Fethullah Gülen'den Başbakana şok dava!
Fethullah Gülen'den, Başbakan Erdoğan’a 100 bin TL'lik manevi tazminat davası...
Fethullah Gülen'in avukatı Nurullah Albayrak, Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan’ın çeşitli tarihlerde yaptığı konuşmalar ile müvekkilinin
uluslararası sözleşmeler, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ve
yasaların koruması altındaki kişilik haklarına saldırıda bulunup
ihlal etmesi nedeniyle 100 bin TL'lik manevi tazminat davası
açtı.
Avukat Albayrak, Ankara Asliye Hukuk Mahkemesi’ne verdiği dava
dilekçesinde, “Davalı Sayın Başbakan, İstanbul Cumhuriyet
Başsavcılığı tarafından yürütülen ve kamuoyunda '17 ve 25 Aralık
Rüşvet ve Yolsuzluk Operasyonları' olarak bilinen adli
soruşturmalar kapsamında bazı bakanların yakınlarının ve üst düzey
devlet görevlilerinin tutuklanması, ifadeye çağrılması gibi adli
işlemler sonrasında, agresif, kutuplaştırıcı, tahkir edici,
insanları kin ve düşmanlığa tahrik edici nefret söylemi ile
müvekkilimi ve onu seven insanları hedef almaya başlamıştır.
Davalı, bu agresif, kutuplaştırıcı, tahkir edici ve insanları kin
ve düşmanlığa tahrik edici nefret söylemindeki dozu ise her geçen
gün artırarak akıl, mantık ve vicdan ile izah edilemeyecek noktaya
taşımıştır.” dedi.
‘DAVALININ KONUŞMALARININ HEDEFİ
MÜVEKKİLİMDİR’
Dilekçesinde "Davalı konuşmalarında müvekkilimin ismini açıkça
anmamış ama ima yoluyla müvekkilimi hedef seçmiştir." diyen avukat
Albayrak, şöyle devam etti: “Kamuoyu da davalının beyanlarındaki
hedefin müvekkilim olduğunu anlamış ve bu doğrultuda yorumlar
yapmıştır. Malum ve marufun ispatı gerekmez prensibi gereğince bu
hukuk dışı sözlerin hedefinin müvekkilim olduğu açıkça
ortadadır.”
Avukat Albayrak, dava konusu edilen her konuşmadan sonra yazılı ve
görsel basında çıkan, 'Başbakan'dan Fethullah Gülen'e çok sert
sözler, Erdoğan'dan Gülen'e çok ama çok sert sözler, Erdoğan'dan
Gülen'e 'sahte alim'li, 'virüs'lü sert sözler! , Erdoğan'dan
Gülen'e ağır sözler, Erdoğan'dan Gülen'e ağır suçlama, Başbakan'dan
Fethullah Gülen'e ağır suçlama, Erdoğan'dan Gülen'e 'maşa'
göndermesi, Başbakan Erdoğan'dan Fethullah Gülen'e ağır suçlama,
Başbakan Erdoğan, Fethullah Gülen'e hakaret etti, Erdoğan cemaate
ve Gülen'e çok sert konuştu, Başbakan Erdoğan'dan Gülen eleştirisi:
Bu medeniyet İçi boş' başlıklı haberlerin de hedefin müvekkilim
olduğunu açıkça ortaya koyduğunu ifade etti. Avukat Albayrak,
“Zaten davalı da şimdiye dek bu haberlerdeki kabulün aksine bir
açıklama da yapmamıştır.” ifadesini kullandı.
MÜVEKKİLİMİ HEDEF ALAN BEYANLARI NEFRET SÖYLEMİ
NİTELİĞİNDEDİR
Dava dilekçesinde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Avrupa Konseyi
Bakanlar Komitesi kararları, BM Kişisel ve Siyasal Haklar
Uluslararası Sözleşmesi’nin 20’nci maddesi ile Amerikan Federal
Mahkemesi kararlarına atıfta bulunan Avukat Albayrak, davalının
'sinsi virüs, örgüt, maşa, haşhaşi, bedduacılar, kaset
montajcıları, itibar suikastçıları, dindar kisvesine bürünen
takiyeci, kokuşmuş, çürümüş, vücuda girmiş sinmiş virüs, inlerine
gireceğiz, ellerini kıracağız, milli irade hırsızları, ajan, casus,
haşhaşi deyince rahatsız oluyorlar, bir takım ses kayıtları ile
anılmaları kabullenilemez, yalancı peygamber, içi boş alim
müsveddesi, kod adı ananas, şifre tespih, şifre ananas, örgüte
gönül vermiş kardeşlerim' şeklindeki ifadelerinin apaçık nefret
söylemi olduğunu belirtti. Avukat Albayrak, “Davalının bu
söyleminin hukuki korumaya mazhar olmadığı, her türlü izahtan
vareste olduğu ve bu ifadeler nedeniyle uygun ve orantılı bir
yaptırım uygulamak zorunluluğu da AİHS, Anayasamız ve yasalarımız
gereği hukuk devleti olmanın olmazsa olmaz şartı olduğu açıktır.”
dedi.
