Fethullah Gülen, Sabah ve Takvim'i yalanladı!
Gülen'in avukatı, Gülen hakkında çıkan haberleri yalanladı ve Gülen'in iddia edildiği gibi zengin bir hayat sürmediğini bir kulübede yaşadığını söyledi.
Fethullah Gülen’in avukatı Orhan Erdemli, Sabah ve Takvim
gazetelerinde müvekkiline saraylar, yalılar yapıldığı yönündeki
haberlerin tamamen uydurma ve gerçek dışı olduğunu söyledi ve
Gülen'in tahta bir kulübede yaşadığını iddia etti.
Erdemli “Müvekkilimin mal, mülk edinecek, ihaleleri takip edecek
çocukları olmadığı gibi; kardeşlerini dahi mülk edinmekten men
etmiştir.” dedi.
Avukat Orhan Erdemli, açıklamasında, “Sabah ve Takvim gazetelerinde
son günlerde manşetten verilen Muhterem Fethullah Gülen için
saraylar, yalılar yapıldığı yönündeki haberler tamamen uydurma ve
gerçek dışıdır. Önce, 23 ve 24 Ocak tarihli haberlerde, ‘bir iş
adamı tarafından Fethullah Gülen için Ankara’da Cumhurbaşkanlığı
köşkünden daha yukarıda, şehrin en yüksek noktasında, maksimum
konforun düşünüldüğü saray gibi lüks bir malikâne yapıldığı’ iddia
edilmiştir. 25 Ocak tarihli yayınlarda, bu kez bir başka iş
adamının ‘Bursa’da Gülen’in dönüşü için görkemli bir malikâne
yaptırdığı” ileri sürülmüştür. 26 Ocak günü ise ‘Boğaz’da Gülen
için muhteşem bir yalı hazırlandığı’ iddiası ortaya atılmıştır.
BU HABERLER GÜLEN HAKKINDA YÜRÜTÜLEN BİR LİNÇ
HAREKATIDIR
Söz konusu haberler bir süredir müvekkilim aleyhinde yürütülen linç
harekâtının bir parçasıdır. Belli bir merkezden yapıldığı aşikar
olan bu haberlerde önce müvekkilim yasa dışı bir örgüt lideri gibi
sunulmuştur. Ancak sağduyulu kamuoyu, gerçek dışılığı bağımsız Türk
yargısının kesinleşmiş beraat kararıyla ispatlanmış olan bu
iddianın tekrar piyasaya sürülmesine itibar etmemiştir. Bu kez
itibarsızlaştırma faaliyetlerine yeni bir boyut kazandırılarak,
müvekkilim lüks düşkünü gibi gösterilmeye çalışılmaktadır.”
İfadelerine yer verdi.
’MÜVEKKİLİM, TAHTA KULÜBELERİ, CAMİ PENCERELERİNİ TERCİH
ETMİŞTİR’
Açıklamada, “Peki Muhterem Fethullah Gülen’in hayatında sefahate ve
şatafata şahitlik eden bir tek kişiye rastlanmış mıdır? 75 yaşına
gelen müvekkilimin bütün yaşamı halkın içinde geçmiştir. Sayın
Gülen’in henüz genç bir delikanlı iken ve aksine bir yaşam sürme
imkanı varken cami pencerelerini, küçük bir tahta kulübeyi tercih
ettiğini kamuoyu yakından bilmektedir.
Bugün için de değişen bir şey söz konusu değildir. Sayın Gülen;
telif gelirleriyle müreffeh bir hayat sürme imkânına sahip olduğu
halde hiçbir zaman mal, mülk edinmemiştir. Mal, mülk edinecek,
ihaleleri takip edecek çocukları olmadığı gibi; kardeşlerini dahi
mülk edinmekten men etmiştir. Kendisi bir yatak, bir çalışma
masasıyla, zati eşyalarının bulunduğu ve kirasını ödediği bir vakıf
odasında, dünyevi zevklerden uzak münzevi bir şekilde yaşamaktadır.
Allah’ın (cc) verdiği ömrü O’nun rızasına uygun bir şekilde
tamamlamayı beklemektedir.
İzmir’de ve İstanbul’da yaşarken olduğu gibi bugün de toplumun her
kesiminden kıymetli zevat zât-ı âlilerini ziyaret etmektedir.
Dolayısıyla O’nun kalbinin, aklının, gözünün hiçbir malikaneye,
hiçbir saraya iltifat etmediğine, gönlünde en kıymetli sarayların
yer bulamayacağına kırk küsur yıldır gelip-giden binlerce ziyaretçi
şahittir. Muhterem Hocaefendi bu hayatı kendi ihtiyarıyla seçtiği
gibi, bütün müminlere de iktisat ve istiğna ruhunu hayatlarının
esası yapmayı tavsiye etmiştir. Özellikle adanmış ruhları, bütün
ihtiyaçlarını zaruret çizgisine göre ele almaya ve her meselede
tevazu kaidesine muvafık davranmaya teşvik etmiştir.” denildi.
Avukat Erdemli, açıklamasını, “Sayın Gülen ne bir dünyevi makam
beklentisi içindedir, ne de siyasi bir emel! Sonuç olarak belirtmek
isteriz ki; söz konusu haberler tamamen asılsızdır. Bununla
birlikte eğer Muhterem Hocaefendi isteseydi; mâkûliyet, mantıkiyet
ve insanlık ortak paydasındaki düşünce ve faaliyetlerine her zaman
sahip çıkan Anadolu insanı; O’nun uğruna değil saraylar yaptırmak,
bütün varlığını dahi feda edebilirdi inancındayız. Değerli
kamuoyuna saygılarımızla arz ederiz.” sözleriyle bitirdi.