23 Kas 2010 10:12
Son Güncelleme: 23 Kas 2018 11:49
FENERBAHÇE'DE BÜYÜK ŞOK! HANGİ YÖNETİCİ GÖREVİ BIRAKIYOR?
"Fenerbahçe'deki görevimi bırakıyorum Aziz Yıldırım'a da söyledim" İşte Fenerbahçe camiasını üzecek o sözler.
Fenerbahçe Kulübü İkinci Başkanı Nihat Özdemir, Bloomberg HT’de ’Gülin Yıldırımkaya ile HT Gündem’ programında birbirinden çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Yöneticiliği bırakmayı düşündüğünü açıklayan Özdemir, Gülin Yıldırımkaya’nın, "Fenerbahçe ile birlikte İstanbul’a taşınırdınız diye tahmin ediyordum. Ama 10 yılı geçti, gelmediniz" sözlerine karşılık, şunları söyledi:
Fenerbahçe’deki sürem şu anda on üç yılı doldurdu. 2012 olağan kongresi de Mayıs ayında, o zamana kadar Aziz Yıldırım Bey ile hizmetim neredeyse on beş yıla yakın bir süre olacak. İki yıla yakında Sayın Ali Şen ile beraber Fenerbahçe Yönetim Kurulu Üyeliği yaptım. 2012’de ki artık bırakmayı düşünüyorum.
Gerçekten mi?
Tabii, yeter artık. Çünkü ben Fenerbahçe’ye Yönetim Kurulu Üyesi olduğum zaman oğlumun yaşındaydım, 2012 yılında yaşım 62’ye gelecek, artık oğlumun yapacağı, çocuklarımın yapacağı işleri benim yapmaya devam etmem gereksiz. Gençlere biraz yol açmamız gerektiğini düşünüyorum.
‘Artık futbolun stresini taşımak istemiyorum’ mu diyorsunuz?
Yok, değil ama on yedi sene ömrün önemli bir bölümü, süreci zaten bu kadar sene Fenerbahçe’de Yönetim Kurulu Üyeliği yapmak herkese nasip olmaz. Allah bana bunu nasip etti. Başarılı dönemlerimiz oldu, üzüntülü dönemlerimiz oldu, çok gururlandığımız dönemler oldu, çok üzüldüğümüz, inanılmaz derecede sıkıntılı dönemler oldu hepsini geçirdik. On yedi sene ömürde büyük bir zaman onun için artık Fenerbahçe’de bu sürenin sonuna geldiğimizi kabul ediyorum. Kongreye kadar iki şampiyonluk var. İnşallah bu iki şampiyonluğu da alıp görevi bırakırsam bundan büyük mutluluk duyarım. Fenerbahçe’ye on yedi yılım gitti ama büyük anılarım var bu yüzden bu verilen süreye ve emeğe helal olsun. Fenerbahçe ve taraftarı çok büyük bir camiadır. Bugün değil Türkiye’nin, dünyanın sayılı spor kulüplerinden bir tanesi, yalnız futbol diye bakmamak gerekir.
Türk futbolu için sizin ekonomik açılımınız, büyük yatırımlarınız da çok önemli…
Sayın Aziz Yıldırım göreve geldiğinde, Fenerbahçe’nin bütçesi 15 – 20 bin dolarlarken bugün 200 milyon dolarlar civarına geldi. Fenerbahçe büyük bir kuruluş oldu, bir holding gibi oldu, zenginleşti. Gelirleri de, giderleri de büyüdü, tesisleri arttı, kendi adına bir tek tapusu yokken bugün birçok tapu dosyası var. Benim Fenerbahçe’ye desteğim her zaman devam edecektir. Ama artık Fenerbahçe Yönetim Kurulu Üyeliği benim için yeterli diye düşünüyorum.
Fenerbahçe Yönetim Kurulu Üyeliği’nden ayrılmaya karar verdiniz. Bunu Aziz Yıldırım’la paylaştınız mı?
