05 Eyl 2016 17:59 Son Güncelleme: 19 Kas 2018 18:33

FETÖ'nün "himmet" davası (2)

- Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının, FETÖ/PDY'nin dini duyguları istismar ederek topladığı "himmet" paraları ile ilgili soruşturması kapsamında 4'ü tutuklu 12 kişinin yargılandığı davanın ilk duruşması tamamlandı- Duruşma, sanık Mikail Kılınç'ın savunmasını yapması ve tanık ifadelerinin alınması...

ANKARA (AA) - Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY) dini duyguları istismar ederek topladığı "himmet" paraları ile ilgili soruşturması kapsamında 4'ü tutuklu 12 kişinin yargılandığı davanın ilk duruşması tamamlandı. Duruşma, sanık Mikail Kılınç'ın savunmasını yapması ve tanık ifadelerinin alınması için ertelendi.

Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu sanıklar Asım Selçuk, Fevzi Umucu, Mikail Kılınç ve Hasan Hüseyin Zedef ile tutuksuz sanıklar Fatih Kaya, Rüstem Kahraman, Ekrem Bulut, Emin Aytaş ve avukatları katıldı.

Duruşmada savunma yapan sanık Fevzi Umucu, ağabeyi Oğuz Umucu bulunamadığı için kendisinin tutuklandığını ileri sürdü.

İnşaat işiyle uğraştığını belirten Umucu, MASAK raporlarında belirtilen para transferlerinin, işleriyle ilgili olduğunu ifade etti.

Davanın diğer sanıklarından Hasan Koşar'a neden 20 bin 200 lira gönderdiği sorulan Umucu, Ankara'da bir araba beğendiğini, ağabeyinin kendisi için 20 bin lira vererek bu arabayı almasını sağladığını anlattı. Parayı geri göndermek için aradığı ağabeyi Oğuz Umucu'nun, bu parayı Hasan Koşar'ın hesabına göndermesini istediğini ileri süren Umucu, bu kişiyi tanımadığını savundu.

Umucu, ağabeyi Oğuz Umucu'nun bir öğretmen maaşıyla ABD'ye nasıl 149 bin dolar gönderdiğinin sorulması ve ağabeyinin FETÖ'nün "Yenimahalle imamı" olduğuna ilişkin iddiaların hatırlatılması üzerine pek görüşmediği ağabeyini yılda bir kaç defa annesinin zoruyla aradığını söyledi.

"Kimse Yok Mu" derneğine yaptığı bağışın sorulmasına karşılık Umucu, "Vicdan azabı çekiyorum, muhtaçlara yardım ediyorum" diyerek pek çok derneğe bu tür yardımlar yaptığını ifade etti.

Bank Asyaya destek toplantısına katıldığı ve açıklamalar yaptığının belirtilmesi üzerine Umucu, bu bankanın müşterisi olduğunu belirtti.

Bankada işlem yaptığı bir gün, kapı önünde kalabalığı görünce ne olduğunu sorduğunu, "Bank Asyayı kapatıyorlar, zulüm yapıyorlar" denilmesi üzerine gösteriye katıldığını anlatan Umucu, burada açıklama yapıp yapmadığını ise hatırlamadığını ifade etti.

Üye olduğu Ahi İşadamları Derneğinin bu yapıyla bağlantısını bildiğini belirten Umucu, bu derneğin Kırşehir'in tek iş adamı derneği olduğunu ve 300-400 üyesinin bulunduğunu, üye olduğu dönemde böyle iddialar bulunmadığını, açılışını bir bakanın yapması nedeniyle de üye olmaktan çekinmediğini kaydetti.

Sanık Hasan Hüseyin Zedef de Samanyolu eğitim kurumlarında işe başladığını, bu kurumda gelir için çalıştığını dile getirdi.

Kurumda çalışan 62 kişinin kendisine neden para gönderdiğinin sorulması üzerine Zedef, bu kişilerin önemli bölümünün engelli olduğunu, nakit sıkıntısı nedeniyle maaşları geciktirilen bu kişilerin ATM'de işlem yapmak yerine bu miktarları kendisine gönderdiğini, kendisinin de bankadan çekip onlara verdiğini iddia etti. Zedef, bunun bir kereye mahsus olduğunu, onlara yardımcı olmak için yaptığını savundu.

- "Para gönderenler arasında KPSS şüphelileri var"

Kendisine para gönderenler arasında KPSS'de kopya soruşturmasının şüphelilerinin de bulunduğunun belirtilmesine karşılık Zedef, bu konuda bir bilgisi olmadığını söyledi.

Zedef, Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) kapsamında görevlendirilen avukatına okuması için bir ek ifade verdi ancak avukatın bunu okumak istememesi üzerine kendisi okudu.

