Fatih Çekirge'nin "sıçrayışı" Cumhuriyet yazarını kızdırdı: Nedir bu Türk basınının Fatih'lerden çektiği!
Cumhuriyet'in gizemli yazarı Mustafa Halif, Fatih Çekirge'nin dün CNN Türk'te yaptığı açıklamaları eleştirdi.
Cumhuriyet gazetesinde Mustafa Halif mahlaslı yazar, Hürriyet
yazarı Fatih Çekirge’nin "Ben olsam MİT TIR'ları haberinin üzerine
atlamazdım hemen. Hatta en yetkili yerlere de sorardım, biz sonuçta
devlet düşmanı değiliz yani” sözleri üzerine “Nedir bu Türk
basınının Fatih’lerden çektiği; Alo Fatih’ten Fatih Altaylı’ya
‘dizi dizi inciyiz, güç kimdeyse onun emrindeyiz’ gazeteciliği”
dedi. Halif, Çekirge’nin bir beklentisi olduğunu söylerken
“Saray’ın, iktidarın ağzından çıkmış gibi cümleler. Haberi,
haberciyi “devlet düşmanlığıyla” yan yana getiren akıl... Belli ki
bir beklentisi var. Ne zamandır konuşuluyor... Hürriyet’in yayın
yönetmenliğinin hayalini kuruyor” ifadelerini kullandı.
Mustafa Halif mahlaslı yazarın Cumhuriyet’in bugünkü nüshasında
yayımlanan “Fatih Çekirge nereye sıçrıyor?” başlıklı yazısı
şöyle:
Nedir bu Türkiye basınının Fatih’lerden çektiği; Alo Fatih’ten
Fatih Altaylı’ya “dizi dizi inciyiz, güç kimdeyse onun emrindeyiz”
gazeteciliği. Ve her koşul-şartta bir yönetim koltuğunda ya da
köşebaşında “tutunabilme” becerisi. Ya feda ettikleri? Onlar
önemsemiyor biz de yüzlerine vurmayalım. Ya da ersinler muratlarına
biz çıkalım kerevetine...
Masal gibi oldu biraz. O zaman öyle devam edelim. Bir varmış bir
yokmuş. Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, darbeden-
darbeciden geçilmeyen ülkede bu kez “farklı bir şekil” yapılmış.
Adına kimi “balans ayarı” demiş, kimi “postmodern müdahale”. 28
Şubat’ı gösterirmiş takvimler, sokakta gösteri için tanklar,
“dillerde silahsız kuvvetler...” Ve başrolde manşetlerle
gazeteciler. Genelkurmay karargâhından alırlarmış dikte ettirilen
metinleri, sonra gazetelerin manşetlerine yapıştırırlarmış. Kendi
meslektaşlarını bile yalan haberlerle hedefe
koymaktan-andıçlamaktan çekinmezlermiş. Her masalın bir sonu olur
ya... Onlar yazılan her masalda yine yeni yeniden rol
kaparlarmış.
Niye mi bu masal? Hiç... Öylesine... Bu arada dün CNN Türk’te
“gazeteci” Fatih Çekirge bir programa çıkmış. Cumhuriyet’in MIT
TIR’ları haberi ile ilgili demiş ki “Haberin üstüne atlamazdım
hemen. Sonuçta devlet düşmanı değiliz yani. Yayımlayan da olabilir,
onu bilmiyorum.”
Saray’ın, iktidarın ağzından çıkmış gibi cümleler. Haberi,
haberciyi “devlet düşmanlığıyla” yan yana getiren akıl... Belli ki
bir beklentisi var. Ne zamandır konuşuluyor... Hürriyet’in yayın
yönetmenliğinin hayalini kuruyor. Dinç Bilgin’in Sabah’ında 28
Şubat’ta askerlerin yakınında Ankara temsilciliği, Uzan’ın
Star’ında Türkiye tarihinin gördüğü en ırkçı manşetlerle yayın
yönetmenliği yapmış birinin demokrasinin- hukukun ayaklar altına
alındığı AKP iktidarında, medya yöneticiliği hayali kurması
doğal...
Fatih Çekirge aynı programda başka bir cümlesinde bu kez haberden
dolayı cezaevinde yatan Can Dündar’a gönderme yapmış: Can Dündar’ın
üzerine bir kahramanlık menkıbesi yükleyerek bir yere varılmaz.
Bu kafa Türkiye basınını öyle bir hale getirdi ki gazetecilik
faaliyeti bile kahramanlık oldu. Oysa Dündar tutuklandığı gün
savcıya şöyle demişti: “Bizler casus değiliz, hain değiliz,
kahraman değiliz. Biz gazeteciyiz. Ve burada yapılan şey baştan
sona gazeteciliktir.”
Son sözüm şu: Can’la, Erdem Gül’le biz gazetecilik yapmaya, gerçek,
doğru haberin üzerine korkmadan atlamaya, güçlünün değil haklının
yanında olmaya devam edeceğiz. Gerisi zaten “çekirgelik”...