20 Ağu 2014 17:46
Son Güncelleme: 23 Kas 2018 16:35
Fethullah Gülen neyle geçiniyor?
Fethullah Gülen Pensilvanya'da bir çiftlikte yaşadığı hayatla eleştiriliyor. Peki Gülen neyle geçiniyor geliri ne kadar?
Fethullah Gülen ABD'de ikamet etmesi kadar Pensilvanya'daki hayli büyük çifliği ile de sık sık kamuoyunda eleştiri alıyor. Çiftlik için 5500 lira kira ödediğini söyleyen Fethullah Gülen, 'bir dikili taşım yok' diyerek hiç bir malvarlığı olmadığını söylüyor.
Peki Fethullah Gülen neyle geçiniyor?
Gelir kaynağı ne? Yıllık ne kadar para alıyor?
Bankada Gülen'in hesabı var mı?
Ne kadar malvarlığı bulunuyor?
İşte bu soruların yanıtını Fethullah Gülen'e ait sitede yer alan bir haber veriyor. Haberde Fethullah Gülen'in zaman zaman gelir durumuna ilişkin yaptığı açıklamalarda bulunuyor. Gülen 'Bana teliften gönderiyorlar. Fakirim; benim yeryüzünde bir dikili taşım yok" diyor.
BİR DİKİLİ TAŞIM OLMADI
Fethullah Gülen'in hizmet hareketinin lideri olmasına rağmen Hazreti Ömer gibi sade ve kanaatkar yaşadığı öne sürülen haberde Hoca'nın ağzından şu ifadeler yer aldı;
-“Dünyaya beni bağlayacak hiçbir şeyim yok. Bir dikili taşım olmadı. Evlad u iyalim olmadı. Çoluğum çocuğum olmadı. İleriye matuf bir hesabım da olmadı. Bunları, mensubu olduğum, gönlümü verdiğim, gaye-i hayal yaptığım davama, düşünceme hep aykırı saydım. Dünya adına hiçbir sevdam olmadı, hiçbir şeye bağlanmadım. Çok cazip şeyler ayağımın ucuna kadar geldiği halde, ‘Bu da benim için olsun’ falan demedim, düşünmedim. Tek nam-ı celil-i Muhammedî dört bir yanda şehbal açsın istedim ben.”
NEYLE GEÇİNİYOR?
Fethullah Gülen'in gelir kaynağı yazılı, sesli ve görüntülü eserlerinin telif ücretlerinden ibaret olduğu kaydediliyor. Haberde Fethullah Gülen'in telif hakları dışında maddi hiçbir geçim kaynağı bulunmadığı savunuluyor. Gülen, bu gelirinin zaruri ihtayaçlarına yetecek kadarını kendine ayırıp geriye kalanı eğitim hizmetlerinde ihtiyacı olanları bağışlıyormuş.
Fethullah Gülen bir sohbetinde ise bankada sağlık sorunları nedeniyle adına hesap açıldığını aktarıyor. Bunun dışında hiçbir malvarlığı olmadığını belirten Gülen, bu hesaba yatan telif ücretinden yılda 30 bin lira aldığını söylüyor.
'FAKİRDİM VAİZLİK MAAŞI ALDIM'
Fethullah Gülen serveti olduğuna dair iddialara bir konuşmasında maddi durumunu açıklayarak şu yanıtı veriyor;
-“Elalem ne derse desin, yeryüzünde dikili bir taşım olmadı. İsteseydim -vicdanınızı bir yoklayın- olmaz mıydı acaba? Maliyeciler açıktırlar, defterleri yoklasınlar. Şu anda şüphelendiğim bir şeyi alıyorum. Vaizlik maaşını almıyorum ben. Hatta bir aralık aklımdan geçti: Üç sene kadar askerlik öncesi imamlık yaptım, ondan sonra da on - on beş sene kadar vaizlik yaptım. Devletten maaş aldım, vazife yapıyordum. Fakir olmasaydım, imkânım olsaydı, almayacaktım onu; fakat fakirdim.
