09 Şub 2015 12:39 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 17:02

Fethullah Gülen bombaladı; Keşke toprak olsaydık diyecekler

Fethullah Gülen: “Bugün bu hizmetle uğraşanlar, yarın ellerini dizlerine vurup ‘Keşke toprak olsaydık!’ diyecekler.”

Fethullah Gülen Herkul.org’da yayınlanan son konuşmasında Cemaat’in yurtdışındaki okullarına karşı harekete geçen hükümete sert ifadelerle yüklendi.

Gülen, dünyanın 163 ülkesinde okulların olmasını “Neresi yanlış bu işin?” dedi. AKP’nin okulları hedef almasını çok sert eleştiren Gülen, ileride hükümetin ‘toprak olsaydık da bunları yapmasaydık!..’ diyeceğini ileri sürdü ve şöyle devam etti: “Bugün bu hizmetle uğraşanlar, yarın ellerini dizlerine vurup ‘Keşke toprak olsaydık!’ diyecekler.”

TAYYİP ERDOĞAN’A ‘ŞEYTAN’ GÖNDERMESİ

Gülen konuşmasında, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a da “asabi” göndermesi yaptı. Asabiyeti, “bir yönüyle damara, kana bağlılık içinde tavır ve davranışlar sergileme, körü körüne kabalık yapma, cahilce davranma ve asabiyetin değişik şekilleriyle başkalarına karşı kötü muamelelerde bulunma manasına gelir” şeklinde açıklayan Fethullah Gülen, Erdoğan ve AKP’de sürekli yapılan “hain” açıklamalarına gönderme yaptı.

Gülen konuşmasında, AKP’nin “darbeci”, “hain” şeklindeki açıklamalarını ‘şeytanca’ bulduğunu ve ‘yetersizliğin’, ‘işe yaramamanın’ göstergesi olduğunu belirtti. Gülen’in konuşmasının ilgili bölümü şöyle: “bugün de siz o taassubun muzaaf, hatta mük’ap şeklini görüyorsunuz. ‘Benim gibi düşünmüyorsan, sen hainsin. Beni kabul etmiyorsan, sen alçağın tekisin!’ dendiğine şahit oluyorsunuz. Bazıları kendileri gibi düşünmeyen ve kendileri gibi olmayan herkesi vatan haini, millet haini, darbeci falan ilan ediyorlar. Şeytandaki taassup gibi bir şeydir bu. Böyle şeytanî bir mülahazadan dolayı, bu tarafta o kadar hayır, fezâil ve mezâyâ olmasına rağmen, hiçbirini görmüyorlar. Kendi elleriyle olmadığından ve kendileri yapamadıklarından, biraz da yetersizliklerinden ve işe yaramadıklarından dolayı işe yarayan insanları ve onların hayırlı faaliyetlerini hor hakir görüyor; mutaassıbâne bir tavır içinde karalamaya ve onların yüzüne zift saçmaya çalışıyorlar.”