12 Şub 2007 11:16 Son Güncelleme: 19 Kas 2018 12:46

FİKRİ SAĞLAR ÖNCE HESAP VERMELİ,ONDAN SONRA DİZİ YAPMALI!..

Daha evvel yayından kaldırılan "Kod Adı" dizisinin tekrar ekrana gelmesi, Fikri Sağlar´ın bu dizisinin tekrar Kanal D´de yayınlanmasının altında hangi satış ilişkileri, hangi bağlantılar,hangi hesaplar yatıyor?


Bu ülkede hiç kimse hesap vermiyor, ama herkes hesap soruyor. Alın Fikri Sağlar´ı. Bu akşam Kanal D´de yeniden başlayacak olan "Kod Adı Kaos" dizisinin yapımcısı. Dizi, Susurluk´un kısa tarihçesini anlatma misyonu güdüyor. Üstelik, yapımcıları "Kod Adı"na sıradan bir televizyon yapımı olarak değil, adeta Susurluk´u aydınlatan ulvi bir hizmet muamelesi yapıyorlar. Hükümetlerin aydınlatamadığını bir diziden beklemek ne kadar mantıklıysa artık...

EN KANLI DÖNEM

İşin daha ironik tarafı, dizinin yapımcısı Fikri Sağlar zamanında milletvekilliği, bakanlık yapmış, sonradan bu işe terfi etmiş bir isim. Bugün Susurluk´un hesabını soran Sağlar´ın Bakanlık yaptığı yıllar 91-96 arası. Yani Türkiye´nin en kanlı döneminde bu ülkeyi yöneten hükümetin bir bakanı.

Faili meçhul cineyetler, adam kaçırmalar, Adapazarı yolundaki üçgende infazlar, yeraltı figürleriyle siyasilerin işbirliği içine girmesi... Hepsi 91-96 yılları arasında artmış. Çetin Altan´ın "Ben istiyorum ki devlet çete olmaktan çıkıp hukuka otursun" dediği dönem.

İMZASI VAR

Ve Türkiye´nin bu çok kanlı, belki de en kanlı dönemini yöneten hükümetin bütün kararlarının altında Fikri Sağlar´ın da imzası var. Sıradan bir milletvekili değil. Bizzat iktidarda, hükümette. Hükümetin bütün icraatlarında, kararlarında sorumluluğu var.

Fikri Sağlar´ın bakanlık yaptığı kabinenin başbakanı ise Tansu Çiller. "Devleti için kurşunu atan da yiyen de kahramandır" diyen bir başbakan.

3 Kasım 1996´daki Susurluk kazası, Türkiye´de bir milat değil. Bilakis bir final. Bunca yıl birikenlerin, gizlenenlerin, yastıkaltı edilenlerin dışa vurumu. Geçmiş dönemlerde birikenlerin kabının dışına çıkışı...

Bu dönemlerin bizzat sorumlusu Fikri Sağlar, bugün kalkmış diziyle günah çıkartmaya çalışıyor. Kendisi bu kirli ve kanlı dönemde bakanlık yaptığında ne yapmış Susurluk´u aydınlatmak için de bugün hangi hakla hesap soruyor anlaşılır gibi değil?

KOCA BİR HİÇ

Ona sormazlar mı "3 Kasım 1996´ya kadar ne yaptın" diye. Bakıyoruz, sicilini araştırıyoruz ortaya koca bir hiç çıkıyor.

Bakanı olduğu kabineden istifa mı etmiş, Başbakan´ı mı uyarmış, 91-96 yıllarında bu kirlenmeye, devlet içinde çeteleşmeye karşı bir kamuoyu mu oluşturmuş? Hiçbirini yapmadığı gibi, bir de hükümetin kararlarının altında imza atmış. Susurluk´u yaratanlardan biri olmuş.

Şimdi de diziyle hesap sormaya çalışıyor; komik duruma düşüyor. Tıpkı 96´dan sonra kurulan sembolik Susurluk Komisyonu´nun başına geçtiğindeki hali gibi. Bu komisyonun en büyük özelliği hiçbir özelliği olmamasıdır: Ana haberlere birkaç kere konu olup, Fikri Sağlar´a vitrin olmanın dışında hiçbir işe yaramamış, hiçbir sonuca ulaşamamıştır.

Ve maalesef, Fikri Sağlar gibiler onlarca yıldır Türkiye´de solu temsil ediyor. Sol denince akla böyle hiçbir şey yapmayan, her şeyi kabul etmiş ve sonradan da huysuzluk yapan birtakım ortalama insanlar geliyor. Vasatlıkları, icraatsizlikleriyle Fikri Sağlar gibi adamlar "yapan" değil sadece "konuşan" insanlar.

Belki de onlara "dizi solcusu" demek daha doğru... Hem Susurluk´a giden süreçte pay sahibi olacaksınız, hem de kalkıp yıllar sonra bunun sırtından geçinip, bu kirli dönemi paraya çevireceksiniz: Var mı böyle şey?

HANGİ HESAP?

Fikri Sağlar önce hesap vermeli, ondan sonra dizi yapmalı.

Sırf Susurluk´un değil, bu diziyi vareden medya ilişkilerinin de hesa