FEHMİ KORU RÖPORTAJI YETMEDİ,ORAY EĞİN İKİNCİ GOLÜ DE YEDİ!..ORAY EĞİN'İ ÇILDIRTACAK GELİŞME NE?
Akşam'da tam sayfa çıkan Fehmi Koru röportajına tavır alan Oray Eğin'e ikinci bir şok geldi!
Oray Eğin'e İkinci Gol
Fehmi Koru'nun Akşam gazetesinde iki gün üst üste tam sayfa röportajı çıkmış buna bozulan Oray Eğin, gazetenin yayın yönetmeni İsmail Küçükkaya'ya tavır alarak yazılarına iki gün ara vermişti.
Eğin yaşadığı şoku atlatamadan Fehmi Koru ikinci golü attı!
Karamehmet, Oray Eğin'in baş düşmanı Fehmi Koru'yu özel olarak ağırladı ve sohbet etti. Fehmi Koru, Oray Eğin'i okudukça çıldırtacak ayrıntıları Taha Kıvanç isimli köşesine taşıdı.
İşte Taha Kıvanç'ın bugünkü Yeni Şafak'taki yazısı...
Erbil'den petrol izlenimleri
Çukurova Grubu'nun lider konumundaki bir yöneticisiyle ilk karşı karşıya geldiğimde, "Ne kadar çok çalıştığımızı siz de biliyorsunuz, bazen kendi gazetemizi bile okuyamıyoruz" dedi. Birlikte güldük. "Yok canım" dedim, "Bu takılmayı yaptığınıza göre, demek en azından beni okuyorsunuz..."
Akşam gazetesinin ve Show-TV'nin de içinde yer aldığı ülkemizin önemli gruplarından Çukurova'yla ilgili birkaç değini yazısı yazmıştım geçenlerde. Patronları akıllı ve becerikli bilirim; öyle olmayanlar bile akıllı ve bilgili olanları yanlarından eksik etmezler. Bazı yayınlarına bakınca, "Akşam'ın patronu acaba akıllı mı, şanslı mı?" tereddüdüne düşmüştüm.
Dün 24 saatimi Çukurova Grubu'nun yöneticileriyle geçirdim. Grubun patronu Mehmet Emin Karamehmet'in elini birkaç kez sıkma imkânı da buldum. Bir günün izlenimi şu: Ülkemizin akıllı insanlarını içinde barındırıyor Çukurova; gelişmelere göre tavır belirleyebilecek esneklikte, önlerine gelen şansları değerlendirme öngörüsüne sahip yöneticileri var.
Birlikte oluşumuzun sebebi bile izlenimimi doğruluyor: Daha henüz Saddam Hüseyin'in işbaşında bulunduğu 2002 yılında Irak'ın kuzeyinde petrol arama işine merak salmış, savaş sonrası dönemde altı ayrı noktada kuyu kazma işine girişmişler. Dört yıllık sürekli çalışmanın sonucu, şimdilik iki sahadaki kuyulardan günde 60 bin varillik bir petrol çıkarmayı başarmışlar...
Bugün 60 bin varil, bir ay sonra 100 bin, dört yıl içerisinde günde 1 milyon varil... Varilin dünya piyasalarında fiyatı bugün 60 dolar, zamanla 150 dolara çıkabileceği düşünülüyor. Rusya'nın petrolden sorumlu bakanı, "Belli bir sürede petrol varilinin fiyatı 150 dolara çıkmazsa, hiç kuşkunuz olmasın, savaş çıkar" demiş...
Tabii, Çukurova Grubu'nun petrol çıkarma amacıyla kurduğu 'Genel Enerji' şirketi, Irak'ın kuzeyindeki petrol çıkarımı işini tek başına yürütüyor değil; biri Kanadalı diğeri Norveçli iki ortağı var... Petrolcüler hesap-kitap adamları ve bir çırpıda size önümüzdeki dönemde ne kadar petrol çıkacağının, ne kadarının kimin hesabına kaç milyar dolarak olarak geçeceğinin tablosunu çiziveriyorlar. Milyarlarca dolar...
Rakam kulağa hoş geliyor, ama riskli bir ticaretin ürünü bir rakam... Risk, kuyuların açıldığı sahanın ikili mülkiyeti olmasından: Kuyular kuzeydeki federe devlette, ama orası aynı zamanda Irak toprağı... Dört yıl önce kabul edilen anayasada petrol çıkarımıyla ilgili maddeler yer alıyor, ama uygulamanın nasıl yapılacağına dair ayrıntıları içeren bir Petrol Yasası gerekirken, Irak Meclisi bu işi savsaklayıp durdu. Buna karşılık, kuzeydeki yönetim, kendi Petrol Yasası'nı çıkartıp petrol arama işini şirketlere vermeye başladı.
Tak Tak ve Tevka petrol sahaları hizmete girdi. Her iki saha da Türkiye'ye çok yakın.
Dün Türkiye'ye petrol taşıyan boru hatlarıyla Ceyhan'a ulaştırılmak üzere çıkan ilk ürün biraz Irak'ın merkezi yönetimine meydan okunarak çıkartıldı. Açılış töreninde her konuşan, Irak'ın birlik ve dirliğine mutlaka vurgu yaparken, petrol çıkarımı konusunda yaptıkları emrivakiye ses çıkartılmaması ihtarını da ihmal etmiyordu.
Çıkan petrolün önemli bir bölümü, uluslararası kurallara göre, çıkarılan ülkeye ait; yani Bağdat çıkan petrolün gelirinin büyük bölümünü alacak... Kuzey'deki yönetim bir miktarını, şirketler de kendilerini mutlu edecek bir miktarını... Galiba işgal sırasında konulan kurallar gereği Kuveyt ve Amerikalılar da bir miktar alacakmış...
Beklenen, böylesine önemli bir yeni gelir kaynağından mahrum olmamak için Bağdat yönetiminin emrivakiyle de olsa kuzeyde çıkan petrole itiraz etmemesi... "Peki ya itiraz ederse?" sorusunun tam cevabını bilen yok. Ancak, törende konuşan Kürt politikacılar, açık açık, "Bayağı maraza çıkar" dediler...
Petrolcülük demek ki böyle bir şey; Irak'ın kuzeyinde bulunan petrolün karşılığı henüz kimsenin kasasına girmediği halde, Çukurova Grubu'nun şirketi Genel Enerji, daha şimdiden petrolü burada işleyecek bir rafineri ile gerekirse Türkiye'ye kadar taşımak üzere boru hatlarını planlamaya başlamış... "Buradan çıkan petrol o kadar kaliteli ki, ayrı taşımanın bir anlamı olabilir" dedi bir bilen...
Bir şey daha yapmış Genel Enerji: Devletin şirketi olan TPİC'le ortaklık halinde Kolombiya'da da petrol ve doğalgaz arama işine ilk adımı atmış... Türkiye nere, Irak nere, Kolombiya nere?
İlginç bir olaya tanıklık ettim, buna hiç kuşku yok. Yarından itibaren kulağım Tak Tak ve Tekva bölgelerinde çıkan petrolün Türkiye'ye ulaştığı haberinde ve bu haberin dünyanın değişik yerlerinde nasıl karşılandığında olacak.
Umarım savaş filân çıkmaz...