Fethullah Gülen Birleşmiş Milletler'de konuştu
'193 ülkenin 176’sının büyükelçi seviyesinde temsil edildiği Cenevre’deki BM Konferansı’nda Gülen konuşurken salon tıklık tıklım doluydu'
Gülen cemaati lideri Fethullah Gülen, Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı
(GYV), İsviçre Diyalog Enstitüsü ve Cenevre Üniversitesi’nin
işbirliğiyle BM’nin Cenevre merkezinde ‘Barış İnşası İçin Sivil
Toplumun Seferber Edilmesi’ konulu barış zirvesinde videolu bir
mesajla konuşma yaptı.
Zaman Gazetesi Brüksel Temsilcisi Selçuk Gültaşlı'nın haberine
göre, Mahatma Gandi’nin torunu Ela Gandi, Norveç’in Nobel
Komitesi’nden Gunnar Johan Stalsett, 50 ülkeden 800 katılımcıya
hitap eden isimlerden birkaçıydı. Gülen'in mesajı okunurken salonun
tıklık tıklım doluy olduğuna dikkat çeken Gültaşlı, "ABD Başkanı
Barack Obama ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın konuyu ciddiye
almadığını" dile getirdi.
Gültaşlı'nın Zaman'da "Hocaefendi, Birleşmiş Milletler’de konuştu!"
başlığıyla yayımlanan(27 Ekim 2014) yazısı şöyle:
Tayyip Erdoğan’ın ‘terörist’ ilan etmek için elinden geleni yaptığı
muhterem Hocaefendi, BM’ye hitap etti. Sadece ABD Başkanı Barack
Obama değil, dünya da Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı’nı bu
konuda ciddiye almamış görünüyor.
Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı (GYV), İsviçre Diyalog Enstitüsü ve
Cenevre Üniversitesi’nin işbirliğiyle BM’nin Cenevre merkezinde
‘Barış İnşası İçin Sivil Toplumun Seferber Edilmesi’ konulu barış
zirvesi tam bir ‘yıldızlar’ geçidine şahit oldu. Hasan El Benna’nın
torunu Tarık Ramazan, ‘mesajım hayatımdır’ yazılı bağdaş kurmuş
heykelinin BM Cenevre merkezinin bahçesini süslediği Mahatma
Gandi’nin torunu Ela Gandi, Norveç’in Nobel Komitesi’nden Gunnar
Johan Stalsett, 50 ülkeden 800 katılımcıya hitap eden isimlerden
birkaçıydı.
BM’nin bütün faaliyetlerinin yaklaşık yüzde 70’inin gerçekleştiği,
9500 personeli ile BM’nin merkezi New York’tan bile daha fazla
çalışanı olan, BM’ye kayıtlı 193 ülkenin 176’sının büyükelçi
seviyesinde temsil edildiği Cenevre’deki BM Konferansı’nı
Hocaefendi açtı. Fiziken orada değildi Hocaefendi ama yine de salon
tıklık tıklım doluydu mesajı okunurken.
Çok şöhretli katılımcıların bazılarına iktidar muhipleri daha
önceden ‘uğramış’ ve ‘CIA’e çalışan’ Hizmet Hareketi’nin
programlarına katılmamalarını tembih etmiş. Konuşmacılardan birine
bu iftirayla giden ekibe, ismi bende mahfuz kişi, müstehzi bir
edayla ‘MOSSAD’a çalışmıyorlar mıydı?’ diye sormuş. Cevap tatmin
etmemiş olmalı ki konferansa katılıp, hepimizin istifade ettiği bir
konuşma yaptı.
Barış Zirvesi’nin en çarpıcı analizlerinden birini Avustralya
merkezli İktisat ve Barış Enstitüsü (İBE) araştırmacılarından
Daniel Hyslop yaptı. ‘Barış’ı ölçülebilir hale getirmeye
çalışan İBE kendisiyle barışık, huzurlu toplumlar için 8
temel unsur belirlemiş. Araştırmaya göre, barışçıl bir toplum için;
düşük seviyede yolsuzluk, yüksek seviyede eğitim, bilginin
(haberin) serbest dolaşımı, komşularla iyi ilişkiler, diğerlerinin
haklarının tanınması, kaynakların hakça dağılımı, güvenli iş
ikliminin temini ve iyi işleyen bürokrasi gerekiyor. Bu unsurlar
birbiriyle bağımlı ve birbirlerini olumlu ya da olumsuz karşılıklı
tahkim ediyor.
Şimdi bu değerlere göre Yeni Türkiye’yi gözlerimizin önüne
getirelim. Düşük seviyede yolsuzluk konusunu şerh etmek israf-ı
kelam olacağı için geçiyoruz. Yüksek seviyede öğretim mevzuu ise
çıkarılan bilmem kaçıncı eğitim reformu ve kaçıncı defa
değiştirildiğini unuttuğumuz eğitim sistemini düşündüğümüzde, Yeni
Türkiye’nin de eskisi gibi hedeflerden hayli uzak olduğu ortada.
Bilginin serbest dolaşımında ise Yeni Türkiye basınına ve
işlerinden kovulan gazetecilere bir göz atmak kâfi. Komşularla iyi
ilişkilere ‘komşularla sıfır sorun’ politikasının geldiği noktaya
işaret ederek dikkat çekilebilir. Güvenli iş iklimine geldiğimizde,
suç olduğu halde Cumhurbaşkanı’nın Bank Asya için ‘o zaten batmış’
sözü, Merkez Bankası’na müdahaleler, asansörlerden yere çakılıp
ölen işçiler zihnimizi işgal ediyor. Değişkenlerin bütününe
baktığımızda ‘pür ihtizaz’ endişelenmemiz gerek. Türkiye hızla iç
huzur ve barışını kaybeden bir ülke konumuna gidiyor.
İBE’nin bu 8 barış unsurunu detaylandırarak 22 değişkene göre
hazırladığı Küresel Barış İndeksi’nde Türkiye 162 ülke arasında
128. sırada yer almış. Angola, Kamerun, Kongo Cumhuriyeti,
Moritanya, Honduras, Guatemala, Ekvador gibi ülkeler Türkiye’nin
önünde yer alıyor.
İktidarın ‘terörist’ örgütün karargâhı olarak ilan etmek için bütün
imkânlarını seferber ettiği Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı’nı 24
Ekim BM Günü’nde düzenlediği Barış Konferansı için tebrik etmek
gerekiyor. Havuz medyası nasıl oldu da şimdiye kadar ‘Paralel BM:
Teröristler, BM’de barış konferansı düzenledi’ manşeti atmadı,
şaşıyorum.