Fatih Portakal, meslektaşı Fuat Kozluklu’dan özür diledi
Fatih Portakal, meslektaşı Fuat Kozluklu'ya karşı yaptığı eleştiriler nedeniyle özür dilemek zorunda kaldı. Portakal, Youtube kanalında yayınladığı özür videosuyla birlikte 75 bin TL tazminat ödemeyi de kabul etti.
Sözcü TV An Haber sunucusu Fatih Portakal, bayrama zararla giriyor. Bayram arifesinde banka hesabından 75 bin lira eksildi. Parayı alan da meslektaşı Fuat Kozluklu oldu.
Konunun geçmişi Şubat 2023’e dayanıyor.
TRT Haber sunucularından Fuat Kozluklu, 6 Şubat 2023’te Kahramanmaraş merkezli depremler sonrasında bölgeden canlı yayın yaptığı sırada yüzü maskeli, kafasına montunun kapüşonunu geçirmiş sırt çantalı bir gencin müdahalesiyle karşılaşmıştı. Kozluklu, 10 Şubat’ta deprem bölgesindeki tanıklığını anlatırken yayına giren kişi, “Merhaba, sorar mısınız (…) iki gün boyunca, 50 saat boyunca burada yalnız bırakıldık memnunlar mı? Sorar mısınız? Sorun onlara, söyleyin” demişti ve saniyeler sonra yayın, Ankara merkezden ses kesilerek bitirilmişti.
Sonrasında TRT’ye ve sunucu Fuat Kozluklu’ya yönelik başını oyuncu ve komedyen Şahan Gökbakar’ın çektiği birçok isimden tepki gelmişti. Sonrasında da sunucu Fatih Portakal TRT ve Fuat Kozluklu’yu hedef alan Youtube yayını yapmıştı.
Kozluklu konuyu yargıya taşıdı, Fatih Portakal hakkında suç duyurusunda bulundu. Ancak ifadeye çağrı içeren tebligat bir türlü Portakal’a ulaştırılamadı. Portakal’ın ikametgâh adresini İzmir ve İstanbul arasında iki kere değiştirdiği belirlendi. Bunun üzerine Kozluklu’nun avukatı Fatih Portakal’ın Sözcü TV’de ana haber sunucusu olduğunu, nerede bulunabileceğini vurgulayan bir dilekçe sundu.
Savcılığın tebligatı böylelikle Portakal’a ulaştırılıp imzalatıldı. Akabinde Portakal avukatı Özgem Gemici ile 15 Ocak 2025’te adliyeye giderek Savcı İbrahim Kenan Kılıç’a ifade verdi. Ünlü sunucu Portakal, ifadesinde “Üzerime atılı suçlamayı anladım. Bana sormuş olduğunuz müşteki Fuat Kozluklu‘yu ismen tanırım. Herhangi bir samimiyet ve husumetim de yoktur. Suç tarihinde sosyal medya aracılığıyla bana okumuş olduğunuz sözleri deprem sonrası oluşan toplumdaki derin üzüntü sonrasında eleştiri maksadıyla yaptım. Burada hem kurumu hem de kendisini eleştirdim. Kesinlikle hakaret kastıyla bir söz sarf etmedim. Zaten benden önce de sosyal medya platformlarında Fuat Kozluklu hakkında benzer eleştiriler mevcuttu. Sarf ettiğim sözlerin hakaret niteliğinde olduğunu düşünmüyorum, üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum.” dedi.
Savcılık taraflara öncelikle uzlaşma yolunun denenmesini işaret etti. Avukatlar üzerinden gerçekleştirilen iletişim sonunda anlaşmaya varıldı. Fatih Portakal, Youtube kanalında Fuat Kozluklu’dan özür dilediği bir video yayınlamayı ve 75 bin TL tazminat ödemeyi kabul etti.
Portakal, meslektaşı Fuat Kozluklu’dan özür dilediği 3 dakika 38 saniyelik videoyu bugün öğleden sonra 776 bin abonesi bulunan Youtube kanalına yükledi.
Fuat Kozluklu’nun avukatı Eralp Yalvaç, sürecin uzlaşıyla sonuçlanmasının iki meslektaş açısından önemli olduğunu söyledi.
