FEHMİ KORU YENİ ŞAFAK'TAN NEDEN KOPTU?
Ülke TV'de yazıları durdurulan ve gazetedeki ismi silinen yazar Fehmi Koru olayı gündeme geldi.
Turgay Güler, Ahmet Kekeç ve Şamil Tayyar'ın birlikte sunduğu Ülke TV'de En Sıradışı programında yazıları durdurulan ve gazetedeki ismi silinen Fehmi Koru olayı gündeme geldi. Yeni Şafak gazetesinin eski çalışanlarından Ahmet Kekeç olayı ABD eski Türkiye Büyükelçisi Edelman'ın WikiLeaks'ta yer alan açıklamalarına ve gazetenin bir başka yazarı İbrahim Karagül'ün iddialarına dayandırdı.
Ahmet Kekeç Fehmi Koru ile ilgili sıkıntıların WikiLeaks belgeleri ile gün yüzüne çıktı. 1 Mart tezkeresi sonrasında ABD’nin Ankara Büyükelçiliği’ne getirilen Edelman’ın Türkiye ile ilgili yoğun bir bilgi toplama çalışmasını yaptığını anlatan Ahmet Kekeç, İbrahim Karagül’ün Edelman’la ilgili gündeme getirdiği iddiaların da Fehmi Koru olayını ateşlediğini söyledi. Kekeç, Karagül’ün “Edelman benim gazeteden kovulmam için baskı yaptı. Buna bizim gazetenin kimi yazarları da çanak tutarak benim gönderilmemi istedi” şeklinde yazdığını hatırlattı.
Ahmet Kekeç, o dönem Yeni Şafak’ın Genel Yayın yönetmenliğini Selahattin Sadıkoğlu yaptığını, ABD Büyükelçiliği’nden gazeteye gelenlerin kişiler üzerinde durmadığını buna karşın gazetenin yayın politikasını eleştirdiklerini anlattı. Kekeç, “Burada İbrahim Karagül’ün durumdan vazife çıkarıp benim gönderilmem için baskı yaptılar demesi çok yanlıştır. ABD tarafının yazılarından rahatsız olduğu yazarların başında Fehmi Koru geliyordu. Hüsnü Mahalli vardı. O dönemde Yeni Şafak tezkerenin geçmemesi konusunda çok sert muhalefet yapmıştı ve bu yüzden üzerinde büyük baskı vardı. “ dedi. Kekeç, bu durumun ABD’liler tarafından çok da memnuniyetle karşılanmadığını Irak’ta ortaya çıkan çirkin manzaralardan sonra bu memnuniyetsizliği fiili müdahaleye dönüştürmeye çalıştılar. Gazetenin Genel Yayın yönetmeni ve yazarları tam bir görüş birliği içinde olduklarını anlattı ve İbrahim Karagül’ün konu ile ilgili yazdıklarının yalan olduğunu savundu.
Ahmet Kekeç daha sonra İbrahim Karagül’ü iddia ettiklerini ispata çalıştı ve Fehmi Koru ve Edelman’ın görüştükleri iddiasının asılsız bir iddia olduğunu açıkladı.