Aziz Bey’e bu konuyu çıtlattım. Hayırlısı olsun, bakalım ve görelim.
Bu bireysel bir karar değil mi?
Tabii, bireysel bir karar. Artık yeter diye düşündüm. Önümüzde de iki tane futbol şampiyonluğu var. Eğer bu şampiyonlukları kazanıp bırakırsam hayatımda ayrı yeri olur.
Fenerbahçe’nin 12–13 yıllık yönetiminde Aziz Yıldırım’la beraber çok büyük yatırımlar oldu ve bütçesi çok arttı. Ama Fenerbahçe, bütçedeki artışının, ekonomik atağının sportif başarıya yansımamasıyla eleştirildi. Ki bu süreçte Galatasaray ve Beşiktaş hep ekonomik sorunlarla boğuşuyordu buna rağmen yönetimde olduğunuz on üç yıla baktığımızda 4 şampiyonluk var. Bu sayı az değil mi?
Süper Lig’de şampiyonluğa koşan birçok takım var. Rakiplerimiz Galatasaray, Beşiktaş ve Trabzon’un yanında Anadolu’dan Bursaspor var. Artık şampiyonluk bu üç büyük İstanbul takımının arasında paylaşılmayacak gibi gözüküyor. Şu anda ligin on üçüncü haftasını bitirdik neredeyse bu on üçüncü haftanın sonuna baktığımızda Trabzon’un puan farkıyla ileride, hemen arkasında yine iki tane Anadolu takımı var. Ve hatta bugün itibari ile Büyükşehir bizim önümüzde, yani şampiyonluk artık üç büyük arasında diye bir şey konuşmamak gerekir. Anadolu’da da çok iyi takımlar çıkıyor. Önümüzde Gaziantep, Eskişehir, Antalya modelleri var. Geçen sene Bursa’nın yaptığını bütün sporseverler gördü. Onun için bence on üç yılda 4 şampiyonluk başarıdır. Ama şu yapıldı: Büyük bir dünya kulübü olabilmek için en önemli konu sizin bütçenizdir, gelirlerinizdir. Gelirleriniz belli bir seviyeye gelmeden almış olduğunuz başarılarda günlük başarılardır. Siz eğer gelir seviyenizi, takımın bünyesini bir dünya kulübü haline getirirseniz bundan sonraki yıllarda gelecek şampiyonluklarınız geçmiş yıllardan daha fazla olur.
İzleyicilerimiz Alex’i çok merak etmiş. Yeni yabancı oyuncular da alındı ama hala Alex’in performansı, sözleşmesinin uzatılıp uzatılmayacağı konuşuluyor. Alex ile devam mı, yoksa yollar ayrılacak mı?
Alex’e ayrı bir sayfa açmak gerekir. Bence Alex Türkiye’ye gelmiş yabancılar içerisinde önemli yeri olan bir oyuncu, Fenerbahçe’ye gelmiş yabancılar içerisinde ise belki en iyi bir iki tanesinin içine girebilecek bir oyuncu. Fenerbahçe’de bulunduğu sürece kulübe çok faydalı işler yaptı, kaptanlığa yükseldi. Fenerbahçe forması altında 100 gol attı. Geçen hafta Gaziantep’e 100. resmi golünü attı. Tabii Alex’de Fenerbahçeli olmaktan dolayı, İstanbul’da yaşamaktan dolayı duyduğu memnuniyeti girdiği her ortamda, internet sayfalarında, Twitter’da vs. ifade ediyor. Bu Türkiye’ye her zaman önemli bir getiri sağlayan bir özelliktir. Fenerbahçe ile Alex bir bütünlük sağlamışlardır, sezon sonuna daha çok zaman var. Sezon sonunda oturacağız ve durum değerlendirmesi yapacağız. Alex bizim için çok önemli bir varlıktır. Bunları düşünerek sezon sonu kararımızı vereceğiz ve vereceğimiz karardan hem biz hem Fenerbahçe camiası, hem de Alex memnun olacak bundan kimsenin şüphesi olmasın.
