Fethullah Gülen ABD'den resmen istendi mi?
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Fethullah Gülen’in kırmızı bültenle aranması konusunda yaşanan tartışmalara noktayı koydu.
Habertürk’te soruları yanıtlayan Bozdağ, Hükümetin kırmızı bülten
çıkarma yetkisinin olmadığını, bu konuda ancak savcıların işlem
yapabileceğini belirtirken, Gülen’in iadesi için ABD’den bir talep
olmadığını açıkladı.
İşte Bekir Bozdağ’ın açıklamalarında bir bölüm:
Sayın Gülen'in Türkiye'ye gelmesi noktasında herhangi bir yasal
engel yol. İstediği zaman gelebilir. Daha önce de Başbakanımızın
çağrıları oldu. Başka kesimlerden de davetler oldu. Şu anda yasalar
açısından Sayın Gülen’in Türkiye’ye gelmesine bir mani yok.
Herhangi bir yasak yok, aleyhinde bir durum yok.
Ancak Türkiye’de yaşanan tartışmalar çerçevesinde ortaya çıkan
hukuksuzluklar, ahlaksızlıklar nedeniyle kırmızı bültenle aranması
konusunda bir takım değerlendirmeler var. Bu değerlendirmeler
çerçevesinde bizim Adalet Bakanlığı olarak yapacağımız bir şey yok.
Çünkü yetkimiz yok. O tamamen soruşturma kapsamında olacak bir şey.
Eskiden Adalet Bakanlığının savcılara soruşturma açma konusunda
talimat yetkisi vardı. Şimdi öyle bir yetkisi de yok.
Bildiğim şu, bir soruşturma kapsamında bir kişi hakkında suç isnadı
olduğunda savcıların talebiyle böyle bir işlem yapılıyor. İdari bir
tasarrufla böyle bir arama getirme söz konusu değil. Bu tamamen
yargının yapacağı bir iş.
ABD’den de iade için benim bildiğim bir talep yok.
SORUŞTURMA AÇIKALACAK MI?
Yasalar çerçevesinde kamu görevlileri yasanın dışına çıkıyorsa
bununla ilgili gerekli adımlar atılacak. Hukuku çiğneyen birileri
varsa o zaman bunlarla ilgili hukuk neyi emrediyorsa o yapılır.
Tabi inceleme ve soruşturmalar bittiği zaman ortaya daha net
fotoğraflar çıkacaktır.
"CEMAAT ÜST AKIL DEĞİL, TAŞERONLUK VAZİFESİ
VAR”
Cemaat burada bir üst akıl değil. Birinci akıl hiç değil. Böylesi
bir organizasyonu yapacak bir şey görmüyorum. Devlet içinde bazı
imkanlardan söz edilebilir. Ama ben de bunu bir üst akıl tarafından
yapıldığını düşünüyorum. Burada bir taşeronluk vazifesi var. İsim
vermek istemiyorum ama bu hadisenin bir üst akıl tarafından
düzenlendiğini düşünüyorum.
“DEVLET İÇİNDE DEVLETLEŞMEK İSTEYEN KİM
VARSA…”
Birtakım çalışmalar yapılıyor. Ortaya çıktığında bu
paylaşılacaktır. Kamuda çalışan herkeste insanlara eşit
davranılması lazım. Bakanına, müsteşarına karşı birtakım işlemler
yapılıyorsa vatandaşa karşı nasıl davranılacağını ben düşünemiyorum
bile. Bu büyük bir pervasızlıktır. Ulusal güvenlik açısından da bu
değerlendirilmeli. Devletin içinde devletleşmek isteyen kim varsa
buna karşı uyanık olunmalıdır. TIR’larla ilgili Türkiye’nin
istihbarat teşkilatı kendi ülkesi içinde aciz konuma düşürüldü. Bir
ihbar var doğru ama sonunda bir de kanun var. Siz o kanunu
tanımazsanız, MİT olduğunu öğrendikten sonra da siz onu daha ileri
taşırsanız ben size sormak durumundayım, hangi kanuna uyuyorsunuz?
Benim hem vatandaş olarak hem bakan olarak bu kanunu çiğneme
yetkisini nerede görüyorsunuz diye sormam lazım.
“17 ARALIK İLE İLGİLİ ADLİ SÜREÇ BİTMEDİ”
Daha önce de söyledim. Bu bir adli süreçtir. Tutuklama da tahliye
de tamamen hakimin kararıyla olan bir iştir. Tahliyeler,
soruşturmaların durduğu, dava açılmayacağı anlamına gelmez.
Fezlekeler geldiği zaman da aynı şeyi söyledim. Şu anda adli bir
süreç devam ediyor. Yargı kararını verdikten sonra değerlendirme
yapmayı daha uygun görüyorum. Kesin hükümle Adalet Bakanı olarak
konuşursam yanlış olur.