27 Haz 2021 15:40 Son Güncelleme: 27 Haz 2021 15:42

FBI muhbirinden Wikileaks itirafı

WikiLeaks içindeki FBI muhbiri Thordarson, Assange hakkındaki iddianamede yer alan suçlamaların önemli bölümünü kendisinin uydurduğunu itiraf etti. Snowden, itirafı, "Bu, Assange'a karşı davanın sonudur" diye değerlendirdi.

ABD yönetimlerinin savaş suçlarını ifşa eden yüz binlerce gizli belge yayımlayan WikiLeaks'in kurucusu Julian Assange hakkında Londra'daki bir mahkemenin Washington'a iade talebi aleyhine ama temyiz sürecinde hapiste kalmaya devam etmesi yönünde karar vermesi sonrası iddianamedeki suçlamaların yalan olduğu ifşaatı geldi.

WikiLeaks'in eski gönüllü çalışanlarından biriyken aslında ABD'nin Federal Soruşturma Büros'nun (FBI) muhbiri olduğu ortaya çıkan Sigurdur Ingi Thordarson, Julian Assange hakkındaki iddianamede yer alan suçlamaların önemli bölümünü kendisinin uydurduğunu itiraf etti. 2013'te ABD'nin dünya liderleri dahil küresel çapta yasa dışı dinleme yaptığını ifşa ettikten sonra Rusya'ya sığınmak zorunda kalan eski ABD'li istihbarat analisti Edward Snowden, itirafı, "Bu, Assange'a karşı davanın sonudur" diye değerlendirdi.

"UYDURMA İTİRAFLAR"

Sputnik'in haberine göre, davanın kilit tanığı konumundaki İzlanda yurttaşı Sigurdur Ingi Thordarson'un İzlanda gazetesi Stundin'e yaptığı itiraflar arasında Assange'ın kendisine bilgisayarlara sızma ve İzlanda'yı hackleme emri verdiği iddiasının kendi uydurması olduğu da yer aldı. Stundin gazetesi şunları yazdı:

"Şimdi Thordarso itiraf ediyor ki, Assange hiçbir zaman ondan İzlanda milletvekillerini hacklemesini ya da telefon kayıtlarına ulaşmasını istememiş. Yeni iddiası şu ki, milletvekillerinin görüşmelerini kaydettiği ve bunları Assange'la paylaşmak istediğini söyleyen üçüncü bir taraftan içinde ne olduğunu bilmediği dosyalar almış, dosyaların içeriklerini ve üçüncü tarafın ima ettiği gibi ses kayıtları içerip içermediğini hiçbir zaman kontrol etmemiş."

Buna göre, Thordarson'un Stundin'e verdiği 2010 ve 2011'e uzanan sohbet günlükleri, kendisinin hackerlardan İzlandalı varlıklara ve web sitelerine saldırmaları veya onlardan bilgi edinmeleri için sık sık talepte bulunduğuna işaret ediyor. Ancak hiçbiri WikiLeaks içindeki herhangi birinin Thordarson'dan bilgisayar korsanlarına başvurmasının istendiğini göstermiyor. Bilakis Thordarson'ın iletişim şefi olarak tanımladığı için pozisyonunu şişirmeye yönelik kendi inisiyatifiyle sürekli girişimlerde bulunduğunu yansıtıyor.

Stundin, eski İzlanda İçişleri Bakanı Ogmundur Jonasson'un "ABD'li yetkililer İzlanda'daki araçları kullanmaya ve ülkemizdeki insanları da Julian Assange'ı yakalayacak bir örümcek ağı örmek için kullanmaya çalışıyordu" dediğini de aktardı.

Habere hemen tepki veren ABD'nin dinlene yapan istihbarat örgütü Ulusal Güvenlik Kurumu'nun eski çalışanı Edward Snowden, "Bu Julian Assange'a karşı davanın sonudur" diye tweetledi. 2013'te Snowden'ın sızdırdığı belgeleri dünyaya duyurmuş, dünya çapında saygınlığı olan araştırmacı gazeteci Glenn Greenwald da "Öyle olmalı" diye yanıtladı.

Geçen hafta ünlü ABD'li antivirüs yazılımcısı John McAfee'nin İspanya Yüksek Mahkemesi'nin ABD'ye iadesini onaylamasından saatler sonra hücresinde ölü bulunmasının ardından, Snowden, Assange'ı uyararak, "Sıradaki sen olabilirsin" diye tweetlemişti.

ABD'nin savaş suçlarının belgelerini dünyanın gözleri önüne sermiş olan 49 yaşındaki Assange, ABD Adalet Bakanlığı'nın hazırladığı iddianamede Soğuk Savaş döneminden kalma Casusluk Yasası ve siber saldırı iddialarına dayandırılan suçlamalardan mahkum edilirse yüksek güvenlikli bir cezaevine 175 yıl hapis cezasına çarptırılabilir.