Fatih Portakal hedefine ulaştı; gündem oldu! "Elinde çekiç olan Portakal, her şeyi çivi sanıyor"

Egosu tavan yapmış bu beyefendi, hoyratça at koşturduğu Sözcü TV’de, Barış Pehlivan’ın gözaltına alınmasını “Türkiye’deki gazetecilik şartlarını bilmemek” ile suçladı.

Gazeteci Barış Pehlivan, "bilirkişiyi etkilemeye teşebbüs" ve "kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması" suçlarından başlatılan soruşturma kapsamında gözaltına alındı. Pehlivan'ın yaptıklarını "gazetecilik etiği dışında bir hareket" olarak yorumlayan Sözcü TV sunucusu Fatih Portakal'a, Halk TV'den sert tepki geldi. Kanaldan yapılan açıklamada Portakal'ın sözleri "Utanmaz" başlığı ile aktarıldı.

Değerli okurlar, Fatih Portakal son zamanlarda aldığı ‘ballı maaşı’ ve sık sık spekülatif söylemleri ile benim hafızamda yer etmiş bir şahsiyet…

''Ben'' odaklı, kendine aşık, empati kuramayan, başkalarının beğeni ve onayı üzerine kurduğu yaşamında tedavisi olmayan bir körlük içinde. Bu körlük içinde tribünlere oynamayı seven Portakal’ın sürekli haber olan söylemleri neydi?

“Fatih Portakal Emekli Maaşını Açıkladı, Fatih Portakal'dan Gündemi Sarsacak Emekli Zammı Kulisi” arkadaş sözüm ona gazeteci ya halkın gündemine göre üfürdükçe üfürüyor. Maksat, sosyal medyada gündem olmak!

İşkembeden nağmeler…

Egosu tavan yapmış bu beyefendi, hoyratça at koşturduğu Sözcü TV’de, Barış Pehlivan’ın gözaltına alınmasını “Türkiye’deki gazetecilik şartlarını bilmemek” ile suçladı.

Fatih Portakal hedefine ulaştı; gündem oldu! "Elinde çekiç olan Portakal, her şeyi çivi sanıyor" - Resim : 1

Barış Pehlivan’ı bugüne kadar hiç görmedim. Yazıları, kitapları ve Halk TV’deki dosya haberciliği ile tanırım. Pehlivan’ı seversiniz sevmezsiniz ama bu genç meslektaşım GAZETECİDİR! Nokta…

Yayıncılık açısından ‘usul hatası’ yapmış olabilir ama bunu küstahça dile getirmek hele hele gözaltındayken hiç de DELİKANLI bir hareket değil!

Halk TV’nin acar programcısı Şule Aydın’ın canlı yayındaki tepkisi bence yerindeydi.

Aydın, Fatih Portakal’a; “Fatih Portakal siz ilk iktidar sopasıyla karşı karşıya geldiğinizde biz o zaman da yanınızdaydık. İlk sopada ekrandan çekildiniz, şimdi gözaltına alındığında gazeteciliğini tartışmaya açtığınız Barış Pehlivan o zaman da gazetecilik yapıyordu ve yaptığı gazetecilik nedeniyle hapse giriyordu. Bize gazetecilik etiğini anlatırken önce kendi yaptığınız gazeteciliğe bakın. Ama o noktada değilsiniz. Bir gazeteciye gözaltına alındığı gün bunları söyleyemezsiniz. Her şeyin bir adabı var.ALKIŞ!

Fatih Portakal hedefine ulaştı; gündem oldu! "Elinde çekiç olan Portakal, her şeyi çivi sanıyor" - Resim : 2

Mevlana'ya sormuşlar o kadar yazarsın o kadar okursun ne bilirsin? Mevlana şu yanıtı verir: “Haddimi bilirim?” Ama Portakal ‘haddini’ ne acıdır ki; BİLMEMEKTEDİR!

Gazetecilik, demokrasinin temel taşlarından biri olarak halkın doğru bilgiye ulaşmasını sağlar. Ancak bu meslek, yalnızca haber yapmakla değil, aynı zamanda etik kurallara uygun hareket etmekle de yükümlüdür. Bu bağlamda, Fatih Portakal’ın Barış Pehlivan’ı eleştirdiği açıklamaları hem zamanlama hem de etik açısından dikkatle incelenmelidir.