Alex’i de kırmayız diyorsunuz…
Onu hiçbir zaman kırmayı düşünmeyiz.
Galatasaraylı olduğunu tahmin ettiğim bir izleyicimiz sormuş: ‘Yakında teslim alacağımız Aslantepe sizi korkutuyor mu?’
Şükrü Saraçoğlu Stadyumu Türkiye’nin en güzel stadyumuydu ve onu biz yaptık. Sonra Kayseri’de Kayserispor belediye ile beraber Kayseri Has Stadyumu’nu yaptı. Ardından İzmir’e güzel bir stadyum yapıldı. Şimdi de dördüncü güzel stadyumlarından, belki de bizim stadyumla yarışabilecek hem kapasite yönünden hem de güzellikler yönünden Galatasaray’ın Aslantepe stadyumu yapılıyor.
‘Avrupa’nın en iyisini yaptık’ diyorlar…
Sıfırdan, yeni bir arazide bize de böyle bir imkân verilseydi biz de Avrupa’nın en güzel stadını yapardık, benim buna inancım tam. Biz mevcut stadyumda hiçbir maçımız durmadan, hiçbir maçımızı ertelemeden, hiçbir maçı taraftarsız bırakmadan belirli bir plan program dâhilinde mevcut stadı bu hale getirdik. Biz yeniden projelendirseydik Aslantepe’den daha güzel projelendirirdik. Çünkü bizim stadyum projesi konusunda daha çok birikimimiz var. Bizim Yönetim Kurulu içerisinde bu işlerle ilgili 7-8 tane müteahhitlik yapan, yatırım yapan üye var. Dolayısıyla daha iyi bir proje geliştirip daha iyisini yapabilirdik. Ama Şükrü Saraçoğlu Stadyumu’da taraftarın sahadaki futbol maçına etkisini düşündüğümüzde bence Aslantepe’den daha iyi bir stadyumdur.
Fenerbahçe’nin Galatasaray’ın yeni stadı ile ilgili herhangi bir çekincesi yok?
Hayır, hiçbir zaman öyle bir çekincemiz olmadı.
Yöneticiliği bırakmayı düşündüğünü açıklayan Özdemir, Gülin Yıldırımkaya’nın, "Fenerbahçe ile birlikte İstanbul’a taşınırdınız diye tahmin ediyordum. Ama 10 yılı geçti, gelmediniz" sözlerine karşılık, şunları söyledi:
Fenerbahçe’deki sürem şu anda on üç yılı doldurdu. 2012 olağan kongresi de Mayıs ayında, o zamana kadar Aziz Yıldırım Bey ile hizmetim neredeyse on beş yıla yakın bir süre olacak. İki yıla yakında Sayın Ali Şen ile beraber Fenerbahçe Yönetim Kurulu Üyeliği yaptım. 2012’de ki artık bırakmayı düşünüyorum.
Gerçekten mi?
Tabii, yeter artık. Çünkü ben Fenerbahçe’ye Yönetim Kurulu Üyesi olduğum zaman oğlumun yaşındaydım, 2012 yılında yaşım 62’ye gelecek, artık oğlumun yapacağı, çocuklarımın yapacağı işleri benim yapmaya devam etmem gereksiz. Gençlere biraz yol açmamız gerektiğini düşünüyorum.
‘Artık futbolun stresini taşımak istemiyorum’ mu diyorsunuz?