GÜNDE BİR ÖĞÜN YİYEREK GEÇİNDİM
-Günde bir öğün veya bazen iki öğün yemek yemek suretiyle devletin verdiği o yüz yetmiş lirayla senelerce geçindim. Aklımdan geçti ki bunu ben şu anda kitapların telifinden gelen şeyle acaba ödesem buna da bir yönüyle sunîlik mi, ca’lîlik mi derler? Hâlâ da kafamdan atmış değilim.
KİTAPLARDAN GELEN GELİRİ NE YAPIYOR?
-Sadece kitaplardan gelen telifle geçiniyorum. Fakat onda da şüphem var. Çünkü ya o kitapları yazdım veya konuştum, deşifre edildi, kitap haline geldi. Yetmiş-seksen tane. Ve bunlardan yüz bin tane satan var. Siz onu ne yapıyorsunuz diye soracak olursanız, müsaade buyurursanız ben Allah’la kendi aramda kalmasını istiyorum.
ÇİFTLİĞE 5500 LİRA KİRA VERİYORUM
-Bazı arkadaşlarınız da biliyorlar. Bir de buranın kirasını veriyorum. 5500 lira kirasını veriyorum. Ben sadece bir odasını kullanıyorum. Ama sizin gibi güzide arkadaşlarım buraya gelince benim misafirim oluyorlar. Vakfa ait bir yerde onların bedava yatmalarının hesabını Allah bana sorar.
BABAMIN İMAMLIK PARASI
-Zengin bir ailede neşet etmedim. Babam imamdı. Babamın yedi sene imamlık yaptığı köyde çocuklarına haram yedirmesin diye yakında o teliften gelen ücretle yedi sene o köyden aldığı şeyi köyün muhtarına üç dört sene evvel iade ettirdim. Rabbimin bildiği bu şeyleri size söylüyorum.
KARDEŞLERİMİN EVİNDEKİ YEMEĞİN PARASINI BİLE VERDİM
-Yemin ederim -bilmeyerek olmuş olabilir- kardeşlerimin evinde bile yediğim yemeğin parasını verdim ben. Bir arpa kadar haram gırtlağımdan içeriye girmesin diye.”
ÇİFTLİK DEĞİL KULÜBELER VARDI
-Teliften gelen bir şeyle ben buranın kirasını vererek oturuyorum burada. Çiftlik diyorlar; tavzih etme lüzumunu duyuyorum. Bunu bu arkadaşlarımız bir arsa olarak içinde kulübeler olarak almışlar. Yirmi sene nerdeyse olmuş aşağı yukarı, yirmi seneden beri yapıla yapıla bu hale gelmiş. Altın Nesil Vakfı yapıyor. Ben de bir ay kirasını vermeden oturmadım orda.
FAKİRİM BİR DİKİLİ TAŞIM YOK
-Hem de şunu söyleme lüzumunu duyuyorum; hem de o bina benim için insanlar geldiğinden dolayı bütün binanın kirasını verdim. Bana teliften gönderiyorlar. Fakirim; benim yeryüzünde bir dikili taşım yok.” (Herkül Nağme, 13.07.2012)
-“DGM Savcısı senelerce sürdürdüğü araştırma ve incelemelerden, bir dizi tevsî’-i tahkikâttan sonra ‘Fethullah Hoca’yı züğürt bulduk!’ demişti. (Bamteli, 27.06.2011)
ASKER YEMEĞİNİ BİLE YEMEDİM
-“Size yemin ederim. Vallahi billahi iki seneye yakın askerde telsizcilik yaptım ben. Önümde tomarlarla kağıtlar vardı, şu kadarcık kağıda devletin kalemiyle kendime ait bir şey yazmadım ben. Asker yemeğini yemek hakkım değildir diye yemedim ben. Asker elbisesi giymedim, ilk planda belki giydirdiler, astsubaylardan kullanılmış elbise aldım, yıkadım onları giydim. (Bamteli, 28.05.2006)
YOĞURT VE ÇORBAYLA BESLENEN BEKAR BİR İNSANIM
-"Benim gibi, şeker hastası, günde 1200 kalori alan, ağır şeyler yiyemeyen, yemek ihtiyacını çok defa yoğurt ve çorbayla karşılayan bekâr bir insan, ABD’de olsa 500 lirayla (dolar yerine lira diyor) geçinir. Buradaki ikametim için arkadaşlar gönderiyorlar ben de kerhen kabul ediyor ve ancak zaruri ihtiyaç çerçevesinde kullanıyorum. Zaten burada başka türlü durmam mümkün değil ve böyle bir telif ücretini alma mevzuunda da kimsenin bana bir şey demeye hakkı yoktur.
