FETÖ/PDY'nin askeri yargı yapılanmasına iddianame (3)
- İddianamede, bazı tanık ve şüphelilerin, FETÖ'nün askeri yargıdaki yapılanmasına ilişkin itiraflarına yer verildi- İddianamede "şüpheli" olarak yer almayan ancak hakkındaki soruşturma devam eden V.U:- "Metin lakaplı kişi, sınava hazırlandığımı söylemem üzerine, askeri hakimlik sınavında...
ANKARA (AA) - Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi sırasında ortaya çıkan sözde "Sıkıyönetim Mahkemelerinde Görevlendirme Listesi"nde adı geçen 31 askeri yargı mensubu hakkında "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs" ve "silahlı terör örgütü üyesi olmak" suçlarından hazırlanan iddianamede, bazı şüpheli ve tanıkların, FETÖ'nün askeri yargıdaki yapılanmasına ilişkin verdiği bilgiler aktarıldı.
Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilen iddianamede, "Askeri hakimlerin mesleğe alımlarına ilişkin sınavlarda sınav öncesinde Fetullahçı Terör Örgütü üyeleri tarafından sınav sorularının kendilerine verildiğine ilişkin sıkıyönetim görevlendirme listesi kapsamında haklarında soruşturma yürütülen diğer şüphelilerin ikrarları" başlığı altında, iddianamenin şüphelileri arasında bulunmayan, ancak hakkındaki soruşturma devam eden V.U. ve C.A'nın savcılık ifadeleri özetlendi.
Buna göre V.U, İzmir'de üniversite eğitiminin ikinci yılında FETÖ'ye bağlı Burç Yurdu'nda kalmaya başladığını, başlarda yurdun Fetullah Gülen ile ilgisinin olduğunu bilmediğini anlattı.
Yurtta 4-5 ay kadar kaldıktan sonra odada muhabbet esnasında bir kişinin yanına gelip, aynı fakültede eğitim görmekte olduğu M.A, C.K, ve K.Ç. ile birlikte fakülteye yakın bir evde oturmak isteyip istemediğini sorduğunu, teklifi parasal sıkıntılar nedeniyle kabul ettiğini bildiren V.U, evde kalmaya başladıktan bir yıl kadar sonra Fetullah Gülen'e dair sohbetlerin yapılmaya başlandığını kaydetti.
Bu toplantılara esnafın da katıldığını düşündüklerini, bu sohbetlerin yılda 2-3 kez düzenlendiğini anlatan V.U, 2014 yılı ekim-kasım aylarında da yapılacak hakimlik sınavlarına hazırlanmaya başladığını, eylül başlarında M.A'nın, "Eve iki abi gelecek." dediğini ve görüşmek istediğini söylediğini bildirdi.
- "Soruların bazıları bire bir çıktı"
V.U, evlerine gelen ve açık kimliklerini bilmediği kişilerden, "Metin" lakaplı olanın kendisine sınavlara hazırlanıp hazırlanmadığını sorduğunu, hazırlandığını söylemesi üzerine, sınavda çıkabilecek soruları kendisine gösterdiğini ifade etti.
Kağıtta, karışık konulardan 60 soru olduğunu bildiren V.U, "İstanbul Deniz Harp Okulunun sınavına girmek için İstanbul'a gittiğimde bu 60 sorudan bazılarının sınavda birebir çıktığını, bazılarının da benzer sorular olduğunu gördüm. Sınavda toplam 100 soru vardı." dedi.
Askeri hakimliği kazandıktan sonra stajı Ankara'da Milli Savunma Bakanlığı emrinde yaptığını, bu yapının mülakatta kendisine desteği olup olmadığını bilmediğini, ancak desteğinin olduğunu tahmin ettiğini anlatan V.U, Ankara'dayken kendisine "Metin" kod adlı kişinin kiminle kalacağını sorduğunu, arkadaşı A.K. ile kalmak istediğini söylediğini, onun da bunu değerlendirip döneceğini belirttiğini kaydetti.
V.U, yaklaşık 15 gün sonra kendisine talebinin cemaat tarafından uygun görüldüğü ve A.K. ile kalabileceğinin söylendiğini, A.K'nin de aynı yapıdan olduğunu öğrendiğini, ancak "evde kaldıkları süre içerisinde, kendilerine öğretildiği şekilde kesinlikle cemaat ile ilgili konuşmadıklarını" belirtti.
"Metin" kod adlı kişinin talebi doğrultusunda evlerde ara sıra sohbetler yaptıklarını, Saidi Nursi'nin ve Fetullah Gülen'in kitaplarını okuduklarını, Fetullah Gülen'in video görüntülerini izlediklerini kaydeden V.U, deşifre olmamak için Bank Asya'ya para yatırmamalarının ve cemaatin yayın organlarına üye olmamalarının istendiğini anlattı.
