25 Şub 2013 10:34
Son Güncelleme: 23 Kas 2018 15:02
FEHMİ KORU'DAN ENVER ÖREN'E VEDA YAZISI
Ülkemize 'abone' sistemiyle gazete satma alışkanlığı kazandırmaya çalışan ilk kişinin kim olduğunu hatırlıyor musunuz?
Ölenle ölünmez, ama ölen de geri gelmiyor işte...
Ülkemize ’abone’ sistemiyle gazete satma alışkanlığı kazandırmaya çalışan ilk kişinin kim olduğunu hatırlıyor musunuz?
Enver Ören’di o kişi... Çıkardığı ve çok satmasını istediği gazetenin dağıtımında engellerle karşılaşınca, vaktiyle Japonya’da gördüğü ’abone sistemi’ aklına gelmiş ve uygulamaya koymuştu...
Bu konuda kendisine ilk aklı verenin Japonya’yı iyi tanıyan Turgut Özal olduğu da söylenir...
Nedense birileri tarafından küçümsenir, ancak ’abone sistemi’ dünyanın en mantıklı dağıtım mekanizmasıdır.
ABD’de yaşamış olanlar bilir: Sabahları küçük çocuklar okula gitmeden önce bisikletlerine yükledikleri gazeteleri abonelere dağıtırlar...
Almanya’da da, günlük gazetelerin neredeyse üçte ikisi posta yoluyla abonelere ulaştırılır...
TIME dergisi, bir de Newsweek vaktiyle milyonlarca kişi tarafından okunurdu ABD’de; o kişilerin pek azı bayiden alırdı dergilerini...
İnsanların toplu bulunduğu mekânlarda açılan kampanyalarda, okurlara, tezgâh fiyatının neredeyse üçte birine abone olma imkânı tanınırdı.
O sayede Enver Ören’in gazetesi bir zamanlar bir milyondan fazla satışa kavuşmuştu. Bugün de Zaman öyle çok satıyor...
Sıkı durursanız size bir haberim olacak: Vaktiyle ’abone sistemi’ ile satılan gazeteleri küçümseyen, onlara tepeden bakanlar, şimdilerde kendileri aynı yola başvuruyor...
"Hangisi?"diye sormayın, çünkü hemen bütün gazeteler, az veya çok, ’abone’ ye dayanıyor artık...
İşte o sistemi ülkemize ilk taşıyan kişi birkaç gün önce kaybettiğimiz Enver Ören’di...
Taha Kıvanç(Fehmi Koru)’ın yazısının tamamı için tıklayın
Ülkemize ’abone’ sistemiyle gazete satma alışkanlığı kazandırmaya çalışan ilk kişinin kim olduğunu hatırlıyor musunuz?
Enver Ören’di o kişi... Çıkardığı ve çok satmasını istediği gazetenin dağıtımında engellerle karşılaşınca, vaktiyle Japonya’da gördüğü ’abone sistemi’ aklına gelmiş ve uygulamaya koymuştu...
Bu konuda kendisine ilk aklı verenin Japonya’yı iyi tanıyan Turgut Özal olduğu da söylenir...
Nedense birileri tarafından küçümsenir, ancak ’abone sistemi’ dünyanın en mantıklı dağıtım mekanizmasıdır.
ABD’de yaşamış olanlar bilir: Sabahları küçük çocuklar okula gitmeden önce bisikletlerine yükledikleri gazeteleri abonelere dağıtırlar...
Almanya’da da, günlük gazetelerin neredeyse üçte ikisi posta yoluyla abonelere ulaştırılır...
TIME dergisi, bir de Newsweek vaktiyle milyonlarca kişi tarafından okunurdu ABD’de; o kişilerin pek azı bayiden alırdı dergilerini...
İnsanların toplu bulunduğu mekânlarda açılan kampanyalarda, okurlara, tezgâh fiyatının neredeyse üçte birine abone olma imkânı tanınırdı.
O sayede Enver Ören’in gazetesi bir zamanlar bir milyondan fazla satışa kavuşmuştu. Bugün de Zaman öyle çok satıyor...
Sıkı durursanız size bir haberim olacak: Vaktiyle ’abone sistemi’ ile satılan gazeteleri küçümseyen, onlara tepeden bakanlar, şimdilerde kendileri aynı yola başvuruyor...
"Hangisi?"diye sormayın, çünkü hemen bütün gazeteler, az veya çok, ’abone’ ye dayanıyor artık...
İşte o sistemi ülkemize ilk taşıyan kişi birkaç gün önce kaybettiğimiz Enver Ören’di...
Taha Kıvanç(Fehmi Koru)’ın yazısının tamamı için tıklayın