Kendisine ulaştığımız avukat Eralp Yalvaç, Medyaradar’a şu açıklamayı yaptı:
“Mesleğin içinden biri olmasına karşın spiker Fatih Portakal müvekkilimin kişilik haklarına ve haysiyetine yönelik Youtube yayını yapmıştı.
Müvekkilim Fuat Kozluklu’nun 44 yıllık meslek yaşamında ilk kez karşılaştığı bir süreç geride kaldı. Sayın Kozluklu 6 Şubat 2023’te Kahramanmaraş merkezli depremler sonrasında bölgeden yayın yaptığı sırada yüzü maskeli bir gencin yayına müdahalesiyle karşılaşmıştı. Mesleğin içinden biri olmasına karşın spiker Fatih Portakal müvekkilimin kişilik haklarına ve haysiyetine yönelik Youtube yayını yapmıştı.
Bu yayından kaynaklı müvekkilimin ciddi bir mağduriyeti vardı. Suç duyurumuz neticesinde Sayın Fatih Portakal, iki yıllık bir gecikmeyle, 15 Ocak 2025’te savcılığa ifade verdi. Akabinde de manevi tazminat ödemeyi ve Youtube kanalında özür videosu yayınlamayı kabul etti.
Şayet şikâyetimizde uzlaşma yolu sonuç vermeseydi mahkeme bir karara varacaktı. Bu şekilde sonuçlanması önemlidir.
Mesleğinde ulusal ve uluslararası medya kuruluşlarında görev yapmış biri olarak Sayın Kozluklu, kıdemli gazetecidir. Onlarca yıldır sayısız deprem felaketine ve çatışma bölgelerinde dramlara tanıklık etmiştir. Sayın Fatih Portakal’ın sözleri eleştiri sınırlarını aşarak hakaret içerdiği için hukuki bir süreç başlattık. Yorumda eleştiri sınırlarını aşarak bir kişiye hakaret etmenin ne insani ne de ahlaki bir duruşla bağdaşmadığını savunduk. Karşı tarafın avukatı saygıdeğer meslektaşım Özgem Gemici’nin gayretleri ve özverili çabasıyla orta yol bulundu, uzlaşma sağlandı. Kendisine ayrıca teşekkür etmek istiyorum.
Canlı yayında her isteyene mikrofon uzatmanın özellikle de ‘yangın yeri’ diyebileceğimiz bir atmosferde çok riskli olacağı medya sektöründeki her çalışanın malumudur. Acılı insanların ıstırabını ekrana yansıtmak hiç de sanıldığı gibi kolay değildir. Hatta o yüreklerin öfkeyle ağza alınmayacak kelimeleri sarf etmesi gibi durumlar olabilir. Haberciliğin ötesinde sonu kestirilemez bir karışıklığa da zemin hazırlayabilir. Böylesi durumlar felaket bölgelerinde en büyük risk ve tehlikedir. Buna izin vermemek için yayınlarda teyitli ve kontrollü olunur.
Televizyoncuların hassasiyet ve sorumluluk yükü ağırdır, işleri gerçekten çok zordur. Kendisini yaşanan dramın parçası olarak gösteren kişinin sözlü beyanıyla hareket etmek kolay bir karar değildir. Temkinli olunur. Böylesi trajedi ortamında art niyetli, halkı galeyana getirme amaçlı hareket eden kişilerin bulunma riski de bir hayli yüksektir.
Sayın Fuat Kozluklu, Kahramanmaraş’tan canlı yayın yaparken ekran kadrajına bir depremzede girmiş, bağırmış ve akabinde koşarak oradan kaçmıştı. Televizyon kanallarında muhabir ya da spiker yayını kesemez. Bu teknik yönden de mümkün değildir. Ayrıca bu tür ortamlar riskleri beraberinde getirir; yayına davetsiz kişinin ne diyeceği kestirilemez, bakarsınız canlı yayında küfür eder, örgüt propagandası yapar veya kameraya zarar verir, muhabire saldırıya kadar gider. Bu nedenle tüm dünyada televizyon kanalları riskleri en aza indirgemek için yayını 5-10 saniye gecikmeli ekrana yansıtır.
Bu konu, saygılı ve kışkırtıcı olmaması gereken bir iletişim dilinin önemi ve hassasiyetini bir kez daha hatırlatması açısından örnektir.”