FEHMİ KORU, 'MAHALLE'YE AYAR ÇEKTİ: 'BU KADARI FAZLA HAKİKATEN'
Fehmi Koru, Taha Kıvanç mahlasıyla yazdığı yazıda, Ali Bayramoğlu hakkında başlatılan karalama kampanyasına ateş püskürdü!
Önce Yusuf Ziya Cömert’i coşkuyla kutlayayım. Yönettiği gazetenin
zayıflayıp işlevini yitirmesini amaçlayan son girişimi başarıyla
savuşturmasını bildiği için... Daha önce iki kez benzer
‘komplolar’a maruz kaldı gazetesi; sanıyorum en ölümcül darbeyi Ali
Bayramoğlu üzerinden yiyecekti...
Ali Bayramoğlu benim arkadaşım... ‘Yakın arkadaş’ deyimi
‘birbirinin evine giden, aile fertlerini tanıyan, iyi günlerini
olduğu kadar kötü dönemlerini de paylaşan dostlar’ anlamına
geliyorsa, hiç kuşkusuz ‘yakın arkadaşım’ da...
Saldırıda ‘’Yakın arkadaşları dışında kimse bilmez’’ kurnazlığıyla
ileri sürülen iddia için bu belirlemeyi yapıyorum.
Bildiğim şu: Gelibolu’nun kadim ailelerinden birine mensup Ali
Bayramoğlu; İslâm’ın kentin yaşamını belirlediği ve hayatın merkezi
olduğu dönemde önemli bir tekkenin postnişi olan bir dedenin
torunu... Dedesinin münşaatını gördüğüm, bazı şiirlerini okuduğum
için, zaman zaman ‘’Bayramoğlu soyadın Hacı Bayram Veli’den geliyor
olabilir’’ diye takıldığım biri...
‘Terörist dostu’ olarak gösterecekler ya, o sebeple ‘etnik köken’
uydurma ihtiyacı duymuşlar... Eh, Hrant Dink’le dostluğu, çeşitli
platformlarda gerçekleştirilen sayısız etkinlikte azınlık
haklarıyla ilgili sergilediği saygın duruşu bilindiğine göre...
‘’Olsa olsa’’ mantığıyla kendisine bir ‘etnik köken’
uyduruvermişler...
Yanına koşan tanıdığı-tanımadığı herkes ‘’Velev ki, öyle olsa
bile’’ diye iddianın esasına da karşı çıkıyorlar. Doğru bir tavır
bu. Ancak bir insanı ‘uyduruk’ iddialarla vurmaya çalışmak da bence
büyük bir ayıp... Hrant Dink ‘uyduruk’ bir iddiayla gazeteler ve
köşeler tarafından ‘hedef’ haline getirilmişti. Sonrasını
biliyoruz: Kendisini hiç tanımayan, ne yazdığını bilmeyen,
kandırılmış birkaç gencin husumeti uyandırıldı o iddialarla ve
öldürüldü.
Akın Birdal’ın başına gelen de öyle değil miydi? 28 Şubat
karanlığında hazırlanmış bir ‘andıç’ ile ‘millet aleyhine çalışan
devlet düşmanı’ olarak gazetelerin manşetinden ilân edilmesinin
ertesinde şimdilerde Ergenekon davasından yargılanan birilerinin
kurşunlarına hedef haline gelmişti.
Hrant Dink’e atfedilen iddianın da, ‘andıç’ belgesinin de ‘uyduruk’
olduğunu biliyoruz bugün... Fakat Dink hayatını kaybetti o iddia
yüzünden, Birdal da ölebileceği bir suikast girişiminden ağır
yaralı kurtulabildi.
Onun için ‘’Velev ki...’’ türü itirazlar sarf ederken bile düşünmek
gerekiyor bu ülkede...
Ali Bayramoğlu yanlışa ‘yanlış’ diyebilecek düzgünlükte biri;
şimdiye kadar savunduğu her şeyi savunulması gerektiğine inandığı
için savundu; karşı çıktığı veya eleştirdiği her şeyi de yanlış
olduğu veya zararı dokunacağını bildiği için bunu yaptı. Olayların
gelişmesi de onu doğrular yönde...
Görünür sebebi ne bu saldırının? İngiltere’de faaliyet gösteren bir
vakfın ‘Kürt sorunu’ konusunda düzenlediği bir dizi toplantıya
katılmak... Ali Bayramoğlu için ‘uyduruk’ iddiayı ortaya atanlara
göre toplantıları düzenleyen vakıf PKK ile irtibatlıymış... Ne
dersiniz bu iddia için?
Katılanlar araştırmışlar, yazdılar: Bu iddia da ‘uyduruk’
imiş...
‘Büyüyen’ Türkiye’nin sorunları artık sadece Türkiye’nin sorunu
değil; bu sebeple yabancıların da ‘Kürt sorunu’ ile çözüm eksenli
ilgilenmesinin hiçbir mahzuru yok. İngiltere ‘etnik kökenli sorun’
ile karşılaşmış ve sorunu çözmüş bir ülke ve deneyiminden
yararlanmak gerekiyor. Sadece Ali Bayramoğlu değil, bir çok yazar
ve akademisyen ile Ak Parti, CHP ve BDP milletvekili de katılıyor o
toplantılara...
Mazeretlerime denk gelmeseydi ben de rahatlıkla
katılabilirdim...
Saldırının esas hedefi ‘yakın arkadaşım’, ama bir yan hedefi de,
yazdığı gazete... Gazete bir süredir içi boşaltılarak
değersizleştirilme ve işlevsiz hale getirilme operasyonlarının
hedefi... Ali Akel olayı zihinlerde taze; benim ayrılmamı getiren
‘uyduruk’ iddiayı da umarım unutmamışsınızdır...
Yusuf Ziya Cömert o zaman da yanlışı fark etmişti, Ali Akel
olayında da... Şimdi ‘’Yeter artık’’ çıkışı önemli ve övgüye
değerdir.