Fehmi Koru Başkan Bush ile nasıl kanka olduklarını açıkladı!
Habertürk tarafından kendisine yapılan "maaşını verelim ama yazı yazma, odanda otur" teklifini kabul etmeyen ve gazeteden ayrılan Fehmi Koru 'kankası' Bush ile sohbetini anlattı!
Fehmi Koru, yazı hayatına önce açtığı blog, ardından da kendi
adını taşıyan kişisel sitesiyle döndü.
Fehmi Koru, bugün sitesinde 2004 yılında Türkiye'ye gelen ABD
Başkanı George W. Bush ile nasıl tanıştığını ve neler konuştuğunu
yazdı. İngiltere'de geçtiğimiz günlerde yayımlanan ve Irak
Savaşı'nın son seçenek olmadığını açıklayan rapordan sonra eski
günleri anımsatan Koru, Bush ile kendisini tanıştıran dönemin
Başbakanlık Basın Müşaviri Akif Beki'nin kendisini ABD Başkanına
"Amerika karşıtıdır" diye tanıştırdığını bu söz üzerine ise
"Amerika karşıtı değilim, Başkan Bush'un politikalarına karşıyım"
dediğini açıkladı.
İşte Koru'nun Başkan Bush ile nasıl "kanka" olduğunu anlattığı o
yazıdan dikkat çeken bir bölüm:
Yıl 2004; aylardan Haziran… 28 Haziran akşamı…
Yer İstanbul… Mekân Topkapı Sarayı’nın yüzlerce misafiri yemekli
ağırlamaya müsait bahçesi…
Başka meslektaşlarla birlikte Başbakan Tayyip Erdoğan’ın konukları
onuruna verdiği galaya ben de davetliyim… Gazeteciler olarak
ana-masaya fazla uzak sayılmayacak bir yerde ağırlanıyoruz…
Ana-masada George W. Bush var. Tony Blair var. Sylvio Berlusconi
var. Nursultan Nazarbayev… Gerhard Schröder… Tabii Türk tarafı
olarak Başbakan Erdoğan ile Dışişleri Bakanı Abdullah Gül de…
Hepimizin gözü o masada. Bir ara, konukların birbirleriyle lâfı
tükettiğini fark edip ana-masaya doğru hareketleniyoruz. Nasıl
oluyorsa oluyor ve birden kendimi Bush’un hemen önünde buluyorum.
Akif Beki O sıralar Erdoğan’ın basın müşaviri ve karşı karşıya
geldiğimizde, beni Bush’a tanıştırıyor.
Kankam Bush’la sohbet ediyorum
Beki’nin övücü sözlerini yarıda kesen Bush, bana doğrudan, ”Umarım
hakkımda iyi şeyler yazıyorsunuzdur Sir” diyor…
Gülerek, ”Tam tersine, sürekli eleştiriyorum” cevabını
veriyorum.
İşte tam o sırada, Akif Beki, Amerikalı konuğa, benim
‘Amerikan-karşıtı’ olduğumu fısıldıyor…
İtiraz ediyorum. ”Amerikan karşıtı değilim” diyorum. ABD’de
bulundum, okudum, çocuğum orada doğdu. Her gidişimde ülkeme
takdirle dönüyorum. Amerikan halkına karşı olmam için herhangi bir
sebebim yok.
Bunları söyledikten sonra ekliyorum: ”Ama sizin politikalarınıza
da, Irak’a açtığınız savaşa da karşıyım.”
Sebeplerimi sıralıyorum ve sözlerimi ”Bu bölgenin ve dünyanın
başına çok uzun yıllar üstesinden gelinemeyecek çapta sorunlar
açtınız” diye bitiriyorum.
Bush’la sohbetimiz, onun bana ”Göreceksin, her şey daha iyi olacak”
demesi üzerine, benim ”Hiç sanmıyorum” terslememle bitiyor.
Kankayız ya, Erdoğan ve Gül’ün şaşkın bakışları altında Bush’u
tersleyebiliyorum.