HER SENE İÇİN 30 BİN LİRA GELİYOR
-Soruldu, açıkça söyleyeyim: Arkadaşlar, -rahatsızlıklarım da olduğu için- ihtiyaten bir miktar bankada bulunduruyorlar; her sene için de 30 bin gönderiyorlar. Az önce dediğim gibi, zaruri ihtiyaçlarımı gideriyor, geri kalanını da millete tavsiye ettiğim üzere eğitim hizmetlerine bağışlıyorum. (Milliyet, 22.01.2005)
SERVETİ, MALVARLIĞI VAR MI?
-“Hiçbir malvarlığım olmadı ve hâlen de yok. Giydiğim elbiseler ve günlük yediğim yemek sayılmazsa herhangi bir lüksüm de yok. Ama soframa konan bir üçüncü çeşit yemek bile zakkum gibi geliyor bana; üzerinde gezindiğim halıyı sırtımda taşıyormuşum gibi ağırlığını hissediyorum. Zaten milletin parası ile alınan halıya basmamaya her zaman gayret gösterdim. Bir vakıfta üzerine bastığım sergiler için bile yıpranma parası verdim. Yediğim, içtiğim her şeyin ücretini ödemeye çalıştım. Değil vakıf ya da başka bir yer, ablamın evinde içtiğim bir bardak çayın parasını dahi vermeye kalkışınca onun, gözyaşlarına karışık ‘...burada da mı?’ sızlanışına muhatap oldum. (Kırık Testi, 13.05.2002)
Peki Fethullah Gülen neyle geçiniyor?
Gelir kaynağı ne? Yıllık ne kadar para alıyor?
Bankada Gülen'in hesabı var mı?
Ne kadar malvarlığı bulunuyor?
İşte bu soruların yanıtını Fethullah Gülen'e ait sitede yer alan bir haber veriyor. Haberde Fethullah Gülen'in zaman zaman gelir durumuna ilişkin yaptığı açıklamalarda bulunuyor. Gülen 'Bana teliften gönderiyorlar. Fakirim; benim yeryüzünde bir dikili taşım yok" diyor.
BİR DİKİLİ TAŞIM OLMADI
Fethullah Gülen'in hizmet hareketinin lideri olmasına rağmen Hazreti Ömer gibi sade ve kanaatkar yaşadığı öne sürülen haberde Hoca'nın ağzından şu ifadeler yer aldı;
-“Dünyaya beni bağlayacak hiçbir şeyim yok. Bir dikili taşım olmadı. Evlad u iyalim olmadı. Çoluğum çocuğum olmadı. İleriye matuf bir hesabım da olmadı. Bunları, mensubu olduğum, gönlümü verdiğim, gaye-i hayal yaptığım davama, düşünceme hep aykırı saydım. Dünya adına hiçbir sevdam olmadı, hiçbir şeye bağlanmadım. Çok cazip şeyler ayağımın ucuna kadar geldiği halde, ‘Bu da benim için olsun’ falan demedim, düşünmedim. Tek nam-ı celil-i Muhammedî dört bir yanda şehbal açsın istedim ben.”
NEYLE GEÇİNİYOR?
