15 Eki 2008 15:19
Son Güncelleme: 19 Kas 2018 13:22
"FEHMİ KORU'YU YENİ ÇIKACAK GAZETEYE TRANSFER ETMEK İSTER MİSİNİZ?" SORUSUNA ALTAYLI NE CEVAP VERDİ?..
"Fehmi Koru'yu yeni çıkacak gazeteye transfer etmek istermisiniz?" sorusuna, Fatih Altaylı öyle bir cevap verdi ki! Bu sözler yenilir yutulur cinsten değil!...
Fatih Altaylı Fehmi Koru ile ilgili açtı ağzını yumdu gözünü! İşte Altaylı'nın Haberturk.com Genel Yayın Yönetmeni Gülin Yıldırmkaya'ya verdiği çok konuşulacak cevabı;
- Temel prensip olarak bu gazetenin kapısı hiçbir iyi gazeteciye kapalı değildir. Önemli olan, namuslu, iyi niyetli ve tutarlı, prensipli bir çizgiyle sahip olmaktır. Söz ettiğiniz isimleri de bu kapsamda değerlendiririm ben. Bu tanımlara uyuyorlarsa kapı açıktır. Nazlı Ilıcak´ı bu röportajı okuyacakların değerlendirmesine bırakıp Fehmi Koru´ya dönelim isterseniz. Fehmi Koru, iyi yazar. Ya da iyi yazardı, diyeyim. Fehmi Koru'ya geçmişte benim kızgınlıkla birlikte saygım vardı. Dedim ya, namusluysan herkes saygı duyar, kızsa bile diye. Fehmi Bey´in fikirlerine kızsam da, beğenmesem de saygım vardı. Ama bugün artık benim Fehmi Koru'ya kızgınlığım olsa da, saygımın olduğunu söyleyemem. Neden? Çünkü Fehmi Koru, geçmişte eleştirdiği herşeyin derin bir kompleksten kaynaklandığını ortaya koydu. Bilderbergçiler, Bilderbergçiler diye eleştirdi Bilderbergçilerin toplantısına katıldı. Kendisi onunla ilgili hiçbir şey yazmadı. Birdenbire o kulubün bir üyesi oldu. Anlıyorum ki ben, Fehmi Koru kompleksleriyle hareket ediyor. Yarın Fehmi Koru bir kadın için çok çirkin bir kadın derse ben anlayacağım ki; Fehmi Koru o kadınla yatmak istiyor. Neyi kötülerse onun bir özlemi var Fehmi Koru'da. Yıllarca güç simsarlığı yapan gazetecilere, siyasete yakın olan gazetecilere demediğini bırakmadı. Ertuğrul Özkök'e, diğerlerine, şimdi bakıyorum kendisi beterini yapıyor. Üstelik bundan keyif alıyor, bunu bir güç gösterisi haline getiriyor. Fehmi Koru'yu AKP iktidarı öncesindeki Fehmi Koru olarak ya da Abdullah Gül'ün Cumhurbaşkanlığı öncesindeki Fehmi Koru olarak düşünürsek bu gazetede yazmasını çok isterdim. Ama bugünkü Fehmi Koru çok fena bir Fehmi Koru yani eleştirdiği, kızdığı, ne varsa bugün kendi bünyesinde toplamış, barındıran bir adam haline geldi. İşin özünde İlkeli bir muhafazkar bir yazar benim gazetemde yer bulabilir. Bulmalı da. Bunların da sayısına baktığın zaman zaten Türkiye'de hem bizim gibi özgürlükçü, demokrat, çağdaş olacak, hemde muhafazakarlığı bu dediğim kavramlarla birleştirmiş olacak. Bunların sayısı da Türkiye'de üçü geçmez, bu üçünden birini de bu gazetede görmek isterim.
- Temel prensip olarak bu gazetenin kapısı hiçbir iyi gazeteciye kapalı değildir. Önemli olan, namuslu, iyi niyetli ve tutarlı, prensipli bir çizgiyle sahip olmaktır. Söz ettiğiniz isimleri de bu kapsamda değerlendiririm ben. Bu tanımlara uyuyorlarsa kapı açıktır. Nazlı Ilıcak´ı bu röportajı okuyacakların değerlendirmesine bırakıp Fehmi Koru´ya dönelim isterseniz. Fehmi Koru, iyi yazar. Ya da iyi yazardı, diyeyim. Fehmi Koru'ya geçmişte benim kızgınlıkla birlikte saygım vardı. Dedim ya, namusluysan herkes saygı duyar, kızsa bile diye. Fehmi Bey´in fikirlerine kızsam da, beğenmesem de saygım vardı. Ama bugün artık benim Fehmi Koru'ya kızgınlığım olsa da, saygımın olduğunu söyleyemem. Neden? Çünkü Fehmi Koru, geçmişte eleştirdiği herşeyin derin bir kompleksten kaynaklandığını ortaya koydu. Bilderbergçiler, Bilderbergçiler diye eleştirdi Bilderbergçilerin toplantısına katıldı. Kendisi onunla ilgili hiçbir şey yazmadı. Birdenbire o kulubün bir üyesi oldu. Anlıyorum ki ben, Fehmi Koru kompleksleriyle hareket ediyor. Yarın Fehmi Koru bir kadın için çok çirkin bir kadın derse ben anlayacağım ki; Fehmi Koru o kadınla yatmak istiyor. Neyi kötülerse onun bir özlemi var Fehmi Koru'da. Yıllarca güç simsarlığı yapan gazetecilere, siyasete yakın olan gazetecilere demediğini bırakmadı. Ertuğrul Özkök'e, diğerlerine, şimdi bakıyorum kendisi beterini yapıyor. Üstelik bundan keyif alıyor, bunu bir güç gösterisi haline getiriyor. Fehmi Koru'yu AKP iktidarı öncesindeki Fehmi Koru olarak ya da Abdullah Gül'ün Cumhurbaşkanlığı öncesindeki Fehmi Koru olarak düşünürsek bu gazetede yazmasını çok isterdim. Ama bugünkü Fehmi Koru çok fena bir Fehmi Koru yani eleştirdiği, kızdığı, ne varsa bugün kendi bünyesinde toplamış, barındıran bir adam haline geldi. İşin özünde İlkeli bir muhafazkar bir yazar benim gazetemde yer bulabilir. Bulmalı da. Bunların da sayısına baktığın zaman zaten Türkiye'de hem bizim gibi özgürlükçü, demokrat, çağdaş olacak, hemde muhafazakarlığı bu dediğim kavramlarla birleştirmiş olacak. Bunların sayısı da Türkiye'de üçü geçmez, bu üçünden birini de bu gazetede görmek isterim.