FETÖ'nün İÜ'deki akademik yapılanmasına ilişkin dava
- FETÖ'nün akademik yapılanmasına ilişkin, İstanbul Üniversitesine yönelik, aralarında profesörlerin de bulunduğu 45 akademisyenin yargılandığı davanın ikinci duruşmasında, bütün tutuklu sanıkların savunmaları tamamlandı- Tutuklu sanıklardan Prof. Dr. Vedat Demir:-"15 Temmuz günü arkadaşlarımla...
İSTANBUL (AA) - Fetullahçı Terör Örgütünün (FETÖ), akademik yapılanmasına ilişkin İstanbul Üniversitesine (İÜ) yönelik, aralarında profesörlerin de bulunduğu 13'ü tutuklu 45 akademisyenin yargılandığı davada, bütün tutuklu sanıkların savunması tamamlandı.
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesince büyük salonda yapılan duruşmada savunma yapan tutuklu sanık Prof. Dr. Vedat Demir, hakkındaki suçlamaları reddetti.
Demir, tutukluluk sebebinin İstanbul Üniversitesi (İÜ) yönetimiyle fikir uyuşmazlığı içinde bulunmasından kaynaklandığını savundu.
Hakkındaki terör örgütü üyeliği suçlamasını kabul etmeyen Demir, "Örgüt üyeliği kapsamında hiçbir eylemim olmamıştır. Silahlı terör örgütü üyeliği gibi mesnetsiz bir suçlamayı asla kabul edemem. Hayatım, demokrasi ve hukuku savunmakla geçti. Yakın çevrem benim siyasi görüşümü ve düşünce yapımı bilir. Bilerek veya bilmeyerek hiçbir suç işlemedim." dedi.
Demir, 15 Temmuz günü yaptığı mesajlaşmanın aleyhinde delil olarak gösterildiğini savunarak, şöyle devam etti:
"Hakkımdaki tedbir olan tutukluluk cezaya dönüşmüştür. Asılsız ihbarlarla 7 aydır tutukluyum. Telefon görüşmelerim cımbızlanarak aleyhimde suç teşkil edilmiş. 15 Temmuz günü arkadaşlarımla aramdaki mesajlaşmalar, hiçbir siyasetçinin konuşma yapmadığı bir anda yaşananları öğrenmeye matuf yorumlardır. Suçlamaların maddi ve manevi bir kaşılığı yoktur."
Mahkeme başkanı Cem Karacan, "Darbeyle ilgili 'müsamere' ifadesini kullanmışsınız. Sebebi nedir?" sorusuna Demir,
"Ben böyle bir ifade kullanmadım. Yaşanan olayı farklı yorumlamış olabilirim. Kaotik ortamda yazdığım bazı yazılar vardır. Fakat ben 'darbe iyidir, başarılı olsun' gibi ifadeler kullanmadım." cevabını verdi.
Vatandaşın sokaklara çıkarak darbe girişimini engellemesini eleştirdiğini anlatan Demir, "Sayın Cumhurbaşkanının bu kararının daha sonra ne kadar doğru olduğunu gördük." değerlendirmesinde bulundu.
Söz alarak savunmasını yapan tutuklu sanıklardan Yrd. Doç. Dr. Mustafa Selçuk da iddianamede hakkında belirtilen suçlamaları reddetti.
Selçuk, FETÖ silahlı terör örgütüyle herhangi bir bağlantısının bulunmadığını öne sürerek, "Bir akademisyenin siyasi görüşü yazdığı kitaplarından belli olur. Darbelerden en çok öğretim görevlileri zarar görmüştür. Silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan tutuklandım. Bu mesnetsiz iddiayı şiddetle kınıyorum." dedi.
Sosyal medyada FETÖ'yle ilgili hiçbir paylaşımda bulunmadığını belirten Selçuk, kaçma şüphesinin bulunmadığını ve tutuksuz yargılanmak üzere tahliyesi yönünde karar verilmesini talep etti.
İstanbul Üniversitesi yönetimiyle sorunları olduğunu dile getiren Doç. Dr. Osman Abalı, "15 Temmuz günü yıllık izindeydim. Daha emniyet görevlileri bile soruşturma başlatmadan önce İstanbul Üniversitesi yönetimi bizi suçlu ilan edip açığa almıştır. Yönetimle sorunu olan ilgili ilgisiz herkes bir torbaya koyularak FETÖ'cü ilan edilmiştir. Yönetim ne kadar da zorlasa beni terörist yapamaz." ifadelerini kullandı.
Abalı, örgütsel hiçbir faaliyet içinde olmadığını ve hiçbir örgüt üyesiyle bağlantısının bulunmadığını iddia etti.
Beraatini talep eden ve FETÖ üyesi kişilerle bağlantısının bulunmadığını öne süren Abalı, şöyle devam etti:
"Şüphe ile hayatım karartılmaktadır. Şahsımla ilgili herhangi bir terör eylemi bağdaştırılamaz. Kimseden emir, talimat almadım ve FETÖ'yle irtibatlı olan hiçbir şahısla ilişkim bulunmamaktadır. İstanbul Üniversitesi yönetimi, kendisini savcı-hakim olarak görmüş ve FETÖ soruşturmalarını istismar ederek fikir uyuşmazlığı içinde bulunduğu akademisyenleri tasfiye etmiştir. Şimdiki rektörü destekleseydim burada olmayacaktım. Ben örgüt üyesi değilim, ByLock programını kullanmadım." diye konuştu.
Tutuklu sanıklardan Yrd. Doç. Dr. Savaş Açıkkaya, hükümetin FETÖ'yle mücadelesini desteklediğini belirterek, şunları kaydetti:
"İstanbul Üniversitesi, hükümetin haklı olarak FETÖ'yle mücadelesini suistimal ederek açıkça fişleme yapmıştır. Sadece Bank Asya'da hesabım olduğu için silahlı terör örgütü üyeliğiyle suçlanıyorum. Bu hesabımı da bankanın ekonomik gidişatını beğenmediğim için kapatmıştım. FETÖ'yü kimsenin bilmediği bir dönemde yolumun kesişmesinden dolayı suçlanamam. Bu bankayı tercih etme sebebim ise evime yakınlığıdır. Suçlamaları kabul etmiyorum. Yasal ve kamuya açık o bankadan adımımı attığım için de üzgünüm." diye konuştu.
Mahkeme heyeti, tutuksuz sanıkların ifadesinin alınması için duruşmayı yarına erteledi.