Fethullah Gülen'in gelir kaynağı yazılı, sesli ve görüntülü eserlerinin telif ücretlerinden ibaret olduğu kaydediliyor. Haberde Fethullah Gülen'in telif hakları dışında maddi hiçbir geçim kaynağı bulunmadığı savunuluyor. Gülen, bu gelirinin zaruri ihtayaçlarına yetecek kadarını kendine ayırıp geriye kalanı eğitim hizmetlerinde ihtiyacı olanları bağışlıyormuş.
Fethullah Gülen bir sohbetinde ise bankada sağlık sorunları nedeniyle adına hesap açıldığını aktarıyor. Bunun dışında hiçbir malvarlığı olmadığını belirten Gülen, bu hesaba yatan telif ücretinden yılda 30 bin lira aldığını söylüyor.
'FAKİRDİM VAİZLİK MAAŞI ALDIM'
Fethullah Gülen serveti olduğuna dair iddialara bir konuşmasında maddi durumunu açıklayarak şu yanıtı veriyor;
-“Elalem ne derse desin, yeryüzünde dikili bir taşım olmadı. İsteseydim -vicdanınızı bir yoklayın- olmaz mıydı acaba? Maliyeciler açıktırlar, defterleri yoklasınlar. Şu anda şüphelendiğim bir şeyi alıyorum. Vaizlik maaşını almıyorum ben. Hatta bir aralık aklımdan geçti: Üç sene kadar askerlik öncesi imamlık yaptım, ondan sonra da on - on beş sene kadar vaizlik yaptım. Devletten maaş aldım, vazife yapıyordum. Fakir olmasaydım, imkânım olsaydı, almayacaktım onu; fakat fakirdim.
GÜNDE BİR ÖĞÜN YİYEREK GEÇİNDİM
-Günde bir öğün veya bazen iki öğün yemek yemek suretiyle devletin verdiği o yüz yetmiş lirayla senelerce geçindim. Aklımdan geçti ki bunu ben şu anda kitapların telifinden gelen şeyle acaba ödesem buna da bir yönüyle sunîlik mi, ca’lîlik mi derler? Hâlâ da kafamdan atmış değilim.
KİTAPLARDAN GELEN GELİRİ NE YAPIYOR?
-Sadece kitaplardan gelen telifle geçiniyorum. Fakat onda da şüphem var. Çünkü ya o kitapları yazdım veya konuştum, deşifre edildi, kitap haline geldi. Yetmiş-seksen tane. Ve bunlardan yüz bin tane satan var. Siz onu ne yapıyorsunuz diye soracak olursanız, müsaade buyurursanız ben Allah’la kendi aramda kalmasını istiyorum.
ÇİFTLİĞE 5500 LİRA KİRA VERİYORUM
-Bazı arkadaşlarınız da biliyorlar. Bir de buranın kirasını veriyorum. 5500 lira kirasını veriyorum. Ben sadece bir odasını kullanıyorum. Ama sizin gibi güzide arkadaşlarım buraya gelince benim misafirim oluyorlar. Vakfa ait bir yerde onların bedava yatmalarının hesabını Allah bana sorar.
BABAMIN İMAMLIK PARASI
-Zengin bir ailede neşet etmedim. Babam imamdı. Babamın yedi sene imamlık yaptığı köyde çocuklarına haram yedirmesin diye yakında o teliften gelen ücretle yedi sene o köyden aldığı şeyi köyün muhtarına üç dört sene evvel iade ettirdim. Rabbimin bildiği bu şeyleri size söylüyorum.
KARDEŞLERİMİN EVİNDEKİ YEMEĞİN PARASINI BİLE VERDİM
-Yemin ederim -bilmeyerek olmuş olabilir- kardeşlerimin evinde bile yediğim yemeğin parasını verdim ben. Bir arpa kadar haram gırtlağımdan içeriye girmesin diye.”
