28 Şub 2014 11:22
Son Güncelleme: 23 Kas 2018 15:58
Fehmi Koru'dan ilginç ses kaydı yorumu! Rapor çıksa da inanmam!
Yazar Fehmi Koru, Başbakan Erdoğan'a ait olduğu ileri sürülen ses kayıtlarına neden inanmadığını yazdı.
Başbakan Erdoğan ile oğlu Bilal Erdoğan arasında geçtiği ileri
sürülen telefon görüşmeleri gerçek mi? Muhalefet partileri ve
cemaat medyası 'gerçek' diyor. Peki hükümete yakın yazarlar ne
düşünüyor?
"İSTERSENİZ SAF DEYİN BANA"
Tartışmalara katılan yazar Fehmi Koru, ise bugünkü köşesinde kasetlerle ilgili görüşünü "İsterseniz ‘saf’ deyin bana, isterseniz başka bir sıfat takın; bu tavrımın değişeceğini sanmıyorum." sözleriyle açıkladı.
"Yarın, o seslerin ‘montaj’ olmadığına dair bir rapor da çıksa yine inanmakta zorlanırım..." diyen Koru, neden inanmayacağının gerekçelerini yazdı:
"Diyelim, baskı altında tutulduğu, zorlandığı için veya herhangi bir başka sebeple böyle bir yola başvurması gerekse bile, kendi oğlu ile kızını yanlışlığına bulaştırmayacağını bilirim..."
ABARTILI DENEMELER
Yazar, daha sonra komplocuların hesaba katmadığı tavrı bugünkü yazısında böyle açıkladı:
"Komplocuların hesaba katmadığı da benim gibilerin işte bu tavrı. İşittiğimiz her olumsuzluğa, günahı çağrıştıran her dedikoduya inanıvereceğimizi sanıyorlar; bir-iki küçük denemeden sonra bu keskin tavrımız yine de devam edince, bu defa, aklımızı mutlaka çelmeye yarayacağını sandıkları daha büyük ve abartılı denemelere başvuruyorlar. 3,5 milyon Euroluk bir görüntünün üzerine “Vay be” çığlığıyla atlanılmadığı gerçeğiyle karşılaşınca 800 milyon Euroluk bir iddia içeren kayıtları ortalığa saçmalarının sebebi bu."
Kasetlerle anılan cemaate sözü getiren yazar, Erdoğan'ın durumunu Gülen örneğiyle açıkladı. Koru'nun ses kayıtlarıyla ilgili görüşünü noktaladığı sözler medyada yeni bir tartışmanın fitilini ateşleyecek gibi.
"EVET BU KONUDA BAĞNAZIM"
"Din âliminin yalan söyleyeceğine, dince yasaklanmış bir eyleme izin vereceğine asla inanmam ben...
Tayyip Erdoğan gibi biri harama el uzatmaz; diyelim Şeytan’a uydu, onun gibi biri, günahına çoluğunu çocuğunu ortak etmez...
Fethullah Gülen gibi bir din âlimi de, Kur’an’ın ‘başkalarının özeline burnunuzu sokmayınız’ anlamına gelen “Tecessüs etmeyiniz” (Hucûrat: 12) emrine muhalif hareket etmez; başkalarının özel hayatını dikizletmez, gizlice öğrenilenleri kem gözlerin önüne sunmaz, şantaj yapmaz ve yaptırmaz, gözdağı ve baskıyla sonuç almaya kalkışmaz...
O bunu yapmaya kalsa, yanında tek kişi kalmaz...
İnanan insan da sonuçta insandır ve günah işleyebilir; ancak işlenecek günahın da bir sınırı var...
Saf mıyım? Safım. Bağnaz mıyım? Evet, bu konuda bağnazım."
"İSTERSENİZ SAF DEYİN BANA"
Tartışmalara katılan yazar Fehmi Koru, ise bugünkü köşesinde kasetlerle ilgili görüşünü "İsterseniz ‘saf’ deyin bana, isterseniz başka bir sıfat takın; bu tavrımın değişeceğini sanmıyorum." sözleriyle açıkladı.
"Yarın, o seslerin ‘montaj’ olmadığına dair bir rapor da çıksa yine inanmakta zorlanırım..." diyen Koru, neden inanmayacağının gerekçelerini yazdı:
"Diyelim, baskı altında tutulduğu, zorlandığı için veya herhangi bir başka sebeple böyle bir yola başvurması gerekse bile, kendi oğlu ile kızını yanlışlığına bulaştırmayacağını bilirim..."
ABARTILI DENEMELER
Yazar, daha sonra komplocuların hesaba katmadığı tavrı bugünkü yazısında böyle açıkladı:
"Komplocuların hesaba katmadığı da benim gibilerin işte bu tavrı. İşittiğimiz her olumsuzluğa, günahı çağrıştıran her dedikoduya inanıvereceğimizi sanıyorlar; bir-iki küçük denemeden sonra bu keskin tavrımız yine de devam edince, bu defa, aklımızı mutlaka çelmeye yarayacağını sandıkları daha büyük ve abartılı denemelere başvuruyorlar. 3,5 milyon Euroluk bir görüntünün üzerine “Vay be” çığlığıyla atlanılmadığı gerçeğiyle karşılaşınca 800 milyon Euroluk bir iddia içeren kayıtları ortalığa saçmalarının sebebi bu."
Kasetlerle anılan cemaate sözü getiren yazar, Erdoğan'ın durumunu Gülen örneğiyle açıkladı. Koru'nun ses kayıtlarıyla ilgili görüşünü noktaladığı sözler medyada yeni bir tartışmanın fitilini ateşleyecek gibi.
"EVET BU KONUDA BAĞNAZIM"
"Din âliminin yalan söyleyeceğine, dince yasaklanmış bir eyleme izin vereceğine asla inanmam ben...
Tayyip Erdoğan gibi biri harama el uzatmaz; diyelim Şeytan’a uydu, onun gibi biri, günahına çoluğunu çocuğunu ortak etmez...
Fethullah Gülen gibi bir din âlimi de, Kur’an’ın ‘başkalarının özeline burnunuzu sokmayınız’ anlamına gelen “Tecessüs etmeyiniz” (Hucûrat: 12) emrine muhalif hareket etmez; başkalarının özel hayatını dikizletmez, gizlice öğrenilenleri kem gözlerin önüne sunmaz, şantaj yapmaz ve yaptırmaz, gözdağı ve baskıyla sonuç almaya kalkışmaz...
O bunu yapmaya kalsa, yanında tek kişi kalmaz...
İnanan insan da sonuçta insandır ve günah işleyebilir; ancak işlenecek günahın da bir sınırı var...
Saf mıyım? Safım. Bağnaz mıyım? Evet, bu konuda bağnazım."