Fenerbahçe Başkanı’na açık mektup (2): Kime karşı neyi kanıtladınız Ali Bey?
Galatasaray ile Fenerbahçe, 2023 Turkcell Süper Kupa maçında karşı karşıya geldi. Sarı-Kırmızılı ekip, 1. dakikada Mauro Icardi’nin golüyle 1-0 öne geçti. Golün santrası dahi yapılmadan Fenerbahçeli oyuncular Başkan Ali Koç'un talimatıyla sahadan çekildi. Medyaradar yazarı Varol Ersoy, Türk futbol tarihine 'kara bir leke' olarak geçen bu olayı ele aldı.
En sonda söyleyeceğimi başta söyleyeyim; Türk futbolunun 117 yıllık çınarı Fenerbahçe Spor Kulübü, kulüp tarihinin en çılgın başkanı Ali Koç’un elinde oyuncağa döndü.
Tarihe geçen Süper Kupa maçına 19 yaş altı takımıyla çıktı ve daha birinci dakikada İcardi’nin gölüyle Galatasaray karşısında 1-0 yenik duruma düştü.
Ardından da santra bile yapılmadan Sarı Lacivertli takım sahadan çekildi.
Süper Kupa da bir kez daha Galatasaray’ın müzesine gitti.
*
Neden yaşandı tüm bu rezalet?
Neymiş; Fenerbahçe yakın bir tarihte Konferans Kupası maçı oynayacakmış; bu yüzden Süper Kupa maçının ertelenmesini ve yabancı bir hakem üçlüsüyle oynanmasını istemiş…
Ama Federasyon bunu kabul etmemiş…
Peki; final tarihi haftalar önceden iki kulübün ve Futbol Federasyonu’nun temsilcilerinin katıldığı bir toplantıda belirlenmedi mi?
O zaman neden itiraz etmediniz bu tarihe?
Ayrıca, Avrupa’da kupa maçı oynayan tek takım siz misiniz?
Rakibiniz Galatasaray daha bu sene tam üç hafta, haftada üç maç oynamak zorunda kalmadı mı?
*
Ali Bey; bu size ikinci açık mektubum olsun!
Yakın çevrenizdeki amigolarınız aşağıda yazacaklarımı asla size söylemez, söyleyemez… O yüzden iş başa düşüyor:
Ne Fenerbahçe, ne de Türk futbolu sizin babanızın çiftliği!
Kafanıza esiyor; takım formanıza “yıldız” ekliyorsunuz…
Canınız istiyor, en büyük rakibinizin yöneticisini eli kanlı sapıklara hedef gösteriyorsunuz.
İçinizden geliyor; anlı şanlı Fenerbahçe Müzesi’nde ayrı bir yeri olacak Cumhuriyet’in 100. Yılı Süper Kupası’nı küçümseyip maça yaş ortalaması 17 olan çocuklarla çıkıyor, sonra da takımı sahadan çekip sözüm ona sizi sevmeyen herkese kafa tutuyorsunuz…
Siz çıldırdınız mı Ali Bey, delirdiniz mi?
Otuz milyonluk bu koca camia içinde size “Ne yapıyorsun şaşkın?” diyecek tek bir Allah’ın kulu yok mu?
Sıradan bir Avrupa maçı için Türk futbolunun en büyük finalini küçümsemek de ne demek?
Bu haddi nereden buluyorsunuz?
“Paramdan” diyorsanız; bir gün o paranızı başınıza çalacak ve sizi bu şanlı kulübün yanına bir daha asla yaklaştırmayacak kadrolar elbette çıkacaktır.
Ama sizin dün taraftarınıza yaşattığınız utanç, sonsuza dek unutulmayacak…
Bundan sonra değil Konferans Kupası, Şampiyonlar Ligi Kupası’nı kazansanız ne fayda?
Ağzınızla kuş tutsanız bile adınız “Deli Başkan”a çıktı bir kez…
Üstelik bu sıfatı size rakip takımların değil, kendi takımınızın taraftarları taktı…
Sakın yanlış anlamayın; delileri, çılgınları severim…
Bütün zor işleri onlar başarır…
Ama siz deliliğinizle, çılgınlığınızla sadece zarar veriyorsunuz!
Ne demek istediğimi anlamadıysanız sadece şu sorunun yanıtını düşünün; belki o zaman kafanıza dank eder:
Türkiye’nin en büyük futbol kupasının finalinde takımınızı sahadan çekmekle ne elde ettiniz?
Sahi; kazancınız ne?
Saygınlık mı kazandınız?
Hayır; aksine en tarafsız kişilerin bile kulübünüze duyduğu sempatiyi yok ettiniz…
*
Hani meşhur sözdür, “Gelen gideni aratır” derler ya…
Meğer ne kadar doğruymuş…
Yıllardır “öfkesine, sert tepkilerine” kızdığımız Aziz Yıldırım bile sizin yanınızda ne kadar masummuş…
Daha da ötesi ne kadar barışçıl, ne kadar hoşgörülüymüş…
*
Siz, Türk futbol camiasındaki kutuplaşmayı artırmaktan…
Kulübünüzü yalnızlaştırmaktan…
Öfke ve kin tohumları ekmekten başka hiçbir şey yapmadınız…
Belki paranızın gücüyle dünya starlarını transfer ettiniz ama geçen yıl Ziraat Türkiye Kupası’nı almaktan başka futbolda hiçbir sportif başarıya imza atmadınız…
Başarısız oldukça daha da sinirlenip çevrenize daha fazla saldırdınız ve kulübünüzü, “Türkiye’nin en sevilmeyen kulübü” haline getirdiniz.
*
Dün sahaya sürdüğünüz, yaş ortalaması 17 olan çocuklardan da mı utanmıyorsunuz?
Onlara daha şimdiden hayatları boyunca unutamayacakları “futbol dışı ayak oyunları”nı öğrettiniz…
Sizi tüm kalbimle kınıyorum Ali Bey…
Sizi sevmediğimi ve bu tavrınızla da sırf “zengin çocuğusunuz” diye asla sevemeyeceğimi haykırmak istiyorum.
Lütfen istifa edin ve lütfen Türk futbolunun yakasından düşün!