Yok, değil ama on yedi sene ömrün önemli bir bölümü, süreci zaten bu kadar sene Fenerbahçe’de Yönetim Kurulu Üyeliği yapmak herkese nasip olmaz. Allah bana bunu nasip etti. Başarılı dönemlerimiz oldu, üzüntülü dönemlerimiz oldu, çok gururlandığımız dönemler oldu, çok üzüldüğümüz, inanılmaz derecede sıkıntılı dönemler oldu hepsini geçirdik. On yedi sene ömürde büyük bir zaman onun için artık Fenerbahçe’de bu sürenin sonuna geldiğimizi kabul ediyorum. Kongreye kadar iki şampiyonluk var. İnşallah bu iki şampiyonluğu da alıp görevi bırakırsam bundan büyük mutluluk duyarım. Fenerbahçe’ye on yedi yılım gitti ama büyük anılarım var bu yüzden bu verilen süreye ve emeğe helal olsun. Fenerbahçe ve taraftarı çok büyük bir camiadır. Bugün değil Türkiye’nin, dünyanın sayılı spor kulüplerinden bir tanesi, yalnız futbol diye bakmamak gerekir.
Türk futbolu için sizin ekonomik açılımınız, büyük yatırımlarınız da çok önemli…
Sayın Aziz Yıldırım göreve geldiğinde, Fenerbahçe’nin bütçesi 15 – 20 bin dolarlarken bugün 200 milyon dolarlar civarına geldi. Fenerbahçe büyük bir kuruluş oldu, bir holding gibi oldu, zenginleşti. Gelirleri de, giderleri de büyüdü, tesisleri arttı, kendi adına bir tek tapusu yokken bugün birçok tapu dosyası var. Benim Fenerbahçe’ye desteğim her zaman devam edecektir. Ama artık Fenerbahçe Yönetim Kurulu Üyeliği benim için yeterli diye düşünüyorum.
Fenerbahçe Yönetim Kurulu Üyeliği’nden ayrılmaya karar verdiniz. Bunu Aziz Yıldırım’la paylaştınız mı?
Aziz Bey’e bu konuyu çıtlattım. Hayırlısı olsun, bakalım ve görelim.
Bu bireysel bir karar değil mi?
Tabii, bireysel bir karar. Artık yeter diye düşündüm. Önümüzde de iki tane futbol şampiyonluğu var. Eğer bu şampiyonlukları kazanıp bırakırsam hayatımda ayrı yeri olur.
Fenerbahçe’nin 12–13 yıllık yönetiminde Aziz Yıldırım’la beraber çok büyük yatırımlar oldu ve bütçesi çok arttı. Ama Fenerbahçe, bütçedeki artışının, ekonomik atağının sportif başarıya yansımamasıyla eleştirildi. Ki bu süreçte Galatasaray ve Beşiktaş hep ekonomik sorunlarla boğuşuyordu buna rağmen yönetimde olduğunuz on üç yıla baktığımızda 4 şampiyonluk var. Bu sayı az değil mi?
Süper Lig’de şampiyonluğa koşan birçok takım var. Rakiplerimiz Galatasaray, Beşiktaş ve Trabzon’un yanında Anadolu’dan Bursaspor var. Artık şampiyonluk bu üç büyük İstanbul takımının arasında paylaşılmayacak gibi gözüküyor. Şu anda ligin on üçüncü haftasını bitirdik neredeyse bu on üçüncü haftanın sonuna baktığımızda Trabzon’un puan farkıyla ileride, hemen arkasında yine iki tane Anadolu takımı var. Ve hatta bugün itibari ile Büyükşehir bizim önümüzde, yani şampiyonluk artık üç büyük arasında diye bir şey konuşmamak gerekir. Anadolu’da da çok iyi takımlar çıkıyor. Önümüzde Gaziantep, Eskişehir, Antalya modelleri var. Geçen sene Bursa’nın yaptığını bütün sporseverler gördü. Onun için bence on üç yılda 4 şampiyonluk başarıdır. Ama şu yapıldı: Büyük bir dünya kulübü olabilmek için en önemli konu sizin bütçenizdir, gelirlerinizdir. Gelirleriniz belli bir seviyeye gelmeden almış olduğunuz başarılarda günlük başarılardır. Siz eğer gelir seviyenizi, takımın bünyesini bir dünya kulübü haline getirirseniz bundan sonraki yıllarda gelecek şampiyonluklarınız geçmiş yıllardan daha fazla olur.