ÇİFTLİK DEĞİL KULÜBELER VARDI
-Teliften gelen bir şeyle ben buranın kirasını vererek oturuyorum burada. Çiftlik diyorlar; tavzih etme lüzumunu duyuyorum. Bunu bu arkadaşlarımız bir arsa olarak içinde kulübeler olarak almışlar. Yirmi sene nerdeyse olmuş aşağı yukarı, yirmi seneden beri yapıla yapıla bu hale gelmiş. Altın Nesil Vakfı yapıyor. Ben de bir ay kirasını vermeden oturmadım orda.
FAKİRİM BİR DİKİLİ TAŞIM YOK
-Hem de şunu söyleme lüzumunu duyuyorum; hem de o bina benim için insanlar geldiğinden dolayı bütün binanın kirasını verdim. Bana teliften gönderiyorlar. Fakirim; benim yeryüzünde bir dikili taşım yok.” (Herkül Nağme, 13.07.2012)
-“DGM Savcısı senelerce sürdürdüğü araştırma ve incelemelerden, bir dizi tevsî’-i tahkikâttan sonra ‘Fethullah Hoca’yı züğürt bulduk!’ demişti. (Bamteli, 27.06.2011)
ASKER YEMEĞİNİ BİLE YEMEDİM
-“Size yemin ederim. Vallahi billahi iki seneye yakın askerde telsizcilik yaptım ben. Önümde tomarlarla kağıtlar vardı, şu kadarcık kağıda devletin kalemiyle kendime ait bir şey yazmadım ben. Asker yemeğini yemek hakkım değildir diye yemedim ben. Asker elbisesi giymedim, ilk planda belki giydirdiler, astsubaylardan kullanılmış elbise aldım, yıkadım onları giydim. (Bamteli, 28.05.2006)
YOĞURT VE ÇORBAYLA BESLENEN BEKAR BİR İNSANIM
-"Benim gibi, şeker hastası, günde 1200 kalori alan, ağır şeyler yiyemeyen, yemek ihtiyacını çok defa yoğurt ve çorbayla karşılayan bekâr bir insan, ABD’de olsa 500 lirayla (dolar yerine lira diyor) geçinir. Buradaki ikametim için arkadaşlar gönderiyorlar ben de kerhen kabul ediyor ve ancak zaruri ihtiyaç çerçevesinde kullanıyorum. Zaten burada başka türlü durmam mümkün değil ve böyle bir telif ücretini alma mevzuunda da kimsenin bana bir şey demeye hakkı yoktur.
HER SENE İÇİN 30 BİN LİRA GELİYOR
-Soruldu, açıkça söyleyeyim: Arkadaşlar, -rahatsızlıklarım da olduğu için- ihtiyaten bir miktar bankada bulunduruyorlar; her sene için de 30 bin gönderiyorlar. Az önce dediğim gibi, zaruri ihtiyaçlarımı gideriyor, geri kalanını da millete tavsiye ettiğim üzere eğitim hizmetlerine bağışlıyorum. (Milliyet, 22.01.2005)
SERVETİ, MALVARLIĞI VAR MI?
-“Hiçbir malvarlığım olmadı ve hâlen de yok. Giydiğim elbiseler ve günlük yediğim yemek sayılmazsa herhangi bir lüksüm de yok. Ama soframa konan bir üçüncü çeşit yemek bile zakkum gibi geliyor bana; üzerinde gezindiğim halıyı sırtımda taşıyormuşum gibi ağırlığını hissediyorum. Zaten milletin parası ile alınan halıya basmamaya her zaman gayret gösterdim. Bir vakıfta üzerine bastığım sergiler için bile yıpranma parası verdim. Yediğim, içtiğim her şeyin ücretini ödemeye çalıştım. Değil vakıf ya da başka bir yer, ablamın evinde içtiğim bir bardak çayın parasını dahi vermeye kalkışınca onun, gözyaşlarına karışık ‘...burada da mı?’ sızlanışına muhatap oldum. (Kırık Testi, 13.05.2002)