CMK ile görevli avukat Ahmet Tokgöz ise "Sanık her şeyi kabul ediyor. FETÖ'cü terör örgütünün bir yapısının ve organizasyonunun yapısında muhasebeci olarak çalışıyor. Bankaya, şirkete paralar yatırmış ama bu kişiler sadece basit birer muhasebeci. FETÖ'cü terör örgütü deyince biz daha büyük şeyler bekliyoruz. Bank Asya kayıtlarına bak, muhasebe kayıtlarına bak, birilerini tut, getir, finansmanla suçla, bunun adı da muhasebeci olsun. Takiyeyi nerede yapmışlar, gizliliği nerede ortaya koymuşlar? Böyle bağlantılar bekliyoruz açıkçası." dedi.

Avukat Tokgöz, bu kişilerin söz konusu bankaya para yatırdıklarını ancak bu bankanın 2013 öncesinde legal olduğunu, dolayısıyla tutuklamanın kaldırılmasını istediklerini belirtti.

Sanık Mikail Kılınç ise iddianameyi okumadığını, savunma yapamayacağını söyledi. Kılınç'ın iddianameyi okuduktan sonra yarın savunma yapacağı belirtildi.

Sanık Emin Aytaş da daha önce birçok şirkette çalıştığını, bunlardan birkaçının bu yapıya yakın şirketler olduğunu, çalıştığı dönemlerde bunu bildiğini kaydetti. Ne üniversite öncesinde ne sonrasında ne de bu şirketlerde çalıştığı dönemlerde bu yapıyla bir alakası olduğunu ileri süren Aytaş, temel atma törenleri dışında hiçbir sohbette ya da organizasyonda bulunmadığını savundu.

Dosyanın diğer sanıklarından Asım Uçmaklı ile Kırıkkale Üniversitesinde tanıştığını, sonradan Ankara'da proje için bir ev tuttuklarını anlatan Aytaş, 2-3 ay kaldıktan sonra proje maliyetlerinin artması nedeniyle kendisinin evden ayrıldığını söyledi.

Aytaş, bu evde FETÖ/PDY adına hiçbir faaliyete katılmadığını ileri sürdü.

Diğer sanıklardan Hasan Hüseyin Zedef’in hesabına neden para yatırdığının sorulması üzerine Aytaş, parayı çalıştığı şirkete gönderdiğini ifade etti.

Mahkeme Başkanı Selfet Giray'ın, bir çalışanın şirketinden para almasının normal olduğunu ancak şirkete para yatırmasının izah edilmesi gerektiğini belirtmesine karşılık Aytaş, bunu hatırlamadığını, bir borç karşılığı yatırmış olabileceğini söyledi.

Aytaş'ın avukatı, müvekkilinin beraatini talep etti.

- "Patronum istediği için havale ettim"

Sanıklardan Ekrem Bulut ise bir inşaat şirketinin ön muhasebe biriminde çalışırken patronunun verdiği paraları söylenen hesaplara transfer ettiğini belirterek FETÖ/PDY ile bağlantısı olmadığını ileri sürdü.

Sanık Fatih Kaya da "Davada geçen kiralık evle ilgili yatırılan parada ismim geçiyor. Arkadaşlarımın ricasıyla hesabımdaki parayı söyledikleri hesaba havale edip, geri elden aldım. MASAK raporu konusunda iyi niyetim suiistimal edilince Eskişehir’e taşındım, çalıştığım iş yerindeki patronum da istediği için havale ettim. Kayıtlar bu havalelerden ibarettir." dedi.

Cumhuriyet Savcısı İsmail Şafak, tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verilmesini talep etti.

Mahkeme, tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar vererek, duruşmayı erteledi.

Duruşmanın yarınki celsesinde, sanık Mikail Kılınç'ın savunmasını yapması ve tanık ifadelerinin alınması bekleniyor.

- İddianame

Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçları Soruşturma Bürosu Cumhuriyet Savcısı Velihattin Eldemir'in yürüttüğü soruşturma kapsamında hazırlanan iddianamede, sanıkların topladığı paraları Bank Asya üzerinden yurt dışındaki "Gülenist" kuruluşlara transfer ettiklerine yer verildi.

MASAK raporuna yer verilen iddianamede, sanıkların topladıkları paraları ABD merkezli Texas Gulf Foundation, Brooklyn Amity School, Pinnacle Education Services Inc, Metropolitan Education - Consulting Inc ve The Respect Institute Inc isimli kuruluşlara aktardıkları yer aldı.

İddianamede sanıkların, "sağlanan maddi kaynaklar ile Türkiye'de devletin bütün anayasal kurumlarını, güvenlik birimlerini, mülki ve adli yapısını ele geçirerek, Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini iş yapamaz hale getirmek, hükümeti düşürmek, meşru hükümete paralel bir devlet yapılanması oluşturmak amacında olan FETÖ/PDY örgütüne maddi kaynak sağlayarak, Terörizmin Finansmanı Kanunu'na muhalefet ettikleri" bildirildi.

(Bitti)