22 Nis 2008 07:35 Son Güncelleme: 19 Kas 2018 13:03

FATİH TERİM HANGİ KÖŞE YAZARINDAN DAVACI?.... İŞTE TERİM'İN 100 BİN YTL İSTEDİĞİ KÖŞE YAZARI!....

Milli Takımlar Teknik Direktörü Fatih Terim, hangi köşe yazarından yazdığı bir yazı nedeniyle 100 bin liralık tazminat davası açtı. Peki yazının konusu neydi?..


Fatih Terim, avukatı aracılığı ile Oray Eğin'in 10.04.2008 tarihinde Akşam gazetesinde yayınlanan yazısı nedeniyle davacı oldu.


İşte o yazı


Mustafa Denizli´nin Galatasaray için en iyi çözüm olduğu konusunda bu takımın iyi taraftarları, kimi yöneticiler ve spor yorumcuları da hemfikir. Ancak Denizli´ye iş teklif etmesi gereken Adnan Polat´tan ses çıkmıyor. Yüzeysel olarak bakıldığında Denizli´nin Fenerbahçe´yi yönettiği için Galatasaray´a gelmeyeceği düşünülebilir. Oysa bu çok basit bir bahane. Denizli´nin yurtdışı tecrübesi de var, yurtiçi de, her bakımdan Galatasaray´ın aradığı bir hoca.

"Hiçbir takımı lig ortasında almamak" gibi bir prensibi de var Denizli´nin. Ama Galatasaray gerçekten zor durumda. Her biri final niteliğinde beş maçı var, dahası Gençlerbirliği´yle Kupa´da karşılacak. İşin ucunda Şampiyonlar Ligi var ve takımı kim olduğunu bilmediğimiz biri yönetiyor.

Yönetimin hiç değilse nezaketen Denizli´ye gidip bir teklif sunması gerekiyor. Acil durumda yardımına ihtiyaç duyulduğunun belirtilmesi ve profesyonel bir anlaşma sağlanması gerek: Beş maçı kazan şu kadar para, şampiyon yap bu kadar para, sezon sonunda da konuşalım.

En azından o da düşünür, hatta Camia baskısından dolayı kabul etmek zorunda da kalır. Ama Galatasaray yönetimi Mustafa Denizli´nin kapısını çalmıyor.

Acaba Adnan Polat, yöneticilik yaptığı yıllarda hep Denizli´nin gölgesinde kaldı ve bunu hiçbir zaman sindiremedi diye mi? Konuşulanlar doğru mu, diye merak ediyorum. Kulübün başkanı olmasına rağmen Adnan Polat, Denizli´nin karizmasının altında ezilip gölgede kalmaktan korkuyor olabilir. Öyle ya, bütün başarılar Denizli´nin hanesine yazılacak, Polat´ın başkanlığı gölgelenmiş olacak.

İnsanoğlu, kim bilir...

Bu ilkel düşünceye rağmen, ben yine de bir başka sebebi olduğunu düşünüyorum Mustafa Denizli´yle ilgilenilmemesinin.

Gazetelerde çıkan bir haber yol gösteriyor doğrusu. Dünkü gazetelerde yer alan bir spor haberini dikkatle okuyalım:

"Fatih Üniversitesi Öğrenci Konseyi Başkanlığı, Milli Takımlar Teknik Direktörü Fatih Terim´e `Futbolun Profesörü´ unvanı verdi. Türkiye´de daha önce `İmparator´ lâkabı ile anılan Fatih Terim, üniversitenin Hadımköy´deki yerleşkesinde düzenlenen törende `Futbolun Profesörü´ unvanına da kavuştu."

Fatih Üniversitesi, Fethullah Gülen Cemaati´nin eğitim halkasının bir parçası. Bundan bir süre önce Fatih Terim´in Amerika´ya giderek Hocaefendi´nin elini öptüğü, icazetini alarak Milli Takım´da göreve başladığı epey telaffuz edilmişti futbol kamuoyunda.

Unutmamak gerekir ki, Terim´in yerine geldiği Ersun Yanal´ın bileti de Hakan Şükür´ü (Cemaat´in futbolcusu) kadrodışı bıraktıktan sonra kesilmişti. Bir dönem Hakan Şükür´le Terim´in de arasının açık olduğu, sonradan düzeldiği de iddia ediliyor. Ziyaretin payı var mı acaba?

Hocaefendi´nin elini öptüğü konuşulan Terim´in önü ise yeniden açıldı. İşte son halkası olarak Hocaefendi´nin üniversitesinden de "Futbolun Profesörü" unvanını aldı...

Tabii ki futbol dünyasında onca başarısızlığa, hatta takımdaşlık konferansında işten atılmasına rağmen Fatih Terim iş bulur, önü açılır, belli bir basın tarafından yere göğe konulmaz.

Kendisine çok ihtiyaç duyulmasına rağmen, bu dönemde herke