FETÖ'nün darbe girişimine sanatçılardan tepkiler
- Oyuncu Türkoğlu:- "(Sosyal medyada tartışmalara konu olan fotoğrafa ilişkin) Askerin üzerine kapandık. Tekmeler bize gelmeye başladı. Onun keskin nişancı olduğunu herkes biliyordu. Tanınmaz hale gelmişti. Ben o asker arkadaşı, 'Vurmayın. Bu asker değil polis' yalanını söyleyerek çıkarttım. Biz o..
İSTANBUL (AA) - Oyuncu Ali Nuri Türkoğlu, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimini kınadı.
Türkoğlu AA muhabirine yaptığı açıklamada, darbe girişimine karşı koymak için, kalkışma haberini aldıktan sonra dışarıya çıktığını ifade ederek, gerçek darbeyi Türk halkının yaptığını vurguladı.
Sosyal medyada, kendisinin DAEŞ üyesi olduğuna dair, dün gece çekilmiş bir fotoğrafın ve mesajların dolaştığını aktaran Türkoğlu, konunun sanal alemde yayıldığı gibi olmadığını söyleyerek yaşadıklarını anlattı.
Türkoğlu, dışarı çıktığında öncelikle Üsküdar Çevik Kuvvet'e gittiklerini belirterek, şöyle konuştu:
"Biz Üsküdar Çevik Kuvvet'in orada 9 tankı teslim aldık. İçindeki personeli de polis aldı. Linç edilmelerinden endişe ederek, araçlarla çevik kuvvetin içine soktular ama o esnada saldıranlar oldu, onları da engelledik çok şükür. Sonra Çengelköy'de desteğe ihtiyaç var dendi. Gittik ama sürekli ateş açıldığı için Çengelköy'e giremedik. Biz de Beylerbeyi'nde 2 saat kadar nöbet tuttuktan sonra, saat 5'e gelirken Boğaziçi Köprüsü'ne çıktık. Bize 'Yere çökün keskin nişancı var' dediler. Köprü ayağının en üstüne çıkmış, halka ateş açıyordu. Polis herkesi uyardı ama tamamen açık o meydanda, insanların korkmadan, 'Bu memleketi bölemeyeceksiniz, alçaklar, hainler' diye bağırdıklarını duydum. O arada keskin nişancının ateş açması sonucu 3 kişi yere yığıldı. Bir panik havası yaşandı. Ardından tank ateş açtı ve sivil, motorsikletli birini gözümüzün önünde öldürdü."
Bir süre sonra askerlerin, tam teslim olacakken halkın galeyana gelmesiyle teslim olmaktan vazgeçtiklerine dikkati çeken Türkoğlu, "Polis halkı sakinleştirmeye çalışsa da çok zorlandı ve benden, 'Seni tanıyorlar, dinlerler' diyerek halkı ikna etmemi istedi. Ben, 'Yapmayın. Teslim olacaklar' diyerek uyardım. Akabinde tekrar teslim olacakları söylendi ama halkı durdurmak mümkün olmadı. Tanklardan dolayı polis araçları yaklaşamıyordu. Bir polis aracı yaklaşana kadar, askerler halkın arasında kaldı. Herkes askerleri darp etmeye, ben dahil 5-6 kişi de onları durdurmaya koştuk." diye konuştu.
Ali Nuri Türkoğlu, o esnada tek derdinin şiddeti engellemeye çalışmak olduğunun altını çizerek, şunları söyledi:
"Kalabalığın arasında kan revan içinde bir askerin kaldığını gördük. Polislerin, o askeri korumak için çok büyük bir çabası oldu. Biz de çabaladık ama uzaklaştıramadık. O fotoğrafta gözüken, IŞİD'çi denilen sakallı kardeşlerimiz, 'Bunun dinde yeri yok. Yapmayın, vurmayın' diye bağırdılar. O kardeşlerimizle birlikte, halkı yatıştırmaya çalışırken aralarına daldık. O askerin üzerine kapandık. Tekmeler bize gelmeye başladı. Onun keskin nişancı olduğunu herkes biliyordu. Tanınmaz hale gelmişti. Ben o asker arkadaşı, 'Vurmayın. Bu asker değil polis' yalanını söyleyerek çıkarttım. O askeri aldık ve ambulans olmadığı siyah bir sivil araca koyduk. Biz o askeri kurtardıktan sonra taşımaya çalışırken, biri geldi ve o fotoğrafı çekti."
Darbe girişiminin, Türk halkının onuruna yapılan bir saldırı olduğunu ifade eden Türkoğlu, konuşmasını şöyle tamamladı:
"Hep merak ederdim. Can kurtarırken algı operasyonuna kurban gittik. Can kurtarırken IŞİD'çi olduk. Sonra sosyal medya aracılığıyla o fotoğraf yayıldı. Vatanperver her siyasi görüş oradaydı. Her inanıştan, her cemaat ve cemiyetten insan oradaydı ama orada IŞİD yoktu. IŞİD'çiler darbeye karşı duracak zihniyette değil. Onlar alçak ve haysiyetsiz teröristler. Şimdi tehditler ve hakaretler savuruyor insanlar. Buna sebep olanların hakkında suç duyurusunda bulunacağım. Ben yine sesimi duyurma şansına sahibim. Orada, IŞİD'çi diye yansıtılan kardeşlerimiz kendisini nasıl savunacak. Darbe yapamadıkları için mutsuz olanlar kinlerini kusuyor."