FEHMİ KORU: 'AYDINLIK İÇİN KARANLIK'IN ARKASINDA DA BAŞKA GÜÇLER VARDI!
Star Gazetesi yazarı Fehmi Koru, Söz Sende'de Balçiçek İlter'in sorularını yanıtladı
Gezi Parkı eylemlerini değerlendiren Koru, eylemlerin komplo olduğu yönündeki endişeleri de şöyle yorumladı: 28 Şubat'ı en fazla karakterize eden eylem olan “Aydınlık için bir dakika karanlık” da masum, kendiliğinden ortaya çıkmış bir eylem gibi görünmüştü. Daha sonra bu durumun arkasında bir beyin olduğunu öğrendik. Bu durumu bilen insanlar yine birileri olabilir endişesi duyuyorlar.
İşte Fehmi Koru'nun o açıklamaları...
“AYDINLIK İÇİN KARANLIK”IN ARKASINDA DA BAŞKA GÜÇLER VARDI
Bu eylemler komplo mu acaba diye baktığınız zaman akla Susurluk dönemi geliyor. Hemen ardından da 28 Şubat gelmişti. 28 Şubat'ı en fazla karakterize eden eylem de “Aydınlık için bir dakika karanlık”tı. Masum, şu anda Gezi Parkı'nda olduğu gibi kendiliğinden ortaya çıkmış bir eylem gibi görünmüştü. Balçiçek İlter'in “Neden masum bir eylem değil miymiş? Hepimiz destek verdik, öyle olmadığını nereden biliyorsunuz?” sorusu üzerine Koru şöyle yanıt verdi: Daha sonra bir reklamcıyı övmek amacıyla yazılmış bir kitapta o reklamcının “İki tane avukat geldi ve bu fikri bana getirdi. Biz de bu olayı aldık, kendi açımızdan kotardık ve bir dakika eylemi haline dönüştürdük. Türkiye'nin her tarafında bizim yönlendirmemizle, bizim bulduğumuz sloganlarla o eylem yapıldı” dediğini okuduk. O günlerde bu durumun arkasında böyle bir beyin olduğunu bilmiyorduk. Bugüne gelip bakıyoruz, gençler ne akıllılar, ne sloganlar buluyorlar diyoruz değil mi? Gençlerimiz elbette çok akıllılar ama bu durumu bilen insanlar yine birileri olabilir endişesi duyuyorlar.
GÜL DE ERDOĞAN DA SINIRLAR İÇİNDE TUTULMUŞ EYLEMLERİ TAKDİR EDİYORLARDIR
Cumhurbaşkanı ve Başbakan'ın da gençliklerinde eylemlerde yer aldığını dile getiren Koru şöyle devam etti: Başbakan Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, benim neslimden siyaset yapan insanlar da gençliklerinde hareketliydi. Silahtan uzak duruyorduk ama çok faaldik. Siyaseti etkileyeceğimize inanıyorduk. Hükümet siyasi açıdan birtakım dar kurallar getiren Anayasanın nizamını koruma kanununu çıkarmaya çalıştığında bunun için sokaklara dökülmüş ve yasanın çıkmasını engellemiştik. Abdullah Gül ve Tayyip Erdoğan'ın da bulundukları yerlerde bu eylemlerde yer almamış olması mümkün değil. İkisinin de bugün baktıkları zaman o günleri hatırladıklarını düşünüyorum. Eminim belli sınırlar içinde tutulmuş, bir hassasiyetin dışa vurumu olan eylemleri takdir ediyorlardır.