FETÖ'nün hücre tipi yapılanmaya sahip olduğu için askeri yapılanmasında gizliliğin üst seviyede olduğunu, "kendilerinden başka kimsenin olmadığı" söylenerek, kimin FETÖ üyesi olduğunun belirtilmediğini aktaran V.U, gösterilen fotoğraflardan "Metin" kod adlı kişiyi teşhis etti.
İddianamede, bu kişinin bir kurumda uzman yardımcısı olduğu, açığa alındığı ve hakkındaki soruşturmanın sürdüğü bildirildi.
- Tekin Bülbül'ü teşhis etti
Şüpheli C.A. da 16 Şubat 2017'de savcıya verdiği ifadesinde, FETÖ üyelerinin haberleşme programı "ByLock"u, "Google Play"den indirdiğini belirtti.
Birlikte, Askeri Hakimlik Sınavı'na girip, mesleğe başladığı A.Y. ile aynı evde kalmaya başladıklarını, bu dönemde A.Y'ye 2 flaş bellek verdiklerini, bunları bilgisayara taktıklarında bilgisayarın IP'sini ve bütün bilgilerini kapattığını, bilgisayarda farklı bir ara yüz açıldığını anlatan C.A, buradan "abilerin" kendilerine söylediği şekilde, verilen Twitter hesaplarından paylaşımda bulunmalarının istendiğini ifade etti.
Ancak kendisinin tweet atmadığını savunan C.A, ByLock'u yükledikten sonra kendisini sisteme 40 yaşlarında, 1.60-1.65 boylarında, kel, kilolu, İstanbul Hukuk Fakültesi mezunu ve Ankara Barosuna bağlı avukatlık yaptığını bildiği şahsın dahil ettiğini, kendi kullanıcı adının "Ekvator", arkadaşı A.Y'nin "Yeni Gine", kendilerini programa ekleyen şahsın kullanıcı adının ise sayılardan oluştuğunu ve sürekli değiştiğini anlattı.
İddianamede, bu sırada C.A'ya fotoğraflar gösterilerek teşhis yaptırıldığı, C.A'nın da "ByLock haberleşme programına kendisini ekleyen, FETÖ'ye ait evlerdeki toplantılara çağıran ve katalog evliliği yapması için konuşmalar yapan kişi olarak" Tekin Bülbül'ü teşhis ettiği, Bülbül'ün, Mayıs 2012'de yapılan "Avukatlıktan Adli Yargı Hakimliğine" geçiş sınavına ilişkin Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının "Fethullahçı terör örgütüne üye olmak, resmi evrakta sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarından" açtığı kamu davasının sanıklarından olduğu kaydedildi.
İddianamede, hakkında soruşturma devam eden H.D'nin de Askeri Yüksek İdare Mahkemesinde görevliyken Bülbül'ü FETÖ adına kendisinden "mesul abi" olarak teşhis ettiği bildirildi.
C.A, "askeri hakimlik sınavlarına FETÖ'ye ait çalışma evlerinde çalıştığını, bu evde sınav sorularının bulunduğu bir kitap olduğunu" ifade ederek, FETÖ'nün sınavlarda sadece istediklerini kazandırdıklarını, diğerlerini elediklerini, özellikle kendi döneminde giren 2013-2014 dönemindeki askeri hakim ve savcıların kendisi dahil hepsinin FETÖ ile bağlantılı olduğunu söyledi.
- "Şüphelilerden Tonga ile aynı evde kaldık"
Tanık O.Ö.C. ise 2005'de Konya Selçuk Üniversitesi Hukuk Fakültesini kazandığını, ilk yıl kaldığı yurdun FETÖ'ye ait olduğunu, burada iddianamenin şüphelisi Turgay Tonga ve hakkında soruşturma devam eden A.Ö. ile aynı odada kaldıklarını belirtti.
Kendisiyle birlikte Turgay ve A.Ö'den sorumlu kişinin, belletmen olarak görev yapan A.Ş'nin en son adli yargıda hakim olduğunu duyduğunu anlatan tanık, A.Ş'nin kendilerini FETÖ evlerine yönlendirdiğini bildirdi.
İddianamenin şüphelisi Tuncay Zengin ile hakkında soruşturma devam eden A.U'nun FETÖ'ye ait başka evlerde kaldıklarını bildiğini bildiren O.Ö.C, ancak bu kişilerin üniversite bittikten sonra cemaatle bağlantılarının sürdüğüne ilişkin bilgi sahibi olmadığını beyan etti.
Okulu bitirmek için FETÖ ile bağlantılı bir öğrenci yurdunda kalmaya başladığını ve bu yurtta idari yargıda hakim olan M.T. ile aynı odada kaldığını belirten tanık, fakülteyi bitirdikten sonra hakimlik sınavına hazırlanmak için FETÖ'ye ait çalışma evlerine geçtiğini, bu çalışma evlerinde kalanlardan birinin de şüpheli Tonga olduğunu, evin sorumlusunun da HSYK Genel Kurulu kararıyla meslekten ihraç edilen Ethem Tahtabacak olduğunu kaydetti.
(Son)