İzleyicilerimiz Alex’i çok merak etmiş. Yeni yabancı oyuncular da alındı ama hala Alex’in performansı, sözleşmesinin uzatılıp uzatılmayacağı konuşuluyor. Alex ile devam mı, yoksa yollar ayrılacak mı?
Alex’e ayrı bir sayfa açmak gerekir. Bence Alex Türkiye’ye gelmiş yabancılar içerisinde önemli yeri olan bir oyuncu, Fenerbahçe’ye gelmiş yabancılar içerisinde ise belki en iyi bir iki tanesinin içine girebilecek bir oyuncu. Fenerbahçe’de bulunduğu sürece kulübe çok faydalı işler yaptı, kaptanlığa yükseldi. Fenerbahçe forması altında 100 gol attı. Geçen hafta Gaziantep’e 100. resmi golünü attı. Tabii Alex’de Fenerbahçeli olmaktan dolayı, İstanbul’da yaşamaktan dolayı duyduğu memnuniyeti girdiği her ortamda, internet sayfalarında, Twitter’da vs. ifade ediyor. Bu Türkiye’ye her zaman önemli bir getiri sağlayan bir özelliktir. Fenerbahçe ile Alex bir bütünlük sağlamışlardır, sezon sonuna daha çok zaman var. Sezon sonunda oturacağız ve durum değerlendirmesi yapacağız. Alex bizim için çok önemli bir varlıktır. Bunları düşünerek sezon sonu kararımızı vereceğiz ve vereceğimiz karardan hem biz hem Fenerbahçe camiası, hem de Alex memnun olacak bundan kimsenin şüphesi olmasın.
Alex’i de kırmayız diyorsunuz…
Onu hiçbir zaman kırmayı düşünmeyiz.
Galatasaraylı olduğunu tahmin ettiğim bir izleyicimiz sormuş: ‘Yakında teslim alacağımız Aslantepe sizi korkutuyor mu?’
Şükrü Saraçoğlu Stadyumu Türkiye’nin en güzel stadyumuydu ve onu biz yaptık. Sonra Kayseri’de Kayserispor belediye ile beraber Kayseri Has Stadyumu’nu yaptı. Ardından İzmir’e güzel bir stadyum yapıldı. Şimdi de dördüncü güzel stadyumlarından, belki de bizim stadyumla yarışabilecek hem kapasite yönünden hem de güzellikler yönünden Galatasaray’ın Aslantepe stadyumu yapılıyor.
‘Avrupa’nın en iyisini yaptık’ diyorlar…
Sıfırdan, yeni bir arazide bize de böyle bir imkân verilseydi biz de Avrupa’nın en güzel stadını yapardık, benim buna inancım tam. Biz mevcut stadyumda hiçbir maçımız durmadan, hiçbir maçımızı ertelemeden, hiçbir maçı taraftarsız bırakmadan belirli bir plan program dâhilinde mevcut stadı bu hale getirdik. Biz yeniden projelendirseydik Aslantepe’den daha güzel projelendirirdik. Çünkü bizim stadyum projesi konusunda daha çok birikimimiz var. Bizim Yönetim Kurulu içerisinde bu işlerle ilgili 7-8 tane müteahhitlik yapan, yatırım yapan üye var. Dolayısıyla daha iyi bir proje geliştirip daha iyisini yapabilirdik. Ama Şükrü Saraçoğlu Stadyumu’da taraftarın sahadaki futbol maçına etkisini düşündüğümüzde bence Aslantepe’den daha iyi bir stadyumdur.
Fenerbahçe’nin Galatasaray’ın yeni stadı ile ilgili herhangi bir çekincesi yok?
Hayır, hiçbir zaman öyle bir çekincemiz olmadı.