Fatih Portakal hedefine ulaştı; gündem oldu! "Elinde çekiç olan Portakal, her şeyi çivi sanıyor" - Resim : 3

Eleştiri Hakkı ve Zamanlama

Bir gazetecinin, meslektaşı hakkında henüz olayın hukuki süreci devam ederken ve kamuoyu baskısı altındayken bu tür bir eleştiride bulunması, etik açıdan tartışmalıdır.

Zamanlama, gazetecilikte yalnızca haberin doğru aktarılması için değil, aynı zamanda meslek onurunun korunması için de önemlidir. Fatih Portakal meslektaşı Pehlivan’ı savunmak zorunda değil ancak olayın tüm boyutları netleşmeden ve yargı süreci tamamlanmadan yaptığı bu tür açıklamalar, kamuoyunda yanlış bir algı yaratabilir. Bu durum, yalnızca Barış Pehlivan’ı değil, gazetecilik mesleğini de olumsuz etkileyebilir.

Habercilikte Kişisel Hesaplaşmalar ve Etik

Ben, Fatih Portakal’ın açıklamalarını, bir meslektaş eleştirisinden ziyade kişisel bir hesaplaşma gibi algılamaktayım. Gazetecilik etiği, kişisel görüşlerin haberciliğin önüne geçmemesi gerektiğini vurgular.

Portakal’ın, Pehlivan’a yönelik eleştirilerini “gazetecilik etiği” üzerinden temellendirmesi, kendi duruşunu meşrulaştırma çabası olarak görülebilir. Ancak bu eleştirilerin, meslektaş dayanışmasını zedeleyici bir üslup içermesi ve olayın hukuki boyutunu göz ardı etmesi, Portakal’ın kendi gazetecilik etiği anlayışını da sorgulatmaktadır.

Bir gazeteci, meslektaşını eleştirirken dahi mesleğin onurunu korumakla yükümlüdür. Bu noktada, Portakal’ın eleştirilerinde kullandığı sert üslup ve zamanlama, etik açıdan sorunludur.

Eleştiri hakkı elbette vardır, ancak Fatih Portakal’ın açıklamaları, objektiflik ilkesinden uzak bir tutum sergilemektedir. Gazetecilikte objektiflik, yalnızca haberlerde değil, aynı zamanda meslektaşlara yönelik eleştirilerde de önemlidir. Portakal’ın, Pehlivan hakkında yaptığı yorumlarda kişisel görüşlerini ön plana çıkarması ve olayın hukuki sürecini göz ardı etmesi, bu ilkeye aykırıdır.

Sonuç

Değerli okur;

Fatih Portakal’ın Barış Pehlivan’a yönelik eleştirileri, gazetecilik etiği açısından tartışmalıdır. Eleştirinin zamanlaması, üslubu ve objektiflikten uzak olması, bu açıklamaların etik bir zeminde yapılmadığını göstermektedir. Gazetecilik mesleği, yalnızca doğru haber yapmayı değil, aynı zamanda meslektaşlar arası dayanışmayı ve adil bir tartışma ortamını da gerektirir. Portakal’ın bu açıklamaları, gazetecilik mesleğinin temel ilkelerinden biri olan meslek onurunu zedelemiş ve kamuoyunda olumsuz bir algı yaratmıştır.

Gazetecilikte eleştiri hakkı elbette vardır, ancak bu hakkın kullanımı, etik kurallar çerçevesinde ve meslek onurunu gözeterek gerçekleştirilmelidir. Fatih Portakal’ın bu olayda sergilediği tutum, benim nezdimde sorunludur!

Fatih Portakal, habercilik geçmişini inkar eden bir tutum sergileyerek, adeta güç zehirlenmesinin etkisi altında hareket etmektedir. Bir zamanlar halkın sesi olma iddiasıyla yola çıkan bu kişiye söylenecek tek söz var: "Kendi geçmişine ihanet eden, gelecekte güven inşa edemez."

Ünlü oldum diye kendini kaybeden şuursuzlara gelsin bu: “Kamış ses verince NEY oldum sanırmış, ip gerilince YAY oldum, Cahil de ATA binince BEY oldum sanırmış...”

"Hamurunda ne varsa, aşına o karışır." demiş büyüklerimiz. Yani, kişinin özü neyse, davranışlarına da o yansır.

Kalın sağlıcakla…