumuna
gelen Erdoğan'ın iznine bağlanmasının "işlerin hukuken iyiye
gitmediğini" gösterdiğini belirten Dombey şöyle diyor: "Geçen yıl
protestolar bastırılırken Türkiye, baskıcı hükümetin devlet
kurumlarının bağımsızlığını aşındırdığı Macaristan gibi
gözüküyordu. Bugün ise, gözlemcilerin hukuk egemenliği olup
olmadığını sorguladığı Ukrayna'ya benzeme riski taşıyor."
Financial Times'ın başyazısı çok daha sert ifadeler taşıyor: "Kibir
Türk modelini bozuyor - Erdoğan'ın zorbalığı ülkenin refahını
tehdit ediyor."
Başyazıda, "İslamcı kökenli ılımlı AK Parti'nin 2002'de başa
gelmesinden sonra Türkiye'nin istikrarsız koalisyon hükümetlerinin
ardından siyasi sükûnet sağlandığı" belirtilerek, 2011'deki Arap
ayaklanmalarının ardından Türkiye'nin Müslüman çoğunluklu bir
demokrasi olarak örnek gösterildiği hatırlatılıyor.
Başyazının devamı özetle şöyle: "Bugün ise Türkiye siyasi kargaşa
içinde ve Erdoğan'ın edinmiş olduğu uluslararası itibarı mahvolmuş
durumda. En son darbe, hükümet üyelerini de etkileyen bir yolsuzluk
skandalı şeklinde geldi. Erdoğan'ın karşılığı, kanunu altüst
ederek, ahbaplarına yönelik yargı soruşturmasını baltalayarak
kendini korumak oldu. Sonuç olarak, yabancı yatırımcılar
Türkiye'nin komşularını krizin sardığı bir ortamda daha fazla
gerginleşti."
"Türkiye'nin sorunlarının kalbinde, AK Parti'nin üçüncü seçimini
kazandığı 2011'den sonra Erdoğan'ın takındığı otoriter tavır. Geçen
yaz İstanbul'da rağbet görmeyen bir inşaat projesine karşı
gösteriler başladığında dış dünya bunun bir belirtisini gördü.
Erdoğan'ın kavgacı karşılığı bu protestoların ülke geneline
yayılmasına yol açtı."
"Bununla birlikte, geçen ay polis ihale yolsuzluğu ve rüşvet
şüphesiyle Başbakan'a ve kabine üyelerine yakın kişilerin
aralarında olduğu 50'den fazla kişiyi gözaltına aldığında bu
olaylar gölgede kaldı. Erdoğan, buna karşılık olarak, soruşturmayı
yürüten polisleri başka görevlere kaydırdı. Sadece bu hafta,
soruşturmayla ilgili 400 polis memuru başka görevlere atandı."
"Erdoğan, yolsuzluk soruşturmasının siyasi gayeler taşıdığını ve
daha önce AK Parti ile müttefik olan Fethullah Gülen ile ileri
sürüyor. Açık ki, ikisi çirkin bir güç kavgasına girişmiş durumda.
Fakat Erdoğan'ın zorbaca yaklaşımı, en büyük övünç kaynağı olan
Türk ekonomisi üzerine gölge düşürüyor. Hukuk egemenliğinin
sarsılmasıyla yabancı yatırımcıların cesareti kırılıyor. Bu önemli,
çünkü Türkiye'nin büyük cari hesap açığının uzun dönemli yatırımla
değil sıcak parayla finanse ediliyor olması, ekonomiyi en küçük bir
siyasi risk karşısında hassas hale getiriyor."
Financial Times ayrıca, Suriye'deki iç savaştan yakından etkilenen
Türkiye'nin, Suriyeli isyancılara desteği nedeniyle İran, Irak ve
Rusya'nın tepkisini çektiğini; Türk hükümet yetkililerinin
yolsuzluk soruşturması nedeniyle üstü kapalı olarak ABD'yi
suçlaması nedeniyle Ankara-Washington ilişkilerinin de zarar
gördüğünü belirtiyor.
Cumhurbaşkanı adaylığı konuşulan Erdoğan'ın Türkiye'yi "sallantılı
bir demokrasiye, kusurlu bir anayasaya ve azalan müttefiklere"
sahip bir ülke gibi gösterdiğini öne süren Financial Times, ülkenin
itibarını geri kazanmasının uzun zaman alacağı öngörüsünde
bulunuyor.
BBC Türkçe