11 Tem 2015 01:35 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 17:43

Fehmi Koru'dan Cumhuriyet'e destek! 'Gerçekler hiçbir zaman örtülmez'

Fehmi Koru, başta Erdoğan ve Davutoğlu olmak üzere Cumhuriyet'e yönelik MİT TIR'ları ile ilgili eleştirilere karşı çıktı.

Cumhuriyet Gazetesi'nin MİT TIR'ları ile ilgili haberinin, basın özgürlüğü kapsamında değerlendindirilmesi gerektiğini söyleyen Koru, politikacıların da buna tahammül etmesi gerektiğini iddia etti. AK Parti'nin bazı ticari ilişkilerle adının anılmaması gerektiği konusunda uyarılarda da bulunan Koru, bunların düzeleceği kanaatinde olduğunu söyledi.

Son dönemde özellikle AK Parti'ye yönelik eleştirileriyle dikkatleri üzerine çeken Fehmi Koru bu kez de MİT TIR'ları üzerinden iktidarı eleştirdi. CNN Türk'te Taha Akyol'un sorularını cevaplayan Koru, Cumhuriyet gazetesinin MİT TIR'ları ile ilgili haberinin basın özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini söyleyerek hakimlerin de siyasetçilerin de olayı bu açıdan ele almalarını istedi. İşte Koru'nun o sözleri;

"Gerçekler hiçbir zaman örtülmez. Siyasetçiler bazı şeyler için bu çok gizli derler. Onu gizlemek, onu muhafaza etmek onların görevidir. Gazetecinin görevi nedir? Onu ortaya çıkarmaktır. Dolayısıyla "Vay benim gizli damgası vurduğum şeyi nasıl yayınlarsın" diye ortalığı inletmek, bence politikacıların en son yapması gereken şeydir. Ben niye bunu muhafaza edemedim diye, gerekli soruşturmasını yapsın o ama onları yayınlamak eline geçen her gazetecinin görevidir.

"BELKİ HOŞLARINA GİTMEMİŞTİR AMA BU ONLARIN GÖREVİ"

Milli duygular konusunda orada bir ölçü var aslında. Evrensel gazetecilik çerçevesinde milli duyguların ne derecede önemli olduğu ya da önemsiz olduğu konusunda... Zaten bu konuyu gazeteciler, köşe yazarları bilirler. O noktalarda zaten hassastırlar. Ondan öteye "iktidarın her gizlemeye çalıştığı şeyi medyanın ele almaması gerekir gibi" bir yaklaşım medya olmaz o zaman başka bir şey olur. Gizli olanları açıklamaktır medyanın görevi. O bakımdan Cumhuriyet gazetesinin yayınları belki bir tarafların hoşuna gitmemiştir ama buna tahammül edilmesi ve basın özgürlüğü çerçevesinde görülmesi gerekir. Politikacların da hakimlerin de öyle davranması gerekir. Kaldı ki bizim Basın Kanunumuz aslında dünyanın geldiği o özgürlükçü noktayı yansıtıyor. O bakımdan onu da aşmamak, terörle mücadele yasasını da kullanmamak ya da başka kanunlar aramamak gerekir. Bunu basın özgürlüğü çerçevesinde algılanması gerekir.