Avukat Albayrak, dilekçesinde, dava konusu beyanlar ile
müvekkilinin ‘kişilik hakları ile haberleşmenin gizliliği hakkının’
ihlal edildiğini ifade etti.
İFADELER ELEŞTİRİ MAHİYETİNDE DEĞİLDİR
Dava dilekçesinde, “Eleştiri belirli bir davranış, olay, kişi ve
eser konusunda yorumları içerir. Siyasal eleştiri ve
değerlendirmelerde aynı çerçevede düşünülür. Eleştiri, ifade
özgürlüğü içerisinde sayılsa da; davalının ifade özgürlüğü
sınırlarını aşan, direkt hakaret, küçük düşürme, itham etme, şeref
saygınlığa yönelen beyanları açıkça kişilik haklarına saldırıdır.
Davalı tarafından dile getirilen hususlar müvekkilin eleştirilmesi
veya ifade özgürlüğünün kullanılması değil, açık ve tereddütsüz
olarak suçlanması, halk nazarında küçük düşürülmeye çalışılmasıdır.
Davalı kendini ve düşüncelerini ifade etmek amacıyla hareket
etmemiştir. İddia edilen hususlar gerçek olmadığından kamu
yararının varlığından da bahsedilemez. Davalının dava konusu
yapılan ifadeleri; sosyal medyada müvekkilime karşı tehdit, hakaret
ve iftira olarak karşılığını bulmuş ve bu tür tehditlerle hukukun
rafa kaldırılacağı ve hukuk dışı yöntemlerle mücadele edileceği
algısı meydana getirilmiştir. Bu algı ve söylemin müsebbibi
maalesef ki Sayın Başbakan’dır. Hukukun varlığı ülkemiz adına çok
önemlidir. Özellikle tarafların sıfatının ne olduğu dikkate
alınmaksızın hukukun işletilmesi, işletildiğinin görülmesi hukuk
devletinin varlığı adına önem arz etmektedir.” denildi.
İFADELER MÜVEKKİLİMİ SEVEN İNSANLARA DA ZARAR
VERMİŞTİR
“Davalı tarafından yapılan, yazılı ve görsel medyaya yansıyan
konuşmalarda yönelttiği yoğun ve temadi eden gerçek dışı ithamlar,
iftiralar ve tahkir edici sözler nedeniyle müvekkilimin kişilik
haklarına açıkça saldırıda bulunulması, söz konusu asılsız iddia ve
kişilik haklarına zarar veren ifadelerin müvekkille birlikte
müvekkili seven insanlara da zarar vermesi nedeniyle iş bu davayı
açmak zarureti hasıl olmuştur.” denilen dava dilekçesinde, şu
ifadelere yer verildi: “Davalı tarafından konuşmalarında dile
getirilen iddialar ve suçlamalar çok ağırdır. Haksız, hakaret
içerikli ve küçük düşürücüdür. Davalının Türkiye Cumhuriyeti
Başbakanı olması, konuşma ve beyanlarının tüm ülkede herkes
tarafından takip ediliyor olması tazminat takdir edilirken dikkate
alınması gerekmektedir. Ayrıca isnadın ağırlığı ve muhatabın bu
isnat nedeniyle çektiği büyük acı ve elem göz önünde
bulundurulmalıdır. Müvekkilimin konumu (sosyal durumu) tazminat
miktarı belirlenirken nazarı dikkate alınmalıdır. Başbakanın dava
konusu sözleri / beyanları tüm televizyonlardan canlı
yayınlanmıştır. Tüm yazılı ve görsel medyada yer almak suretiyle
kalıcı olduğundan, insanların bu ifadeleri tekrar tekrar okuyacak
olması nedeniyle tazminatın yüksek miktardan belirlenmesinin iktiza
ettiği izahtan varestedir. Mesnetsiz, soyut ve haksız iddiaların
başkaları tarafından kullanılmasına sebebiyet verilmiş olması
hususunun da tazminatın takdirinde dikkate alınması
gerekmektedir.”
Dava dilekçesinde, “Davalının, davacı müvekkilin kişilik haklarına
yaptığı ağır ve temadi eden saldırı nedeniyle 100.000,00 TL manevi
tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, Yargılama giderleri ile
avukatlık ücretinin davalı tarafa yüklenmesine karar verilmesini
arz ve talep ederiz.” denildi.
Vatan